Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1188 E. 2020/332 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/1188 Esas
KARAR NO : 2020/332

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile dava dışı———- markasını ve tüm lisans haklarını devraldığını, davalı ile——tarihinde ” ———— sözleşmesi sonucu davacı şirkete devredilmiş ve sözleşmenin tarafı davacı şirket halime geldiğini, davalı taraf, davacı şirkete devredilen bayiliklerden biri olup bu sözleşme kapsamında davalı yanca davacı şirketten ürün alınmaya devam ettiğini, davalı tarafça sözleşmede belirtilen şekilde ödenmemiş ve ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünde —–esas sayılı ilamsız icra takibi açıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini ve icra dosyasının durdurulduğunu, takibe yapılan itirazın iptaline talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan ——-tarihli dilekçede tarafların arabuluculukta anlaştıklarını belirtilmiş olup ayrıca 06/07/2020 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından tarafların anlaştıkları, davalı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadıkları yönünde beyanda bulunulmuştur.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (HMK 313/1) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (HMK 313/2) Mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (HMK 315/1) Davacı taraf —- tarihli dilekçesinde davalılar yönünden HMK 315. Maddesi gereğince sulh olduklarını beyan etmiş olup açıkça sulhe göre karar verilmesini talep etmediği için mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 801,63- TL peşin harçtan alınması gerekli 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 747,23- TL harcın davacıya iadesine,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı