Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1180 E. 2021/386 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1180 Esas
KARAR NO : 2021/386
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkil aleyhine —–kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davalı şirkete herhangi bir borcu söz konusu olmadığı gibi davalı şirket ile bu zamana kadar herhangi bir alış verişi olmadığını, icra takibine konu—— bedelli senet müvekkili tarafından tanzim edilmediğini, takip konusu senetteki yazı ve imzalar müvekkilile ait olmadığı gibi senet üzerindeki adresin de müvekkiline ait olmadığını, söz konusu icra takibinden dolayı müvekkile gönderilen ödeme emrini müvekkilin şehir dışında oması sebebiyle muhtarlığa teslim edildiğini, müvekkilin yasal süresi geçtikten sonra takipten haberdar olduğu için icra mahkemesine gerekli itirazları yapamadığını, dava konusu bononun davalı şirket tarafından matbu bir şeklide bilgisayar çıktısı olarak düzenlendiğini, arabuluculuga başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile davaya konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığının, tüm bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilin —– ilinde yaygın bir satış ve dağıtım ağı olan büyük bir firma olduğunu, her gün bu şubelerden yapılan yüzlerce alış verişin önemli bir kısmı bu nevi senetlerde ödendiğini bu akış içerisinde müvekkil firma yetkililerin imza kontrolü ve denetlemesi yapmaları kendilerinden beklenilmediğini, ilgili belgelerin kendilerine ibrazı halinde karşısındaki şahsın imzayı atması gereken gerçek kişi olduğuna inanmak durumda olduğunu, müvekkil firmadan sahte kimlikle alışverişler yapıldığını, sahte imzalarla senetler tanzim edilmesinin çok sık rastlanan bir durum olduğunu, müvekkilinin imzalara istinaden ——- sunulan ve ekte de mevcut olan kimliği kontrol ederek aynı şahsa ürün teslimi yaptığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, imza davacıya ait ise davacının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, davacıya ait değil ise davacı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:
———— dava konusu bono mahkememiz dosyası arasına celp edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
———– incelemesi bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu belgede —– atfen atılmış imzalar ile —– mevcut karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; imzaların başlangıç hareketlerinde, bitiş hareketlerine ve ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi istif eğim doğrultu, seyir hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde, inceleme konusu belgede —-atfen atılmış imzanın elde mevcut —- imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzanın —- eli ürünü olmadığı kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacının takibe konu bono nedeni ile davalı tarafa borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı aleyhine bono dayalı icra takibi yapıldığı, davacının bononun imzanın kendisine ait olmadığını savunduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu bononun imzanın davacı eli ürünü çıkmadığı, davacının bonoda keşideci, davalının ise lehtar olarak gözüktüğü, davacının bonodaki imzanın sahte olduğunu iddia ettiği, senedin sahte olması senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup mutlak defi niteliğinde olduğu ve her hamile karşı ileri sürülebileceği, bu nedenle davalının iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmekle bonoya dayalı yapılan icra takibinden dolayı davacı tarafın davalı tarafa borcu olmadığının tespitine, öte yandansa davalının takipte kötü niyetli olduğunu ispat yükü; davacının (borçlunun) üzerindedir. açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacılar, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Bu nedenle de davacı tarafın kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
2—— bedelli — tanzim tarihli bono yönünden açılan takibin davacı ——-Borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin Reddine,
4-Karar harcı 170,71 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 126,31 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 760,75 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.499,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/04/2021