Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1175 E. 2021/411 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1175 Esas
KARAR NO : 2021/411
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plaka sayılı aracın—- İstikametine seyir halinde iken — geçtikten sonra aynı istikamette seyir halinde olan —– sayılı aracın aka kısımlarına çarpması ve sonucu hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkili tarafından ilgili sigorta şirketien ödeme yapılması yönünde müracaat yapılmış olmasına rağmen cevap alınamadığını, gerekçe olarak da alkol raporunun olmadığının şifahen belirtilmiş olduğunu, —– tarafından yapılan tespit ile dava konusu kazalı araçta — hasar oluştuğunun tespit edildiğini, müvekkilinin aracı tamir ettirmek zorunda kaldığını ve —– ile onarıldığını, müvekkilinin bu ödemeyi yaptığını beyanla, hasar miktarının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alkol ve ehliyetsizlik durumunun gizlenmesi amacı ile olay yerinin terk edilmiş olmasının —— olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazadan 4 gün sonra kolluk birimleri ile temasa geçmiş olduğunu ve bu nedenle somut davanı ispatlanması gerektiğini, ispat yükünün davacı da olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen hasarın sigorta şirketinden tazminine yönelik olarak açılan sigorta davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle “Hasar tespitine yönelik olarak yapılan incelemede, genel toplamı —- yedek parça ve işçilik olduğunu, kusur yönünde yapılan incelemede — Plaka sayılı araç sürücüsü — %100 oranı ile asli kusurlu olduğu, söz konusu kazanın arkadan çarpma şeklinde meydana gelmiş olması — plaka sayılı araç sürücüsü— kural ihlali yapmamış olması nedeni ile kusursuz olduğu, davacıya ait —- plaka sayılı aracın dava konusu kazada ——- maddesi ile ispat külfiyetinin sigortalı/sigorta ettirene geçmesi ve TTK.nun 1447. Maddesi uyarınca da sigortacı davalı şirketin kazadan sorumluluğunu doğmayacağı ve oluşan hasarın kasko poliçe teminatları dahilinde olmadığı kanaatine varıldığı “şeklinde rapor sunulmuştur.
Dava, kasko sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait aracın davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, araçtaki hasarın poliçenin geçerli olduğu süre içerisinde meydana geldiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Mal sigortaları türünden olan Kasko Sigorta Genel Şartlarının teminatın kapsamını belirlenen A.1. maddesine göre, gerek hareket ve gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında aracı ani ve harici etkiler sonucunda sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisime çarpması—– kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyetle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu oluşan maddi zararlar bu tür sigortanın teminatı kapsamındadır. Geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolarla sigortacı sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir.
6102 Sayılı TTK’nun 1446. maddesinde sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiğini gecikmeksizin sigortacıya bildirme yükümlülüğünde olduğunu, bildirimin yapılmaması veya geç yapılmasının ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olması halinde kusurun ağırlığına göre tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidileceği, 1447. maddesinde sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesinden sonra sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek her türlü bilgi ve belgeyi sigortacıya makul bir süre içerisinde sağlamak zorunda olduğu ve sigortacının inceleme yapması için uygun önlemleri almakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
Davaya konu araç davalı sigorta şirketi nezdinde —-arasında —- sigortalıdır. Kaza sonrasında — düzenlenen kaza tespit tutanağı ile —plaka sayılı aracın —-doğru seyir halinde iken —- aracın arka kısımlarına çarpması üzerine maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sürücünün firar ettiği saptanmıştır.
—– tarihinde yürürlüğe giren —– hariç olmak üzere bu maddenin —– bentlerindeki ihlaller nedeni ile sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” teminat dışı hal olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda; sürücü olduğu iddia olunan —–dosya kapsamında ifadesine yönelik bir belge bulunmamaktadır. Kaza sonrası sürücüye yönelik kaza mahallinden ayrılmasını gerektirir haklı bir nedenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle hasarın teminat içinde olduğunu ispat yükümlülüğü sigortalıdadır. Davalı sigortalı hasarın teminat kapsamında olduğunu ispat edememiştir. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 847,63 TL harcın mahsubu ile artan 788,33-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.252,45-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021