Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1155 E. 2020/597 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1155 Esas
KARAR NO : 2020/597

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; —— sayacının abonesi olduğunu, sayaca tahahkuk eden faturaları muntazaman olarak ödediğini, bir faturanın mücbir sebep nedeni ile geciktiğini, bunun üzerine kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi ile şirketi adına 22.000 TL tutarında elektrik faturası tahahkuk ettirildiğini, iş yerinin geçmiş dönem aylarına ———ortalama 5.000 TL ila 6.000 TL arasında olduğunu, kaçak elektrik kullandığına dair herhangi bir kanıt mevcut olmadığını beyanla 22.000 TL kaçak elektrik işleminin iptal edilmesini, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava şartı olan Arabuluculuk yoluna başvurulmadan davanın tanzim edildiğini, Kaçak tutanağı ve faturasının mevzuata uygun şekilde düzenlendiğini, davacının iddialarının gerçekle bağdaşmadığını, mevzuat hükümleri gereği müvekkil şirket yetkilileri tarafından yönetmeliğe uygun şekilde kesilen elektriğin yükümlülükleri yerine getirilmeden açılıp kullanılmasının kaçak elektrik tüketimine sebebiyet verdiğini, davacının elektriğinin 19.12.2018 tarihinde kesildiğini, yapılan kesme ve mühürleme işlemine ilişkin olarak müvekkil şirket yetkilileri tarafından tutanak tanzim edildiğini, müvekkil şirket personelleri tarafından davacıya ait tesisata 07.01.2019 tarihinde yapılan kontrollerde müvekkil şirket yetkilileri tarafından yönetmeliğe uygun şekilde kesilen elektriğin yükümlülükleri yerine getirilmeden açılıp kullanıldığının tespit edildiğini ve mevzuata uygun şekilde faturalandırma işlemi yapıldığını beyanla davanın usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın esastan reddine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamının degerlendirilmesinde özetle; davanın borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği anlaşılmış olup, 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diger kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya basvurulmus olması dava sartıdır.” düzenlemesi getirilmistir. 6325 Sayılı Hukuk Uyusmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varılamadıgına iliskin tutanagın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmıs bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluga uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanagın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektigi, aksi takdirde davanın usulden reddedilecegi ihtarını içeren davetiye gönderilir. Ihtarın geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsı tarafa teblige çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya basvurusmadan dava açıldıgının anlasılması halinde herhangi bir islem yapılmaksızın davanın, dava sartı yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davacı asil, borçlu olunmadığının tespitine yönelik iş bu davaya ilişkin arabulucu son tutanak aslını sunmak için süre verilmiş, davacı vekilince, —– tarihli Arabuluculuk son oturum tutanağını dosyaya sunulmuştur, Dava Dosyası mahkememize İstanbul Anadolu ——Tüketici Mahkemesinin——- Karar sayılı Görevsizlik kararı ile —— tevzi edilmiş olup, davanın Arabuluculuk dava şartı gerçekleştirilmeden mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Anılan düzenlemelere göre dava açılmadan arabuluculuga basvurulması gerektigi, is bu dava sartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadıgı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacagı, bu hali ile arabulucuya basvuru sartının dava açılmadan önce yerine getirilmedigi, açıklanan nedenlerle dava sartı yoklugu nedeniyle davanın usulden reddi gerektigi yönünde olusan tam ve bagımsız vicdani kanaat ile asagıdaki gibi hüküm kurulmustur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 375,70 TL harcın mahsubu ile artan 321,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.