Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1149 E. 2022/198 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1149 Esas
KARAR NO : 2022/198

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil kendisine ait olan ve satılması için arkadaşı olan — gönderilmek üzere; —– oluşan ve — kullanılan– değeri en az– olan bir adet— ekipmanlarını—davalı şirketin—şubesine teslim ettiğini, ve nakliye ücretini de peşin olarak ödediğini, — teslim esnasında gönderilen eşyaların yukarda belirttiğimiz eşyalar olduğunu, değerli ve kırılabilir olduğunu görevliye göstermiş ve söylediğini, bunun üzerine kargo görevlisi bu eşyaların bulunduğu kargo paketinin irsaliyesine elektronik eşya ibaresini eklediğini, davalı şirketin kargoyu adrese teslim etmediğini, kimliğini dahi görmediği bir şahsa kendi iş yerlerinde —vererek müvekkilini zarara uğrattığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin en az— zararı olduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne — tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taşınmak üzere teslim alınan ürün, alıcısına teslim edilmiş olup davalı müvekkil, taşıma ilişkisinden kaynaklı edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini davacının davaya konu gönderi içeriğini Türk Ticaret Kanunun 858. Maddesinde düzenlenen taşıma senedi ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacının gerçek zararının ispat etmesi gerektiğini, davaya konu taşıma ilişkisinde taşınan ürünün niteliği, cinsi gibi özellikleri göndericisi tarafından bildirilmediğinden taşınan ürünün ne olduğu bilinemediğini, dolayısıyla sadece davacının beyanıyla — taşındığının kabulü mümkün olmadığını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; taşıma sözleşmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davacı kendisine ait olan ve satılması için sahibi arkadaşı olan—- gönderilmek üzere;—–oluşan ve—— adrese teslim olarak —- şubesine teslim ettiğini, davalı şirketin —–adrese teslim etmediğini, kimliğini dahi görmediği bir şahsa kendi iş yerlerinde —-vererek müvekkilini zarara uğrattığı iddiası ile uğradığı zararın tazmini talep etmektedir.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanun’un 3/1-k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişilerin “tüketici” 3/1-l maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,—— ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemlerin “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanunu’nun kapsamının esaslı şekilde genişletildiği, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda davacının bağlı olduğu —– basit usul ticari kazanç mükellefi olduğu ve herhangi bir defter tutmadığı bildirilmekle, davacının tüketici, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin de tüketici işlemi olduğu, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekirken, iş bu dava mahkememizde açılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. O halde, uyuşmazlıkta davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. Maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir..—-
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli — Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.