Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1141 E. 2020/23 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1141 Esas
KARAR NO : 2020/23

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 07/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin inşaat işi ile uğraştığını, kendisine ait olan —- — çek numaralı — bedelli çeki kaybettiğini, aramalarına rağmen bulamadığını, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesine kaybolan çek ile ilgili dava açtığını, söz konusu çekin hamili tarafından da İstanbul Anadolu — İcra Dairesinde müvekkil aleyhine icra takibi başlatığını, fakat bu takibin haksız menfaat sağlama amaçlı olduğunu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na söz konusu çek hamili adına suç duyurusunda bulunduğunu, bu nedenle müvekillime haksız menfaat sağlamak amacıyla çeki takibe koyan davalıya yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamının degerlendirilmesinde özetle; davanın IIK’nun 67/1 maddesi ve devamından düzenlenen istirdat davası oldugu, davacı vekilince sözleşme gereği ödenmeyen bedelin talep edildiği anlaşılmış olup, 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diger kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya basvurulmus olması dava sartıdır.” düzenlemesi getirilmistir. 6325 Sayılı Hukuk Uyusmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varılamadıgına iliskin tutanagın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmıs bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluga uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanagın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektigi, aksi takdirde davanın usulden reddedilecegi ihtarını içeren davetiye gönderilir. Ihtarın geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsı tarafa teblige çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya basvurusmadan dava açıldıgının anlasılması halinde herhangi bir islem yapılmaksızın davanın, dava sartı yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davacı vekiline davaya ilişkin arabulucu son tutanak aslını sunmak için süre verilmiş ancak davacı vekilince tutanak sunulmamış, davacı vekili tarafından 24.12.2019 tarihli dilekçe ile arabuluculuk son tutanağının bir haftalık kesin süre içinde sunulmasına ilişkin oluşturulan ara karardan rücu talebinde bulunmuş oluup, uyap’ta yapılan sorgulamada da arabulucuya başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Anılan düzenlemelere göre dava açılmadan arabuluculuga basvurulması gerektigi, is bu dava sartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadıgı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacagı, bu hali ile arabulucuya basvuru sartının dava açılmadan önce yerine getirilmedigi, açıklanan nedenlerle dava sartı yoklugu nedeniyle davanın usulden reddi gerektigi yönünde olusan tam ve bagımsız vicdani kanaat ile asagıdaki gibi hüküm kurulmustur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli —- peşin harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan —- harçtan tahsil edilerek bakiye —– harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden tibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.