Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1139 E. 2022/814 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1139 Esas
KARAR NO: 2022/814
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2019
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın bir şahıs şirketi olduğunu, ——iştigal ettiğini, bu sebepten ötürü daha önce de birbirlerini tanımalarından kaynaklı davacı müvekkil şirket —–yapacağı bir inşaat ve tadilat nedeniyle davalıdan——- konusunda anlaştıklarını anlaşma gereğince davacı müvekkil şirket, davalının vereceği tel ve çitlere karşılık kendisine —– keşide tarihli,—— ait çek verildiğini, davalı tarafça söz konusu çeklerin ilgili bankalardan tahsil edildiğini, söz konusu çeklerin ilgili bankalardan tahsil edildiğini, davalı tarafa toplam —- bedelli çek verilmiş olmasına rağmen davalı tarafça müvekkiline —–bedelli fatura olmak üzere toplam —– fatura bedeline karşılık gelen ürün sevkıyatı gerçekleştiğini, çeklerin karşılığı olan geri kalan bakiye kısım ise bugüne kadar davalı tarafça ne ürün olarak müvekkile verilmiş ne de parasal olarak iade edildiğini, bu sebepten ötürü davalı tarafta haksız olarak elde etmiş olduğu — müvekkile ait meblağ bulunmadığını, davalıya ihtarname gönderildiğini arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın uhdesinde haksız olarak bulunan —– alacak miktarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddia ettiği ticari münasebeti, ilgili anlaşmayı,anlaşma şatlarını somut deliller ile ispat etmek zorunda olduğunu, dava konusu çeklerin davacının var olan borcunun müvekkile ödenmiş olmasından başka bir anlam ihtiva etmediğini, bu gerekçelerle, iş/hizmet ilişkisi ve şartları davacı tarafından somut delillerle ortaya konmadan bu çek bedellerine ilişkin bir talep ortaya sürülmesi mümkün olmadığını, davacının talebinin ancak sebepsiz zenginleşme kaidelerince dinlenebileceğini bu noktada da zamanaşımı itirazlarını sunduklarını müvekkil tarafından keşide edilen ihtarname ile davacıya verilen hizmetler olduğu bu nedenle de davacının müvekkile —- borçlu olduğunu belirttiğini, davacının iddialarının somut dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu fatura içeriindeki malzemelerin davacının kendisine ait —– —- isimli şoför tarafından teslim alındığını, Bu malzemeler de davacının gösterdiği yerlere —— monte edildiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Davacı firmanın ticari defterlerinin bulunduğu —– yıllarına ait ticari defterler üzerinde yerinde inceleme yapıldığı, davalı Tarafın Davaya Konu Olan Kesilmiş faturaları —– bedelli Faturaların davacı şirketin Ticari Defterlerinin incelemesinde; dava dilekçesinde davacı tarafın kabul ettiği —– yevmiye no.su ile peşin olarak —– ödeme yapılmak suretiyle alındığı ve davacı şirketin —- kayıtlarında işlendiği, davacı tarafından davalıya verilen Çekler —— bedelli —– davacı tarafından davalıya verilmiş olan Çeklerin davacının Ticari Defterlerinde kayıt altına alınmadığı davacı ile davalı —- ticari bir ilişki bulunduğu ve davacı firmanın tacir olduğu, ticari defter onaylarının zamanında yapıldığı, dava dilekçesinde davacı şirketin davalıya vermiş olduğu toplamda —-tutarındaki —- adet çekin davacının Ticari Defter ve Kayıtlarında görülmediği, dava dilekçesinde davalı şirketin davacı şirkete kesmiş olduğu — adet faturadan sadece iki tanesinin ” ———-yevmiye no.su ile peşin olarak kasadan ödeme yapılmak suretiyle davacı şirketin Yevmiye Defteri kayıtlarına işlendiği, diğer —- adet faturanın ticari defter kayıtlarında görülmediği, davacı — Ticari Defter Kayıtlarına göre Davalı—– her hangi bir alacağı görülmediği bilirkişi tarafından alınan ek raporda özetle; Davacının, davalı ——— bedelli——-çek düzenlediği, düzenlenen bu çeklerin davacının ticari defter ve kayıtlarında görünmediği, ancak yukarıda———kısmında görüleceği üzere, yukarıda bilgileri verilen dava konusu çeklerin her ne kadar davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına işlenmemiş olsa da gerçekte davacı tarafından davalı ——adına keşide edildiği, davalı ——- davacı şirketten almış olduğu bu çekleri bir başka firmaya ciro ederek elden çıkardığı ve ilgili çeklerin ciro edildiği firmaların da bu çekleri, tarihinde davacı ———- banka hesabından tahsil ettikleri, yukarıdaki——kısmında görüleceği üzere ilgili bankaların sayın mahkemeye hitaben yazmış oldukları yazıları ve ek’inde bulunan çeklerin görüntülerinden anlaşıldığı hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşması ile davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ancak davalı taraf vekili —- tarihli dilekçesi ile müvekkilinin —– muhasebe kayıtları eskiden beri aynı kişi tarafından takip edildiğini, müvekkilin muhasebecisinin yakın dönemde vefat etmiş olması nedeniyle müvekkil firmanın mevcut hiç bir defter ve kaydına ulaşmalarının mümkün olmadığını,, inceleme konusu yapılabilecek defter kayıtlarının müvekkil uhdesinde bulunmadığını beyan ettiği görülmekle inceleme yapılamadığına dair mahkememizce ——- tarihinde tutanak tutulduğu anlaşılmıştır
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2. Maddesinde Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. ——— Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelemesinde; Davacı tarafından davalıya verildiği beyan edilen ——– bedelli çeklerin davacının ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı ve davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan alacağının tespit edilemediği görülmüştür. Çek bir ödeme aracı olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyle verilir. Davacı yanca dava konusu çekin avans çeki olarak verildiği hususu davacı yan beyanları ile sabit hale gelmiş olup, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından avans çeki iddiasının usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerekmektedir ———–
TMK.’nun 6.maddesi gereğince “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Dosya kapsamına göre davacının ilgili çekleri davalı tarafa avans olarak verdiği hususunu ispatlar nitelikte bir delil olmadığı,ayrıca kendi ticari defterleri uyanınca alacağını ispat edemediği ve taraflar arasında da avans çeki verileceğine ilişkin bir sözleşme bulunmadığı, davalı tarafından davacıya fatura kesilmesinin söz konusu çeklerin avans çeki olduğu hususunu ispat etmeyeceği, mevcut dosya kapsamına göre davacının iddialarını ispat edemediği anlaşıldığından ve dava dilekçesi davacının aynı zamanda yemin deliline de dayandığı görüldüğünden davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış davacı taraf yemin deliline dayanmayacağı yazılı olarak beyan etmiştir. Hal böyle olunca davacı taraf usulüne uygun delilerle davasını ispat edemediğinden davanın reddi yolunda aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Karar harcı 80,70 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 376,64 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 295,94‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2022