Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1134 E. 2020/355 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1134 Esas
KARAR NO: 2020/355
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 27/12/2019
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan avukatın —— tarihinde ————– aleyhine ———- Asliye Hukuk Mahkemesinin ——– sayılı dosyası ile avukatlık ücret alacağına ilişkin ikame etmiş olduğu belirsiz alacak davasının yargılamasına devamı için ve ————– uyarınca —————- tüzel kişiliğinin imar ve ihyasına karar verilmesi ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi verilmemiştir.
Mahkememizce; ————— ihyası talep edilen ————- hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş, ——— Asliye Hukuk Mahkemesinin ———-Esas sayılı dosyası fiziki olarak celp edilerek incelenmiştir.
Dava, ———— tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan ———— ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, ———bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ———- husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez.
——————— tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ——— kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde, ——– kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Toplanan delillere göre, davacı tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine ———- tarihinde ———- Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- esas sayılı dosyası ile vekalet ücretinden kaynaklı alacak davası açıldığı, ancak ihya talebine konu şirketin ———- tarihinde tasfiyesinin sona ererek sicil kaydının terkin edildiği, buna istinaden davacı vekilinin işbu şirketin ihyası davasını açtığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davacı şirket tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine ———- tarihinde alacak istemli dava açıldığı, ancam anılan şirketin işbu dava tarihinden önce——— tarihinde tasfiye sonucu terkin edilmiş olduğu, davacı tarafın ihya talebinde hukuki yarar bulunduğundan ve söz konusu davanın görülebilmesi için anılan bu şirketin, ———- Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- esas sayılı dosyasına münhasır olmak üzere yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından ——– kaydının, —- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere ———-yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ———– husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup, gelen kayıtlara göre ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun davalı ——– olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ———- yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiye sonu beyanını ——- tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır. Yukarıda tespit edildiği üzere ihyası istenen şirkete karşı dava ——— tarihinde, yani şirketin tasfiyesinden sonra açılmış olup, bu durumda davalı tasfiye memurunun tasfiyeden önce davadan haberdar edilmediği, dolayısıyla davalı tasfiye memurunun ihya davası açmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından, bu davalı da harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca ———numarasında kayıtlıyken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye halinde ———- kaydının —— ASliye Hukuk MAhkemesinin ——– esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak ————- yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiyeye memuru olan ——— tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın ——— tescil ve ilanına ,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı ——— yasal hasım olduğundan, davalı tasfiye memuru ————- de işbu davanın açılmasında kusuru bulunmadığından davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde ——– Asliye Hukuk Mahkemesinin ——-esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı tasfiye memurunun yüzüne, davalı ———– yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde———— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020