Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1098 E. 2020/591 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1098 Esas
KARAR NO : 2020/591
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 20/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil —- Plakalı aracın — tarihlerini kapsayan —- tarihlerini kapsayan —-nolu —– sigorta ettirdiğini, —– tarihinde sigortalının/sigorta ettirenin kızı — idaresi esnasında meydana gelen trafik kazası sonucu — plakalı aracın hasar görmesine sebep olduğunu, —– müvekkilin zorunlu trafik sigortasından —aracın pert olması sebebiyle kendi kasko sigorta şirketinden —- müvekkilin — sigortacısı tarafından — olmak üzere toplam—– aldığını ancak tahsil edilen zararın karşılamaya yetmediğini, aradaki farkı müvekkilin kasko sigorta şirketinden (davalıdan) talep ettiğini fakat talebinin reddedildiğini ileri sürerek müvekkiller aleyhine —- icra takibi başlattığını itiraz üzerine —–itirazın iptali davasını açtığını, açılan davanın dava sigorta şirketine ihbar edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamadıklarını tüm bu nedenlerle davanın kabulüne masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin henüz doğmamış alacak taleplerinin karşılanmasına ilişkin olduğunu, davacının tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını—- davayı müvekkil şirkete geç ihbar ettiğini, mahkememizde görülmekte olan dava konusu uyuşmazlık hakkında — tarafından müvekkil şirkete —- sayılı araçta meydana gelen maddi hasar taleplerine ilişkin hasar başvurusu ve tahkim başvurusu yapıldığını tüm bu nedenlerle davanın esastan ve usulden reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat davasıdır
Somut olayda davalı sigorta şirketinin tacir olduğu tartışmasız olmakla birlikte davacı gerçek kişinin tacir olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Sigorta poliçesi incelendiğinde aracın kullanım şeklinin otomobil olduğu belirtilmekte ticari amaçla kasko poliçesi düzenlenmediği görülmektedir. Kasko poliçesi incelendiğinde davaya konu aracın kullanım şeklinin hususi olarak belirtildiği görülmektedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. — Bu nedenle mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —- Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2020