Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1096 E. 2021/547 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1096 Esas
KARAR NO: 2021/547
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı —- sigorta şirketi arasında —- bulunan taşınmazın sigortalanması —- tarihi sabah saatlerinde riziko adresi olan—- arazi üzerine inşasına başlanan — oluşan konut ve ticari bölümleri ihtiva eden ve uyuşmazlık dışı sigortalının —– ve sigortalı ile sigortalının kaba işler taşeronu olan —- bulunduğu depo kapısının—– kilidinin kimliğinin belirsiz kişilerce kırılması ve depoya girilerek içeride bulunan muhtelif marka matkap, taşlama makinesi, kırıcı, sunta kesme makinesi, vibratör türü malzemelerin çalındığını, uyuşmazlık dışı sigortalı ile —— olduğunu, hırsızlık olayı sonrası alınan —— şirketinin üzerine düşen gözetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini, mezkur hadisenin yaşandığı gün herhangi bir güvenlik kamera sisteminin bulunmadığını, müvekkili şirket sigortalısının uğradığı zararın tazmini amacıyla müvekkili şirkete başvurduğunu ve ilgili talebin karşılanması amacıyla müvekkili şirket tarafından kendisine— tazminat ödemesi yapıldığını, ———— alacağın tahsili amacıyla ———sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı —- dava dışı müşterisi ile müvekkili şirket arasında —–olmadığını, müvekkilinin davacının müşterisine —- değil sadece danışmanlık,———–müvekkili şirket arasında hiçbir sözleşme bulunmadığını, dava dışı işveren, şantiyenin selameti ve güvenliği bakımından — sözleşmesi gereğince yapılan risk analiz raporlarını dayanak gösterilerek sözlü ve yazılı tüm uyarıları göz ardı ettiğini, müvekkilinin operasyon müdürü tarafından hırsızlık olayı olmadan önce işverenin yetkilisine güvenlik açısından ağır risk oluşturan ve kötü niyetli kişilere fırsat veren durumların düzeltilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, müvekkili şirketin ——tarihli güvenlik risk analiz değerlendirilmesi raporunun dava dışı işverene mail atıldığını, yerinde sunum yapıldığını, hırsızlığın olduğu yerde olay tarihinde uyarılara rağmen güvenlik kamerası koyulmadığını, müvekkil şirketin, işverene yazılı ve sözlü çok sayıda uyarıda bulunarak şantiyede en azından güvenlik riski oluşturan kritik noktalara çalışan güvenlik kameralarının yerleştirilmesini istediğini, davacı şirketin, hırsızlık olayına ilişkin vakıada davalı müvekkil şirketten hiç bir rapor talep etmemesi, görüş sormamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, —— karelik sahada, gözetmenlerin görüş alanını kapatan binalar ve malzeme yığınları, depolar, müştemilatlar olduğu için yazıh ve sözlü uyarılara rağmen işveren tarafından güvenlik kamerası taktıramadığını, müvekkili şirketin danışmanlık ve gözetim hizmeti değil, ——-dahi vermiş olsaydı bile işverenin yapması gereken masrafları yapmak zorunda olmadığını, kanunun yüklemediği bir sorumluluğu sigorta şirketlerinin yükleyemeyeceğini, depo kapısında hiçbir zorlama olmadığını, kapıda asma kilit olduğunun iddia edildiğini, iş bu davanın ağır kusurlu dava dışı ——- ihbar edilmesi ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—— dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
İcra dosyasının tetkikinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine —— üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan kök ve ek raporlar ile dava konusu sigorta hasar bedeli olduğu kanaatine varılan— bedelinin alacağın temerrüde düşmesi nedeniyle hasar ödeme tarihinden itibaren ———- talep etme hakkının doğduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama, iddia-savunma, dosya arasına ibraz olunan bilgi ve belgeler, celbedilen kayıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğinden; davacı —– inşaat bütün riskler sigorta poliçesi ile dava dışı —— sigortalı bulunan — adresinde bulunan işyerinde ——– gelen hırsızlık olayında sigortalıya ait malzemlerim çalındığı anlaşılmış, sigortalısına ödemede bulunan davacı, ödediği ——– sigortalısının halefi olarak davalı güvenlik şirketinden talep etmiştir,
Kişi kurum ve kuruluşların kendi bünyelerin de özel güvenlik birimi oluşturmaları veya herhangi bir —–hizmet satın almak sureti —- sağlayabilmeleri için bulunduğu ilin — —- olmaları gerektiği, şirketlerin 3. Kişilere koruma ve ve —— faaliyet izni almaları gerektiği,
Somut olayda; davalı şirketin de —— izni bulunmadığı, bu itibarla 3. Kişilere özel güvenlik ve koruma hizmeti sağlayabilmesinin —- olmadığı anlaşılmıştır,
Davacının sigortalısı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin işin konusu başlıklı 4. Maddesinde; “Dışarıdan ve içeriden gelebilecek ve yüklenici tarafından önlenebilecek nitelikteki her türlü tehdit, saldırı, yangın, sabotaj, hırsızlık veya terörist faaliyetleri ile —- suç teşkil eden olaylar veya önceden öngörülemeyen ve ani olarak ortaya çıkabilecek acil durumların tespiti ve bunların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması..” denildiği görülmüştür.
Davacı, hırsızlık olayının meydana gelmesinde tüm kusurun davalı güvenlik şirketine ait olduğunu ileri sürmüş ise de; dosya arasında mevcut bilgi ve belgeler, bilirkişi heyetinin tespitleri ve tüm dosya kapsamından; sigortalı işyerinin çok geniş bir alana yayıldığı, şantiyenin çevresindeki fiziki tedbirlerin yetersizliği, personel sayısının yetersizliği sebebiyle güvenliğin sağlanmasında yetersizliği, dava dışı sigortalının hırsızlık olayı öncesinde uyarılmadığı, personelin görevli olduğu esnada hırsızlık olayının yaşandığı raporda belirlenmiştir,
Belirlenen bu olgular tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı fabrikanın, sözleşme kapsamında güvenliğinin tam olarak vardiyalı —– sağlanmasının mümkün olamayacağı, bu durumu sözleşmeyi imzalayan tarafların bilmesi gerekeceği, ayrıca davacının özel güvenlik izni, davalı şirketinde özel güvenlik faaliyet iznini bulunmadığı hususları da gözönüne alındığnda, hırsızlık olayının meydana gelmesinde her iki tarafında kusurlu oldukları, davalıya atfedilebilecek kusurun %50, sigortalıya atfedilebilecek kusurun ise %50 olacağı tespitlerini içeren bilirkişi raporuna iştirak edilmiş olup, davacının ödediği — kusur indirimi yapıldıktan sonra — tazminatın ödeme tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi olan — olmak üzere toplam ——- olmak üzere itirazın iptaline fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
Öte yandan davacı taraf her ne kadar icra inkar tazminatı talep etmiş ise de davaya konu alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yerinde görülmeyen icra inkar tazminat talebinin reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise davacının takipte kötüniyetli oduğu ispatlanamadığından reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının —asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplamda —- kısmen İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Aalacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi yerinde görülmediğinden REDDİNE,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 87,05 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 42,65 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 95,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 109,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.609,25 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %50,06 oranında olmak üzere 805,59 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 1.274,27 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 1.271,22 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin reddedilen kısım için belirlenen 659,20 TL’ sinin davalıdan, kabul edilen kısım için belirlenen 660,80 TL’ sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
12-Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2021