Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1084 E. 2020/685 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1084 Esas
KARAR NO: 2020/685
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN- DAVA DOSYASI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– dosyasında yargılama devam ederken, davanın kabulü reddi ihtimali dikkate alınmaksızın,—- tarihinde tasfiyeye girmesine rağmen bu hususu mahkemeye ve taraflarına bildirmediğini, şirket unvanı değişmesine rağmen şirket vekilince mevcut vekaletnamenin kullanılmaya devam edilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunu, — davası derdestken, —- gerçeğe aykırı beyanlar ve hukuka aykırı işlemlerle —— tarihinde tasfiyesini sonlandırarak sicilden terkin işleminin yapıldığının anlaşıldığını ancak —– terkin işlemi yapılmışsa da şirketin henüz tasfiyesinin tamamlanmadığını, müvekkili tarafından — karşı—–dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız takip ile davalı tarafın müvekkili olan şirkete —ve icra takibi ferileri ile—–sayılı dosysaı ile görülmekte olan itirazın iptali davası yargılaması sonucu ortaya çıkacak yargılama gideri, kötü niyet tazminatı ve vekalet ücreti ödeme ihtimalinin bulunduğunu, —– tarihli ara kararı ile —–ihyası için dava açılmak üzere müvekkiline süre verildiğini tüm bu nedenlerle —- sicil numarasında kayıtlı —– kaydının açılarak ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.
—— sayılı ilamı ile mahkememiz dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan dosyalarının birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dosya davacı vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle;—– sayılı dava dosyası ile birleştirilerek —- numarası ile kayıtlı —- ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce;——-hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği sorulmuş, —- vergi kayıtları ve———- üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Dava, ticaret sicilinden tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan Tasfiye Halinde—— ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez.
——— tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde, —- kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Toplanan delillere göre, davacı tarafın dava konusu şirkete ilişkin —- dava açtıkları ve davanın halen derdest olduğu yargılama devam ederken —- tarihinde şirketin tasfiyesinin sona ererek ticaret sicilde tescil edildiği, buna istinaden davacı vekilince işbu şirketin ihyası davasını açıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davacı tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine açılan davanın devamı ve mahkemece verilecek kararın infazı için davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğundan, anılan bu şirketin, —- sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından Tasfiye halinde —–sicil kaydının, —– sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere —– yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı—– yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Birleşen dosya davalısı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin —- tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır. ——– sayılı dosyasının açılış tarihinin tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutularak, davanın ve birleşen dosya davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın ve birleşen dosya davasının ayrı ayrı KABULÜ ile, TTK’nın 547. maddesi uyarınca —- numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde —– kaydının —-sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak—— yeniden tesciline,
2-)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan birleşen dosya davalısı ——tarafından yapılmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-)Kararın ——–tescil ve ilanına ,
4-) ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) Davalı —–yasal hasım olduğundan ve yukarıda belirtilen diğer nedenlerle davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
c-)Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-) BİRLEŞEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
b-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalısı ——-alınarak davacıya verilmesine,
c-)Taraflarca yatırılan gider avanslarında kalan ücretlerin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-)Davacı tarafça asıl dava ve birleşen dava dosyasında yapılan 211,80 TL dava açılış masrafı ve 202,00 TL yargılama masrafından ibaret toplam 413,80 TL yargılama giderinin birleşen dosya davalısı —- alınarak davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2020