Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1075 E. 2022/906 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1075 Esas
KARAR NO : 2022/906

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —-ile müvekkili ——arasında imzalanan taahhütname/sözleşme gereğince, davalı firmanın —–kanallarında reklamlar ve sponsorluklar yayınlattığını, söz konusu reklam ve sponsorluk bedellerine istinaden müvekkili tarafından davalı adına 2 adet muhtelif tarihli ve 50.367,66 TL bedelli fatura düzenlendiğini, faturaların birer örneğinin dilekçe ekinde olduğunu, düzenlemiş oldukları faturalara davalı tarafından 8 gün içinde itirazda bulunulmadığını, dolayısıyla faturaların davalı tarafça kabul edidiğini, sözleşmeden kaynaklı davalıdan 50.432,07 TLasıl alacaklarının olduğunu beyanla, davanın kabulü ile asıl alacak kısmına her bir faturanın vade tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanacak faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu borç tutarını kabul etmediklerini, faturalara ilişkin hizmeti almadıklarını, davacının düzenleyerek davalıya teslim ettiğini iddia ettiği faturalara ilişkin varsa teslim belgeleri ve hizmet verdiğine ilişkin ispata yarar belgeleri dosyaya sunması gerektiğini, davacıya hiçbir borçlarının olmadığını, ayrıca asıl alacakla birlikte işletilmiş olan faizin, faiz tür oranının, sair ferilerinin de kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle davacı tarafça talep edilen işlenmiş faiz miktarı, oran ve türünün de haksız olduğunu beyanla, davanın reddini, icra takibi ile kötü niyetli hareket eden davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, %10’dan az olmamak üzere idari para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında oluşan alacağın tahsili amacı ile açılan alacak davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Mahkememizce 13.04.2021 tarihli duruşmada davalı tarafın defter ve belgelerinin 24.05.2021 tarihinde saat 10.30’da incelenmesine karar verilmiş olup, davalı yanın inceleme gün ve saatinde defterlerini ibraz etmediği ve mahkememizden yerinde inceleme talep etmediğinden davalı yanın defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Davacı kurumun faaliyet adresi —- bulunduğundan,—— Asliye Ticaret Mahkemesinden davacı yanın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu tanzimi istenmiştir.
Talimat Mahkemesinden alınan bilirkişi tarafında alınan 29/06/2021 tarihili raporda özetle; “Davacının, davayı davalıdan ticari alacağı iddiası nedeniyle açtığı, davalı, davacıdan almış olduğu ,mutabık kalınan hizmetlerden dolayı ,ödeme yapacağını kabul ve taahhüt ettiği davacının, defter açılış ve kapanış tastiklerinin yapılmış olmasına bağlı olarak, 2018 Yevmiye defterleri incelendiği ve sahibi lehine delil olma özelliği bulunduğu, tarafların defterlerine göre takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığının ,TTK 64. Maddeye göre Davacının 2018 Yevmiye Defteri Madde numaralarının, ardışık şekilde ve hiç verilmemiş olması nedeniyle, madde numaralarına göre yevmiye detteri kayıtlarının incelenemediği,dolayısıyle alacağın tespitinin yapılamadığı, yeni Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunla 88/1 maddesine göre, defter tutma yükümlülüğüne tabi, gerçek ve tüzel kişiler ,münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken,—– tarafından yayımlanan, —–, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara uymak ve bunları uygulamak zorunda olması gerektiğinin ve bu işlemlerin bağımsız denetçi aracılığıyle tespitinin yapılabileceği ” Şeklinde rapor sunulmuştur.Davacı tarafın 29/06/2021 tarihli rapora itirazı sebebiyle yeniden davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve ——Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.Talimat mahkemesince alınan raporda özetle;” Davacı tarafın 2018 yılına ait defter ve belgelerinin incelendiğini, defter ve belgelerin yasaya uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça 2018 yılında borçlu adına düzenlenmiş 50.432,07 TL tutarında fatura tanzim edildiğini, Davacının ticari defter kayıtlarına göre gerek takip tarihi gerekse dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 50.432,07 TL alacaklı olduğu, Davacının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin ve nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu görüş” şeklinde rapor sunulmuştur.Talimat mahkemesince alınan raporda sadece Mali Müşavir bilirkişi tarafından rapor tanzim edildiği, reklamcı bilirkişi tarafından rapora görüşün eklenmediği anlaşıldığından davalı tarafın itirazları da değerlendirilmek üzere bilirkişi heyetinden ek rapor tanzimi istenmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen ek raporda özetle; —- logolu medya hizmet sağlayıcı tarafından “yayın çıkış kaydının arşivlenmemesi” nedeniyle dava konusu—— hakkında bir incelemenin yapılamadığı, —— incelendiğinde—– reklamların 03 Ağustos saat 19:00’da yayınlanan “—–” ilk kez, 18 Ağustos 2018 günü saat 16:35’de yayınlanan “—–ise son kez olmak üzere toplam 94 kez, 15’şer saniyelik süreler ile toplamda (94X15) 1.410 saniye süre ile ——logolu medya hizmet sağlayıcıda yayımlandığının tespit edildiği, —- yapılan mutabakat epostalarının İncelendiğinde,—— arasında 06-07 Eylül 2018 tarihlerinde geçen mutabakat e-postaların’da, dava konusu reklamların yayınlanması için 01-21 Ağustos konsolide fark tutarı olan 65,12 dahil toplam 37.342,72 TL üzerinden anlaşıldığı, faturanın—— kesileceği yönünde mutabakata varıldığı, Davacının 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak zamanında yaptırıldığı, Davacının ticari defter kayıtlarına göre gerek takip tarihi gerekse dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 50.432,07 TL alacaklı olduğu, Davacının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin ve nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu,” şeklinde rapor sunulmuştur.Davacı tarafın davalıdan hizmet bedelini talep edebilmesi için usulüne uygun olarak —– hizmetini yerine getirmiş olması gerekmektedir. Davalı taraf ise hizmetin yerine getirilmediğini iddia etmektedir. Davacı tarafından davalıya ait reklamların yayınlanıp yayınlanmadığının ispatı için teknik bilirkişiden reklam kayıtlarının incelenmesi istenmiş ise de “yayın çıkış kaydının arşivlenmemesi sebebiyle —– temin edilemediği’ne ilişkin olarak davacı tarafın 17/09/2021 tarihinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacı tarafından bilirkişi incelemesi için—-ve mutabakat e-postalarının inceleme için sunulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen—– sunulması tek başına hizmetin sunulduğunu ispata elverişli değildir. Davalı —— ile davacı arasında geçen mutubakat e postalarının da ve tarafların—– formalarının da incelenmesi gerekmektedir. Davalı taraf —— davalı şirket görevlisi olmadığını iddia etmiştir. Davalı şirketin tescil bilgileri ve—– çalışan kayıtları celp edilmiştir. Dava dışı ——davalı şirketin yetkilisi veya çalışanı olmadığı görülmüştür. Davacı tarafından dosyaya sunulan mutabakat e postaları davalı tarafın çalışanı veya yetkilisi ile yapılmadığı anlaşıldığından davanın ispatı için mahkememizce delil olarak kabul edilememiştir.Tarafların —– formları ilgili vergi dairesinden celp edilmiştir. Davacı tarafın—- formlarının mahkememizce yapılan incelemesinde uyuşmazlık konusu faturaların davacı tarafça —- formu ile vergi dairesine bildirilmediği anlaşılmıştır. Davalı tarafın —— formlarının incelemesinde de 229.097,00 TL bedelli 2 fatura ve 24.728,00 TL bedelli 1 faturanın —– formalarının ——. Sayfasında bildirildiği, bu faturaların davacının cari hesap ekstresinde de yer aldığı ancak bu faturaların uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlık konusu olan 44.064,41 TL ve 6.367,66 TL bedelli faturaların da davalı tarafından vergi dairesine bildirilmediği görülmüştür. 31/08/2018 tarihli 44.064,41 TL bedelli faturanın reklam hizmet bedeline, 25/06/2018 tarihli 6.367,66 TL bedelli faturanın ise reklam gecikme faiz bedeline ilişkin olduğu, gecikme faizine ilişkin faturanın reklam bedeli faturasından daha önce düzenlendiği kaldı ki davalının temerrüde ilişkin bir ihtarın dosya kapsamında olmadığı, taraflar arasında gecikme faizine ilişkin özel bir düzenlemenin de olmadığı dikkate alındığında gecikme faiz bedeline ilişkin fatura bedelini talep edemeyeceği, davacı tarafça reklam yayın hizmetinin de sunulduğu ispat edilemediği dolayısıyla fatura bedellerine hak kazanmadığına kanaat getirilmiştir. Davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddi yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davalı taraf da davacının kötü niyetli olduğundan bahisle kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de eldeki davanın alacak davası olduğu, itirazın iptaline ilişkin dava olmadığı dikkate alınarak davalı tarafın tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 861,26 TL harcın mahsubu ile artan 780,56-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—–esaslara göre belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.