Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1045 E. 2021/564 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1045 Esas
KARAR NO: 2021/564
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava dışı sigortalı—- işletmekte olduğu işyerini,—– ettirdiğini, bu poliçenin müşterek sigorta poliçesi olduğunu ———— şirketinin sorumluluğu olduğunu, müvekkili— poliçesinin poliçe/yenileme numarasının —- sorumluluk yüzdesinin — olduğunu, ekspertiz raporundan edinilen bilgiye göre,—- sigortalı şirketin ——yangın çıktığını ve bu yangın sonucunda hasar meydana geldiğini, İtfaiye yangın raporuna göre — binanın giriş katındaki marketin girişine göre sağ kısımda bulunan kasa bölümünün arkasındaki duvara monteli klimanın kablosunda meydana gelen ark sonucu oluşan şerarenin kablo izolelerini tutuşturmasıyla yangın başlangıcının meydana geldiğini, alt kısımda bulunan sigara dolabının üzerinde parfümeri ürünlerine ve yan tarafında plastik malzemelere sirayet ederek geliştiğini, dava dışı sigortalının hasar ihbar ve tanzimi talebi üzerine—– hasar dosyası açıldığını ve ekspertiz raporu alındığını, ekspertiz raporuna göre toplam hasar miktarının — olduğu ve — olduğunu, ekspertiz raporuyla belirlenmiş olan —- sigortalıya ödendiğini, sigorta tazminatının müvekkilince ödendiğinden, TTK.m1472/1 halefiyet gereğince sigortalının yerine geçmiş ve alacaklı/davacı sıfatı elde ettiğini, alacağının tahsili amacıyla davalıya defaatle müracaat edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, bunun üzerine davalı aleyhinde— tarihinde — sayılı dosyasıyla—- asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek, takibi durdurduğunu beyanla, davalının—– takibine itirazının iptaline, davalının icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde, dava dışı——– poliçe/yenileme numarası ile doğabilecek rizikolar için dava dışı sigorta şirketler ile birlikte davacı nezdinde—- kapsamında müşterek sigorta esasına göre sigortalı olduğunu, ——- markalı klimada meydana gelen arızanın sebep olduğunu iddia etmişse de işbu beyanların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin teknik şirket teknik servisi tarafından itfaiye raporu, rapor sonrasında alınan fotoğraflar ile ilgili yapılan incelemede; yangının klima kontrol ünitesinden çıkmadığı, bu bölgede alev ve ısınma etkisinin olmadığı, yangının etkin bölgesinin, klimanın karşıdan bakıldığında elektrik aksamının bulunmadığı sol tarafında ve klimaya nazaran —– olduğunun anlaşıldığı, yangının başlangıç noktasının klima alt ve sağındaki elektrik bağlantı kutusu altına denk gelen kısım olduğu, buradan sola doğru hareket ile parfümeri materyaline ulaştığı, parfümeri materyalin tutuşması ile alevin kuvvetlendiği, iç ünite plastiklerini eriterek eşanjörün serbest kalıp aşağıya düşmesi şeklinde cereyan ettiğinin gözlemlendiği, yangın çıkış noktasının klima altında yer alan elektrik kutusu civarı, klimaya veya herhangi bir civardaki cihaza-otomatik kapı, kasa aydınlatma vb. enerji beslemesi yapan kablolarda oluşan arkın olduğunun anlaşıldığı, elektrik kablolarında ark yapma kaynaklı yangınlarda, bakır kablo uçlarında, normal alev sıcaklığı ile oluşması mümkün olmayan, ancak elektrik arkı kaynaklı çok yüksek ısılarda ortaya çıkan bakır boru topaklanmasının yangının oluş şeklinin tespiti için önemli olduğu, ancak davalı müvekkile vakıanın bildirildiği tarihte sahada elektrik kablolarının olmadığı, kabloların sökülmüş olduğu, müvekkilin ve yetkili servislerinin, kurulumu yapılan cihazlara elektrik besleme tesisatı çekmediği, elektrik bağlantılarının müşterilerin kendi elektrik tesisatlarınca yapıldığı, davaya konu yangına——-marka klimanın sebebiyet vermediğinin tespit edildiğini, dava konusu olayda yasanın aradığı mevcut koşullar oluşmadığından, dava dilekçesinde yer alan tüm haksız iddiaların ve davanın reddini talep ettiklerini, davacı dava dilekçesinde yangın ve ekspertiz raporuna atıf yapıp müvekkilinin sorumlu olduğunu belirtmişse de, ilgili raporlarda ilgili mevzuat hükümleri de gözetilerek davaya konu yangının meydana gelme şeklinin; montaj hatası, kullanım hatası, elektrik tesisatında herhangi bir hata olup olmadığı, varsa bu hataların yangına etkisi, aynı şekilde elektrik akımının yangına sebebiyet verip vermediği, dava dışı bayi ve kullanıcının herhangi bir kusurunun olup olmadığı, yangın ile ilgili kullanıcının gerekli tüm tedbir ve önlemleri alıp almadığı, yangın ile gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle zararın artıp atmadığının saptanmadığını, tüm hususların saptanmadan, bilirkişi incelemesi yapılarak kusur durumu/durumları genel hükümler çerçevesinde, poliçe şartları gözetilerek zararın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı ile rücu talebine konu olup olamayacağı değerlendirilmeden, illiyet bağı kurulmadan müvekkilin sorumluluğuna hükmedilmesinin mümkün olmadığını beyanla, davacının yasal şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine, müvekkil aleyhine ikame edilen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, haksız ve kötüniyetli bulunan davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu davalı tarafından — tarihide, itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —–tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi heyeti tarafından alınan raporda özetle; “Davalı——- firma personeli tarafından düzenlenen ekspertiz raporunun incelenmesinde, klimanın çalışmadığının tahmin edilerek, rapor tutulduğunun görüldüğü, market reyonlarında bulunan gıdaların —– ile stabil hava sıcaklığında tutulması gerektiği, iş bu raporda da klimanın çalışmadığı, düşünülerek hazırlandığı, rapor heyet tarafından yanlı olarak değerlendirildiği, dava konusu——- klimanın yangının oluş saatinde çalışıp çalışmadığı bilgisinin davacının sigortalısı ——-marketlerden sorulması halinde açığa kavuşacağı, klima gibi değişken akım çeken cihazlar olmayıp elektik arkına sebebiyet verecek nitelikte akım değişimine maruz bırakacak cihazlar olmadığı için aşırı akım çekerek kabloların ısınmasına mahal verecek nitelikte olmadığı, klimanın fişinin erimesinin değerlendirilmesinde, elektrik kablolarının ark yapması , değişken oranlarda akım çeken cihazların yüksek akım çekmeye başladıkları anda ve veya elektrik kablosunun klimaya olan bağlantısının tam yapılamaması halinde cihaza ait elektronik ana kartın ihtiyaç duyduğu akımın yeterince olmaması üzerine elektrik hattı üzerinde fazla akım çekmesine ve kablonun aşırı ısınmasına neden olmasına sebebiyet verdiğini, değişken akım çekebilen tek cihazın klima olması sebebi ile diğer elektrikli cihazların kablo ısınmasına ve ark yapmasına sebep olmayacağı, —- marka klimanın soğutma işlemi için uzun süreli çekmiş olduğu yüksek akım ile kablo üzerinde ısınma ve arkın meydana geldiği , sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, dosya kapsamında davacı sigortacısı sigorta şirketi tarafından teminat sunmuş olduğu, müşterek poliçedeki koasürans payı olan— oranına tekabül eden hasar ödemesinin — tarihinde banka kanalı ile sigortalı firma —- tarihinde —–olarak ödendiği, dosyaya sunulu dekontlardan anlaşıldığı, davacı şirketin TTK 1472 maddesi gereği halefiyet kazandığının tespit edildiği, yangının davalının ürettiği üründeki gizli ayıp niteliğinde teknik imalat hatasından kaynaklanmış olabileceği görüşünde olduklarından davacının elde etmiş olduğu halefiyet gereği hasar sorumlusu olarak davalı ——- rücu hakkını kullanılabileceği görüşüne ulaşıldığını, dava dışı sigortalının işyerinde çıkan yangının kaynağının davalı tarafından üretilen klima olduğu, davalını üretmiş olduğu klimanın gizli ayıp niteliğindeki teknik imalat hatasının yangına sebebiyet verdiğinden davalının yangından dolayı tek başına sorumlu olduğu, davalını bu dava açısından meydana gelen hasardaki davacı—– düşen ve sigorta şirketini ödediği pay olan toplam —– tutarından sorumlu olduğu, davacının rücu hakkının bulunduğu, davacının asıl alacak yönünden takibin devamını talep edebileceği, davacını takipteki işlemiş faiz talebinin —– olabileceği, sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, ” şekilde rapor sunulmuştur.
Mahkememizin —- Sayılı dosyalarında aynı yangın ve olay sebebiyle alınan bilirkişi raporlarında davaya konu yangının klima kaynaklı olmadığına ilişkin değerlendirmeler sebebiyle mahkememiz dosyasındaki rapor ile ilgili dosyalardaki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —— tarafından verilen raporda özetle, ——- kablosunda meydana gelen ark sonucu oluşan şerarenin kablo izolelerini tutuşturması ile yangın başlangıcının meydana geldiği, alt kısımda bulunan sigara dolabının üzerinde parfümeri ürünlerine ve yan tarafındaki plastik malzemelere sirayet ederek geliştiği, yangının ——- marka klimanın iç ünitesindeki elektriksel donanımlarında oluşan herhangi bir arıza kaynaklı olarak yangın başlangıcına sebebiyet verdiği, elde edilen bulgulara göre; yangının klima iç ünitesinin sağ alt tarafında bulunan, klimanın da elektrik bağlantısının bulunduğu, elektrik buatı içerisindeki kabloların herhangi birinde iyi bağlantı yapılmamış olması ve ya bağlantıların yeterli şekilde izole edilmemiş olması sebebi ile bir elektrik arkı oluştuğu ve ısınan, daha sonra da tutuşan kabloların —– ve kutuları devamında da hemen yakındaki kolonya benzeri yanıcıları da tutuşturarak yangına sebep olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, klimanın gizli ayıplı nitelikteki teknik imalat hatasının yangına sebebiyet verdiği ve davalının yangından dolayı tek başına sorumlu olduğu, klimada soğuk hava üfleme iç üniteden yapıldığını, bunu sağlayan kompresör, dış ünitede bulunduğunu, elektrik akımı ile çalıştığını, klimanın kapalı çevriminde bulunan ———–kendiliğinden alev alma özelliği bulunduğunu, klima içinde bir kısa devre noktası ya da klima kablosu üzerinde bir yerde bir kısa devre noktası oluşması durumunda, kaynaktan çekilecek kısa devre akımı kabloyu aşırı ısıtarak kablonun pvc izolasyon malzemesini eritmeye başlayacak ve bu erime sırasında da tutuşma olayının gerçekleşeceğini, sigorta koruma elemanlarının bu kısa devre akımı anında kesmesi gerektiğini, iyi projelendirilmiş ve kaliteli malzeme kullanılmış tesisatlarda meydana gelebilecek bir kısa devrede yangın çıkma ihtimali çok düşük olacağını, elektrik sisteminde gevşek bağlantı durumunda yangın çıkma ihtimali çok yüksek olduğunu, bu durumda gevşek bağlantı noktaların oluşan ek direnç yolu nedeniyle ısınma ve ark oluşacağını, eğer akım yeteri kadar uzun süre akmaya devam edip ısınmanın da artması durumunda kablo izolasyonunda her an tutuşma ve kıvılcımların yere dökülmesiyle de varsa zeminde bulunan yanıcı malzemeleri tutuşturacak ve böylece yangın başlayacağını, yangının başlangıç noktasının klima alt ve sağındaki elektrik bağlantı kutusu altına denk gelen kısım olduğu, yangının ——- bağlantısınında bulunduğu, elektrik bağlantı kutusunun içindeki elektrik kablolarından herhangi birinin, iyi bağlantı yapılmamış olması, gevşek bağlantı yada yeterli şekilde izole edilmemiş olması nedeniyle meydana geldiği ve çevresinde bulunan yanıcı malzemeye sirayet ederek geliştiği, yangının dava konusu klimadan çıktığını gösterecek kesin bir bulguya rastlanmadığı, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, ———dosyası ile davalı aleyhine takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, her ne kadar mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunda davaya konu yangının klima ayıbı kaynaklı olduğu belirtilmiş ise de yine mahkememizin —– dosyalarında söz konusu yangının davalı tarafın üretmiş olduğu klimanın iç ünitesinden kaynaklı olmadığı hususunun tespit edilmesi ve mahkememizce alınan—- bilirkişi raporunun da aynı doğrultuda olduğu, görülmekle mahkememizce aldırılan —- raporu uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu dikkate alınarak davaya konu haksız fiilin meydana gelmesinin davalı tarafın üretmiş olduğu klimanın iç ünitesinden kaynaklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67 maddesinin 2.fıkrasına göre; “ Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. —– uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Bu nedenle de davalı tarafın kötüniyet tazminatının da reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 351,55 TL harcın mahsubu ile artan 292,25-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve artın gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021