Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/104 E. 2023/100 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/104 Esas
KARAR NO: 2023/100
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ: 18/05/2017
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– yılında —– yapılan —- Sözleşmesi ile —– bulunan davalı —– yer alan ortaklık hakkını satın aldığını, —- tarihinde —–huzurunda gerçekleştirilen kura çekimi ile ——müvekkililine çıktığını, ilk kura çekiminde —- olarak numaralandırılan inşaatın —- devredildikten sonra — değiştiğini, müvekkilinin —- üzerinde yaşamaya başladığını ve bütün ödemelerini düzenli olarak gerçekleştirdiğini, müvekkilinin —- yönetimine her ay aidatını banka aracılığı ile gerçekleştirdiğini ve açıklama kısmını da —–şeklinde belirttiğini, müvekkilinin halen fiilen bu dairede yaşamını devam ettirdiğini, müvekkilinin ——— üyeliğinden kaynaklı borçlarının tamamını ödediğini, aidatlarını düzenli olarak yolladığını ve —-olan borcunu kapattığını—– yönetiminin yasal şartları sağladığı halde müvekkili adına tapuyu çıkartmadığını ve müvekkilinin sahibi olduğu dairenin tapusunu başka bir —— üyesi adına çıkardığını, —– dairede hak sahibi olduğu halde tapusu—— müvekkilin hak sahibi olduğu daire üzerine — adına tapu çıkarıldığını, ancak —-numarada hak sahibi olan kişi —– değil müvekkili —- olduğunu belirterek ——-tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş HMK 128 madde hükmü uyarınca davacı vekilinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Eldeki davaya konu —— bölümü müvekkilinin satın aldığından bahisle — tarafından, müvekkili —— müdahale talebinde bulunulmuştur.
Feri müdahil vekili — tarihli dilekçesinde özetle; görülmekte olan tapu iptali tescil davasında davaya konu ——- nolu bağımsız bölümü müvekkiliminin satın aldığını, davada kurulacak hükmün müvekkilini doğduran etki edeceğinden davaya dahil edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan — tarihli keşif sırasında davacı vekilinin tanıkları dinlenilmiş, tanık —- beyanında; —– blokta ikamet ederim, davacı 15 yıldır aynı adreste oturmaktadır, kendisi komşumdur, tapularla ilgili sıkıntı bizim apartmanımızda da bulunmaktadır, sitenin genelinde böyle bir sıkıntı olduğunu biliyorum” demiştir.
Davacı vekilince bildirilen tanıklardan —- ikamet ederim, davacı 15 yıldır aynı adreste oturmaktadır, kendisi komşumdur, tapularla ilgili sıkıntı bizim apartmanımızda da bulunmaktadır, sitenin genelinde böyle bir sıkıntı olduğunu biliyorum, başkaca bilgim yoktur” demiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, —– üyesi olduğunu iddia eden davacının üyelik nedeniyle kendisine isabet ettiğini iddia ettiği dairenin tapusunun iptali ve adına tescili istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 705/1. ve 1022. maddeleri hükümlerine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması sicile tescil koşuluna bağlıdır. Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. —- Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.—– Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz, mülkiyetin nakledildiğinden söz edilemez.
Davacı vekili, kura sonucu müvekkiline isabet eden dairenin davalı ——– tarafından davalı —– devredildiğini iddia etmektedir.
Mahkememizce taşınmaz üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek aldırılan 30/06/2021 bilirkişi raporunda özetle; taşınmasın değerlemesinde emsal karşılaştırma yaklaşımı uygulandığını, davaya konu taşınmazın değeri belirlenirken, taşınmazın bulunduğu yer ve konumu, şerefiye bedeli, çevresinin gelişmişlik düzeyi, ulaşım olanakları, belediye hizmetlerinden yararlanma oranı gibi tüm özellikleri ile ekonomik göstergeler, çevredeki eşdeğer en az satış bedelleri tespit edildiğini, taşınmazların yakın çevredeki benzer taşınmazların satışları ve piyasa verileri dikkate alınarak serbest piyasa koşullarında satış değerleri aşağıdaki gibi belirlendiğini, emsal irdelemelerinde——— kullanılarak hesap ve değerlendirme yapıldığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu semt ve yakın çevresindeki daireler internetteki satış ilanlarının araştırıldığını, dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan benzer özellikteki taşınmazların, görselleri bulunan ilanlarda talep edilen bedellerinde pazarlık payı da olduğu değerlendirilerek taşınmazlara istenen bedeller fikir verici emsaller olarak değerlendirildiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu——- tarihindeki piyasa koşulları, ——yararlanma durumu, piyasa rayiç bedelleri, arz talep durumu ve değerini etkileyecek tüm etkenlerle birlikte emsal fiyatlar da dikkate alınarak dava konusu taşınmazın; keşif tarihi 29.06.2021 itibariyle değerinin 360.000,00 TL olarak takdir ve tespit edildiğini, ——– Bölümün tamamının keşif tarihi itibariyle değerinin 360.000,00 TL, devir tarihindeki resmi senet satış fiyatının 91.000,00 TL, 06/05/2015 devir tarihi itibariyle değerinin 130.254,65 TL, 12/09/2019 dava tarihi itibariyle değerinin 243,251,99 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu daire yerinin tespiti için Kadastro tespit uzmanı, Kat irtifakı alanında uzman bilirkişi heyeti seçilerek keşif günü tayin edilmiş, aldırılan 17/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile davacı — tarihinde ——-huzurunda gerçekleştirilen kura çekimi ile ——- kendisine çıktığını, İlk kura çekilişinde —– numaralandırılan inşaatın —- geçtikten sonra—–olarak değiştiğini, belirttiğini,—— dosyasına sunulmuş —– projesi incelendiğinde, —–isimlerinin, yerinde yapılan inceleme ile aynı şekilde olduğu, — isimlerinde herhangi bir değişiklik yapılmamış olduğu, anlaşıldığını, dosyasında suretleri mevcut —— no’lu kura çekim listesinde; davacı——-dairenin çıktığı, konu çekilişin —-yapılmış olduğu, dosya kapsamında yapılan incelemede —- yılında onaylanmış mimari proje ile aynı şekilde olduğu, —– yevmiye no’lu kura çekim listesinde; davacı — çıktığı anlaşılan——- yevmiye nolu işlem ile — satılmış olduğu, davacı — ikamet etmekte olduğu—– malikinin, tapu kayıtlarında dava dışı —- olduğu, davacı— ikamet etmekte olduğu—-dairenin maliki olan —-olduğu anlaşılan—- ikamet etmekte olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dava devam ederken dava konusu taşınmazın —– üzerine davalı asil tarafından devredilmiştir.
—— üyesinin tapu iptali ve tescili talebinde bulunabilmesi için üyelik malî yükümlülükleri tam olarak yerine getirmiş olması veya kooperatifin benzer durumda olan ———- üyelerine daire tescil etmek yönünde mutad bir uygulamasının olması gerekir. Davacının yükümlülükleri yerine getirmediğine yönelik bir iddianın olmadığı gibi buna ilişkin herhangi bir delil de dosyaya sunulmamıştır. Davacı ile aynı durumda bulunun diğer üyelere dairelerinin tescil edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda keşif sonucu düzenlenen 17/03/2022 tarihli bilirkişi raporuyla davacı .—— dairenin çıktığı, konu çekilişin —– yılında yapılmış olduğu, dosya kapsamında yapılan incelemede Blok isimlerinin — yılında onaylanmış mimari proje ile aynı şekilde olduğu, —- yevmiye no’lu kura çekim listesinde; Davacı—- çıktığı anlaşılan —- yevmiye nolu işlem ile —- satılmış olduğu, Davacı — ikamet etmekte olduğu —- dairenin malikinin, tapu kayıtlarında —-olduğu, Davacı — ikamet etmekte olduğu —- dairenin maliki olan — tapu kayıtlarında —- ait olduğu anlaşılan —– taşınmazda ikamet etmekte olduğu anlaşılmakla davalı kooperatifin davacıya çıkan daireyi haksız olarak başkasına sattığı tespit edilmekle, davacının talebinin —–dairenin tapu iptal tescil talebi olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince, Tapu iptal ve tescil davası tapuda malik sıfatıyla yer alan kişiye karşı açılabileceğinden,davacının kooperatife yönelik açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden, reddine karar verilmiştir. Diğer davalı — dava devam ederken taşınmazı feri müdahile devrettiği, yapılan yargılamada davacının kura da davalı adına çıkan ve usulüne uygun tescili yapılan—- daireyi davalı asil den talep hakkının olmadığı anlaşılmakla birlikte davanın tapu iptal ve tescil davası olması ve bu davanın tapuda malik sıfatıyla yer alan kişiye karşı devam edilebileceği anlaşılmakla davanın davalı —-yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
—- müdahale dilekçesi üzerine feri müdahil olarak davaya dahil edilmiştir. “Fer’i Müdahale” başlıklı 66. maddesinde ise “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Belirtilen müdahale şekillerinin davadaki konumu ve sonuçları farklıdır. Fer’i müdahalede üçüncü kişi, hukuki yararı olduğu gerekçesiyle görülmekte olan davaya ancak taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak katılır. Bu nedenle fer’i müdahale, bir davanın davalılar aleyhine sonuçlanması halinde, kendi hukuksal durumu dolaylı şekilde etkilenecek olan üçüncü kişinin başvuracağı bir yoldur ve genellikle amaç, açılmış davanın davalı yararına sonuçlanmasını (reddedilmesini) sağlamaktır. Fer’i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket ederek davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip eder. Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında verilir. Müdahil hakkında karar verilemez. Müdahil hükmü ancak lehine katıldığı tarafla birlikte istinaf edilebilir. Lehine müdahale edilen taraf istinaf yoluna başvurmazsa, HMK’nin 68. maddesi uyarınca, yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorunda olan fer’i müdahil, yalnız başına kararı istinaf edemez. Hükümleri uyarınca feri müdahil hakkında ayrıca hüküm kurulmamıştır.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan 85,39 TL tutarlı kısmı dava açılırken peşin olarak yatırıldığından bakiye 94,51 TL tutarlı kısmının davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
6-Davalı — kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı ——–vekilinin ve müdahale talebinde bulunan vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2023