Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1035 E. 2022/615 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1035
KARAR NO:2022/615

DAVA:Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ:18/12/2019
KARAR TARİHİ:28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı —olarak açtığı dava dilekçesiyle özetle;—numaralı —adresindeki adına görünmekte olan sahte şirketin şahsı ile hiçbir alakası olmadığına dair — esas sayılı dosyasında görülen davada beraat kararı verildiğini, iş bu şirket ile şahsının herhangi bir bağlantısı olmadığını tüm bu nedenlerle dava konusu şirketin kapatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkememizin tensip ara kararı ile; davanın niteliği gereği davacıya — davaya dahil etmek üzere süre verilmiş, buna istinaden davacı tarafça —davaya dahil edilmiştir.
Mahkememizce; —tüm ticari kayıtları,—-Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.Dava;— fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 636/3. maddesinde haklı sebeplerle ortağın şirketin feshini talep edebileceği, mahkemece bu istem yerine, davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceği düzenlenmiştir. Başka bir ifadeyle; bir kişiyi ortak olmaya yönelten şartlar ortadan kalktığında, yani o kişinin ortaklıktan ayrılmasını gerektiren ve haklı sebep olarak nitelendirilebilecek sebepler doğduğunda, ilgili her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkemenin, fesih talebi yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılınasına karar verebilir. 6102 sayılı TTK.nun 641/I maddesinde; “ —- ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına haizdir.” düzenlemesi yer almaktadır.O halde, dava sebebinin dayandığı TTK’nın 636/3. maddesinde haklı sebep kavramı yasada açıkça tanımlanmamış ise de her davada, hukuki ve maddi olayların özelliği dikkate alınarak ileri sürülen nedenlerin haklı sebep teşkil edip etmeyeceği hususunun irdelenmesi gerekmektedir. Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkan kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi sebepler haklı sebepler olarak sayılmıştır. — konuya ilişkin içtihatları da aynı doğrultudadır —-Mahkememizce celp edilerek incelenenelen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirketin yetkilisinin, iş bu dosya davacısı olduğu ve görev süresinin — tarihinde sona erdiği görülmekle yargılamanın sürdürülebilmesi için davalı şirketi bu davada temsil etmek üzere — atanması hususunda dava açmak üzere davacı vekiline yetki ve süre verilmiş olup, davacı tarafça ilk olarak —- Esas sayılı dosyası ile — atanmasına ilişkin dava açtığı, ilgili mahkemece davalı tarafta —– istenilen şirket veya diğer şirket ortaklarının taraf olarak gösterilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddedildiği, bunun üzerine davacı tarafça bu kez —sayılı dosyası ile yeniden dava açıldığı, —Karar sayılı kararı ile davanın kabulüyle — mahkememizde görülen dava sürecinde ve verilecek kararın infazı aşamasında şirketi temsil yönünden dava — atandığı, verilen kararın — tarihinde kesinleştiği, ancak davacı tarafça — atayan mahkemenin — için takdir ettiği ücretin ödenmediği ve —istifa ettiği, yerine yeni bir —atanmadığı, dolayısıyla mahkememiz dosyası yönünden —yılı aşkın süredir taraf teşkili sağlanarak davanın esasına girilemediği, davacı ile şirketin menfaatleri çatıştığı için davalı şirkete — zorunlu görülmekle, davacı tarafın mahkememizce verilen sürelere ve —Karar sayılı dosyasında verilen karara rağmen davalı şirketin —— aracılığıyla temsilini sağlayamadığı anlaşılmakla davanın usulden reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken — Peşin Harç ve — Başvurma harcının davacıdan alınarak—-
3-Davacı taraf dava açarken adli yardım talebinde bulunması ve davanın reddedilmesi nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan—tebligat gideri ve —-gideri olmak üzere toplam —Yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek —
4-Dosyanın kesinleşmesi halinde — Esas sayılı dosyası’nın iadesine,
Dair; davacı ile vekilinin yüzüne, dahili davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren— hafta içinde —istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.