Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1029 E. 2021/734 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1029 Esas
KARAR NO : 2021/734

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu —–
— akdedilen sözleşme gereği kredi kullandırıldığı, davalı —-
borçtan müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, ödemelerin süresi içinde
yapılmaması üzerine kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın— ihtarnamesi ile kat edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, davalının bu ihtarnameye karş—gönderdiğini, davalının gönderdiği ihtarnamede 16.03.2017 tarihli hisse
devri ile şirketle herhangi bir ortaklığının kalmadığını ve 02.12.2018 tarihinde kullanılmış olan
kredilerin kendisini kapsamadığını bildirdiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu ve dava
dışı borçlu hakkında —sayılı dosyası ile
başlatılan icra takibine davalı vekilince 26.07.2019 tarihinde kefalet ilişkisine, icra takibine, ödeme emrine, faize ve borca itiraz ettiklerini, yasa gereği arabulucuya başvurulduğunu, ancak herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, davalı —–numaralı ihtarnamesi ile borçlu şirketle bir ilgisinin kalmadığını bildirmiş ise de —- Kredi Sözleşmesindeki kefaleti sebebiyle borçtan sorumlu olduğunu, dava konusu borcun sözleşmeye dayalı likit bir alacak olduğunu, —- borcun ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranının açıkça düzenlendiğini bildirdiğinden bahisle davalı borçlunun takibin 63.387,65 TL’lik kısmına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklı tarafça—- için ihtiyati haciz kararı alınmış olmasına rağmen tüm borç yönünden takip yapılması nedeniyle ihtiyati haciz kararına göre sorumlu olunmayan kısım için borca itiraz edildiğini, davalının asıl borçlu firma ortaklığından ayrıldığını davacı bankaya bildirdiğini ve bu tarihten sonra oluşan kredi borcundan sorumlu olmadığını” savunarak; müvekkilin dava konusu borçtan sorumlu olmaması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
—— Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınan İcra dosyasının tetkikinde; davacı alacaklının davalı aleyhine takip başlattığı, başlatılan takibe davalı borçlu vekilince itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu—– Sözleşmesi’nin imzalandığı, davalı—– tarihinde —— tarihli —- ödendiği ve bu tarih itibariyle bu kredinin kalan ana para tutarının 42.346,09 TL olduğu, davacı bankaca dava dışı borçlu firmanın kullanımına ——verildiği, davacı bankaca dava dışı borçlu firmaya çek hesabı açılarak çek karnesi verildiği, davacı— ihtarnamesi keşide edilerek 79.726,77 TL nakdi borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, dava dışı borçlu — ihtarnamenin Tebligat Kanunu Madde 21/2 ye göre—- davacı bankaya bildirdiği ihtarnamenin muhatapla — ikamet eden eşine —, kredi hesabının 17.06.2019 tarihinde kat edilerek, alacağın tamamı muaccel hale getirildiği, davacı bankaca — yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek; Müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu —– muaccel hale gelen krediden kaynaklanan borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 iş günü içerisinde ödenmesinin/depo edilmesini aksi halde yasal takip işlemlerinin başlatılacağının ihtar edildiği, söz konusu 18.06.2019 tarihli ihtarnamenin; müteselsil kefil —- temerrüdün oluştuğu, davalının —- Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın —– 49.138,59 TL üzerinden iptalinin gerektiği, borçlular tarafından ödeme yapılmadığı ve kredi borcunun kapatılmadığı, davacı bankanın bakiye alacağının bulunduğu, davalının kefaletinin geçerli olduğu, davalının borçtan sorumlu olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “davalının—- yaptığı itirazın—- ihtiyati haciz vekalet ücreti ,109,45 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere TOPLAM 49.854,13 TL üzerinden iptalinin gerektiği ve Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 66 oranında temerrüt faizi ve faizin %5′ oranında— yönünde bildirildiği görülmekle Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve davanın kısmen kabulü kısmen reddi yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.(kredi sözleşmesi karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefaletten vazgeçemez. Bu şekildeki bir bildirim, akdin değer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda da Sözleşmelerin süreyle sınırlı olmadığı, davalının daha sonra şirketteki hisselerini dava dışı şirket ortağına devir ile şirket ortaklığından ayrılmış olması, sözleşme uyarınca dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmesi hususunda kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır —
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde asıl alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,KISMEN REDDİNE
2-Davalının —- Esas sayılı icra takibine yönelik itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
A)—– taksitli ticari kredisinden kaynaklanan alacak nedeni ile —— haciz vekalet ücreti ,109,45 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 49.854,13 TL üzerinden devamına, fazlaya yönelik talebin reddine,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 66 oranında temerrüt faizi ve faizin %5′ oranında —yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davalı yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam asıl alacak miktarı üzerinden %20’si oranında icra inkâr tazminatının İİK madde 67 gereğince davalı borçludan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine,
5- Şartları oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı talebinin reddine
6-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.405,54 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 658,23 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 2.747,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 658,23 TL peşin harç olmak üzere toplam 702,63‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 148,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 848,25 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %78,65 oranında olmak üzere 667,15 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan — belirlenen 7.281,04 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan — belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
12-Suçüstü ödeneğinden karşılanan —- arabuluculuk ücretinin davada haklı çıktığı %78,65 oranında olmak üzere 1.038,17 TL’ sinin davalıdan, bakiye 281,83 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
13-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı