Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1023 E. 2021/317 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1023 Esas
KARAR NO: 2021/317
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ: 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait —— plakalı aracın kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu davalı şirkete yapılan başvurusunun ——- maddeleri gerekçe gösterilerek reddedildiğini,——— tarihli başvurularında aynı gerekçe ile reddedildiğini kazaya karışan sürücünün olay yerini terk ettiğini, ancak kaza sonrası aracın ön camında etraftaki insanların yardımı ile çıktığını gösteren görüntüler olduğunu, kendisini sürücü belgesi de olduğunu, sunulan delillerin davalının dayanak yaptığı —– ait iddialarını çürüttüğünü, aksinin ispat yükümlülüğünün sigorta şirketine ait olduğunu, belirterek meydana gelen hasara ilişkin şimdilik ———Değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya ilişkin kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kusur ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, araç anahtarlarının sigortalıdan izni dışında alınması ve sigortalının rızası dışında bir amaçla kullanılması hallerinden ötürü poliçe hükümleri uyarınca teminat dışı olduğunu, sürücünün firar etmesinin ———– uyarınca teminat dışı hal olarak düzenlenmesi nedeni ile, müvekkil şirketin davaya konu kazada meydana gelen hasarda sorumluluğunun bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile, araçta meydana gelen hasar ve onarım bedelinin kasko poliçesi kapsamında sigorta şirketinden tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış olup, konunun incelenmesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi heyetinden rapor tanzimi istenilmiştir.
Bilirkişiler tarafından sunulan raporda ” hasar dosyası kapsamında hazırlanan ———kayıt tarihli ——— ekspertiz raporunda yer alan onarım kalemleri içinde gaz pedalı arızasına ilişkin tespitin bulunmadığını, dosyada mevcut belgeler kapsamında olayın sürücüsü ——–sevk ve idaresinde hatası sonucu meydana geldiğinin kabulü gerektiğini, olayın şartında 2918 sayılı K.T.K.nun Asli Kusur sayılan haller ve sürücü kusurlarının tespit başlığı altında verilen 84. Maddesinin f fıkrasında belirtilen doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma asli kusurunu işleyen sürücü — tam kusurlu olduğunu kanaatine varıldığını, onarım zararının———- olarak hesaplandığını, davacı tarafın kasko sigortacısı olması nedeni ile kıymet kazanma tenzilinin uygulanmadığını, davacı eli ile yapılacak olması nedeniyle hurda ve iade tenzilinin uygulanmadığını, değer kaybı yönünden tam zayi olarak değerlendirilmesi gereken bir araçta değer kaybı talep edilemeyeceği yönündeki yargıtay ilamları dikkate alındığında, tam zayi olarak değerlendirilmesi gereken dava konusu araçta değer kaybının oluşmayacağı, kazaya karışan sürücü —— ifadesinde patrondan izinsiz aracı aldığı ve darptan korktuğu için olay sonrası kaçtığını, alkol ve uyuşturucu almadığını beyan ettiğini, — plaka sayılı aracın sürücüsü —- %100 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı araçta meydana gelen zararın—- olduğu, —– plakalı aracın ——— doğrultusunda tam zayi olarak değerlendirilmesi gerekmesi nedeni ile —– uygulamaları doğrultusunda dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı, —- kapsamında alacağın oluştuğuna kanaat getirilmesi halinde — hasar bedeline, ——- gününden itibaren avans faiz işletilebileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Ek raporda sigorta bilirkişisi tarafından ” kazaya karışan sürücünün olaydan birkaç gün sonra ifade vermeye gittiği , beyanında patronu tarafından darp edilme korkusu ile olay yerini terk ettiğini beyan ettiği, bu durumun can güvenliğinden kaynaklı durumdan dolayı poliçe ile teminat altına alınan ve teknik kısımda tespit edilen hasarın sigorta tarafından karşılanması ” yönünde değerlendirme yapıldığı görülmüştür.
Dava, —— poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait aracın davalı şirkete —— sigortalı olduğu, araçtaki hasarın poliçenin geçerli olduğu süre içerisinde meydana geldiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Mal sigortaları türünden olan————- göre, gerek hareket ve gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında aracı ani ve harici etkiler sonucunda sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisime çarpması —— gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyetle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu oluşan maddi zararlar bu tür sigortanın teminatı kapsamındadır. Geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolarla sigortacı sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir.
6102 Sayılı TTK’nun 1446. maddesinde sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiğini gecikmeksizin sigortacıya bildirme yükümlülüğünde olduğunu, bildirimin yapılmaması veya geç yapılmasının ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olması halinde kusurun ağırlığına göre tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidileceği, 1447. maddesinde sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesinden sonra sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek her türlü bilgi ve belgeyi sigortacıya makul bir süre içerisinde sağlamak zorunda olduğu ve sigortacının inceleme yapması için uygun önlemleri almakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
———–Dava, —— sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortaları türünden olan —— poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer—————
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olaya bakıldığında;——– tarihinde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, davalının olayda sürücü değişikliği ve alkollü sevk ihtimaline dayanarak davacıya tazminat ödemekten kaçındığı görülmektedir.
——– dava konusu kaza sırasında araç sürücüsünün ————— alkollü olması sebebiyle sürücü olarak——— gösterildiği ve buna uygun bir kurgu oluşturulduğu belirtilerek, ispat yükü kendisine düşen davalının savunmasını ispatladığı görülmekle, kaza sonrası sürücü değiştirilerek başka bir şahıs olarak gösterilmek suretiyle gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda anılan Kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulunan davalı sigortacı ispata yarar somut delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre kazada davacı tarafın sürücü değişikliği yaptığı hususunun da inandırıcı delil ile ispat edilememiştir.
Bu durumda ——– davaya konu rizikonun gerçekleşmesiyle davacı aracında meydana gelen hasarın, —— teminatı kapsamında olduğu gözetilmek suretiyle, hasar bedelinin belirlenmesi bakımından uzman bilirkişiden alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.” denmektedir. İlgili —— Kararında da belirtildiği üzere hasarın teminat dışı olduğunu ispat yükü sigorta şirketlerindedir.
Somut olayda dava dışı araç sürücüsü kollukta alınan beyanında aracı patronundan izinsiz aldığını, patronunun kendini darp etmesinden koktuğu için olay yerinden ayrıldığını beyan etmiştir. Mahkememizde alınan beyanında da aracı aldığından patronunun haberi olduğunu, davaya konu araç ile çarptığı iş yeri sahibinden korktuğu için olay yerini terk ettiğini ifade ederek çelişkili beyanda bulunmuştur. Araç sürücüsü dışında başkaca da tanık bildirilmemiştir.
——— kapsamı, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1.maddesinde etraflıca düzenlenmiştir. Teminat dışında kalan haller de A.5.maddesinde sayılmıştır.A.5.10 maddesine göre Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması hali teminat dışı olduğu düzenlenmiştir. Kaza sonrası sürücüye yönelik kaza mahallinden ayrılmasını gerektirir haklı bir nedenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle mahkememiz dosyasında hasarın teminat içinde olduğunu ispat yükümlülüğü sigortalıdadır. Davacı sigortalı tarafından araç sürücüsünün olay yerini terkini haklı kılacak bir sebep ispat edilememiştir. Bu haliyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.298,66 TL harcın mahsubu ile artan 1.239,36-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021