Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1015 E. 2021/864 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1015 Esas
KARAR NO : 2021/864

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde—– kapsamında doğabilecek —– —————- edildiğini ancak müvekkili şirket sigortalısına devredildiğini ve işin sigortalı şirket çalışanı sürücü davalı—– tarafından üstlenilerek yerine getirildiğini, emtianın — davalı tarafından ——— sonrasında aynı——— davalının hiçbir — önlemi olmayan ve— olmadığı kontrol edilmeyen bir yere park ettiğini ve ikametinde —- belirsiz kişilerce —– görüldüğünü ve bu konuda tutanak tutulduğunu, meydana gelen hırsızlık hadisesi sonrası oluşan eksiklik nedeniyle—– sigortalıya hasar yansıtma hedeline ilişkin fatura kesildiğini, kesilen —- faturasının —— ödenmemesi ihtimaline karşılık dava dışı—— aleyhine icra takibi başlatıldığını, daha sonra sigortalı tarafından yapılan ödemeye istinaden icra dosyasına ibraname sunulduğunu, meydana gelen hasar sonrasında — zarar hesaplaması yapıldığını, — sigortalıya ödenmek suretiyle müvekkilin 6102 sayılı TUK md.1472 — sigortalısının haklarına halef olduğunu, hasarın davalının —- sorumluluğunda meydana geldiğinden oluşun hasardan davalının sorumlu olacağını, yapılan —- de sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava,— uyarınca dava dışı sigortalıya ödenen, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasar bedelinin, sürücüden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla— için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu—– incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından —— edilerek takibin durduğu itiraz dilekçesinin alacaklı —-edilmediği—- ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi ——incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan kök raporda ,”Dava konusu olayda———– kısmının çalındığının dosya kapsamındaki belgelerle ——- sağlanmış bir —- ödendiğini, sonuç olarak, dava konusu olayda, davacının —- davalı takip —— aracını —- sağlanmamış —- meydana gelen hırsızlık olayı sonrası emtianın bir kısmının zayi olmasında ağır kusurlu olduğu, davacı —- yaparak, zayi —– rücu edebileceği, zayi olan emtianın kıymetlendirilmesi için gerekli olan emtia faturası veya yansıtma —- dosyada mevcut olmadığından, davacı tarafından yapılan hasar tutarı hesaplamasının ve rüçu edilebilecek tutarın denetlenemediği, Mahkemenin ——- görüşün aksine davacının—— olduğunu yönünde kanaate ulaşması durumunda davacının sigortalısına ödemiş olduğu 8.361.22TL için davalı aleyhine başlatmış olduğu takibe vaki itirazın iptalini talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı” şeklinde rapor sunulmuştur.
Taşıma alanında uzman bilirkişiye——- ek rapor tanzimi istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen ek raporda özetle; ——– olarak açıklandığını,——- geldiğinin anlaşıldığını, üreticinin fiyatı ve kâr ——dikkate alındığında, ——- olmadığını, bu sonuçla yansıtma faturasında yer alan tutarın kadr-i maruf bulunduğunu, Kök raporda yer alan tespitler doğrultusunda, ürün çalınmak suretiyle zayi olduğundan ——— toplam zayi olan bedel üzerinden muafiyet uygulanması gerekeceği, yansıtma faturasında da zayi—– davalı taşıyıcının —–olacağı, sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı ” şeklinde rapor sunulmuştur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun —- başlıklı 1472. maddesinde ” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği—-karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, —- uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde ——- karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, —- olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır.
Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, —– zarar veren kişiden isteyebileceği kadar ve yaptığı ödemeyle sınırlı olarak rücu talebinde bulunabilir.
Somut olayda davacının sigortalısına meydana gelen hasar nedeniyle ödeme yaptığı ve sigortalının haklarına halef olduğu dolayısıyla aktif husumetinin bulunduğu görülmüştür.
TTK’nın 875/1. maddesine göre:—– alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, —, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
TTK nun 876. Maddesi ile;——- önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse—–
TTK nun 879-(1)maddesi” ——getirilmesi için yararlandığı kişilerin ,görevlerini yerine getirmeleri sırasında ki fiil ve ihmallerinden ,kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.”şeklinde düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 857. Maddesi hükmü uyarınca, —— tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Anılan maddeye göre taşıyıcının sorumluluğu ispat yükü tersine çevrilmiş kusur sorumluluğudur—- doğmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.—–Davaya konu somut olayda, davalı ——–, —– gerekirken kontrolsüz, herhangi—–ikametine—- üzerine bırakmıştır. Davalı ——-yüklü bulunan ikametine —-üzerine bırakması karşısında, söz konusu eylemi —- kendisine —- göstermesi gereken dikkat ve özen borcuna aykırılık nedeniyle kusurlu davranış oluşturduğundan, davalının en yüksek özeni gösterdiği halde hırsızlığın ve zararın vuku bulduğu ispatlanamadığından taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmayacağı ,davalı sürücünün haksız fiil hükümlerine göre sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir.—- Kararları da aynı yöndedir. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve — bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın —– olduğunun kabulü zorunludur. Davalının sorumluluğu —- sorumluluğu hükümlerine göre belirlendiğinden alacağın likit olduğu kabul edilemeyeceğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davalının ——– dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 571,15 -TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 100,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 470,17-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 100,98 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 145,38 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 140,75 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.640,5-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ——– —– davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.