Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1007 E. 2021/502 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/967 Esas
KARAR NO : 2021/456
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından —– arası dönem için sigortalandığını, — tarihinde sigortalı aracın, seyir halinde bulunduğu esnada —- araç ile çarpışması sonucu kaza ve hasar meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucu oluşan hasardan—- plakalı araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğunu, davalı —- müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenle Kanun gereğince gerçekleşen rücu şartları nedeni ile ödeme talep edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine ——- dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan takip, davalı şirket tarafından yapılan haksız itiraz üzerine durdurulduğunu, itiraz üzerine girişilen arabuluculuk sürecinden de bir sonuç elde edilemediğini, tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Uyuşmazlık; Davacının davalı aleyhiye kasko sigorta poliçesine dayalı olarak dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelinin tahsili amacı ile eldeki davanın açıldığı, davalının takibe dayanak olarak gösterdiği belgeler uyarınca kazada meydana gelen kusur ve hasar durumu belirlenerek davalının davacıya borçlu olup olmadığı varsa miktarının belirlenmesi hususundan ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, ——- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından —- tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —— tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda; Yukarıdaki hususlar muvacehesinde; Dava konusu kazada:—- sayılı araç sürücüsü —-: sevk ve idaresinde iken bayram telaşı nedeniyle önünde seyreden araca hızını ayarlayamaması sebebiyle 2918 sayılı Trafik Kanununun 52/b. Maddesini ihlal ettiği ve dikkatsiz ve tedbirsiz araba kullanması sebebiyle kazanın oluşumuna sebep verdiği, önünde sinyal vererek şerit değiştiren araca arkadan çarpmak sureti ile kazaya sebep olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK madde 84/d ihlal etmiş olduğu ve ilgili kanunda bu kusurun ihlalinin asli kusur olarak belirtildiği dikkate alındığında araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu,——-; dava konusu kazada tutanakta belirtilen ifadelerden nizami bir şekilde sinyalini vermiş olduğu ve arkasından hızla gelen aracın kendi aracının arkasına çarpmasını engelleyecek bir durum bulunmadığından atfı kabil kusuru bulunmadığı; Kaza tarihinde — tarafından sigortalı araç sahibi ———- aracın dava konusu kaza ile ilgili olarak —– çektirme dahil olarak işçilikler tutarı dahil toplam ———- olduğu ve bu tutarın kaza ile uyumlu olduğu, buna karşın dava konusu kazada tam kusurlu olduğundan maddi zarar tazmin hakkı bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, ——adına kullananMahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, iddia ve beyanlar , kaza tespit tutanağı bilirkişi raporu ve tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısının asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır .Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak rücu şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 56,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,86‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2021