Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/48 E. 2023/649 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/48
KARAR NO: 2023/649
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 20/01/2020
KARAR TARİHİ: 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firmanın sigortalısı ———- şirketinin ———– unvalı adres mahallinde bodrum katında ——— mağazası olarak faaliyet gösterdiğini, alışveriş merkezinin ortak alan tesisatından 28/03/2018 tarihinde sızan sular sonucu sigortalının iş yerinin zemin, tavan ve duvarlarında maddi hasar oluştuğunu, oluşan hasar ile ilgili olarak ——— Şti tarafından düzenlenen ———- nolu rapor ile 7.255,00 TL olarak hesaplanan hasar miktarının sigortalıya ödendiğini, ödenen bedelin T.T.K nun 1472. Maddesi gereğince davalıdan tazmininin gerektiğini, ———- AVM yönetimi adi ortaklığına avm ortak alan tesisatından sızan suların davacının sigortalısına verdiği maddi zarardan doğan rücu hakkı vuku bulduğunu, dava konusu hasar nedeniyle ———- Esas sayılı dosyası ile açılan icra dosyasında asıl alacak icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin alacağa takip tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerine vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——— şirketi Ortaklığı Girişimi- ———- şirketi ———-Avm Adi Ortaklığı, Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine Göre Adi Ortaklık olarak kurulmuş olup tüzel kişiliği bulunmadığını, ——– şirketi ve ——– şirketi Ortaklığı Girişimi———- şirketi ——— Avm Adi Ortaklığı, Türk Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan bir adi ortaklık olduğunu, Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından meydana gelen topluluğun bir bütün olarak medeni hakları kullanma yeteneği olmadığını, Adi ortaklık dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığı gibi ortaklığa karşı da dava açılamadığını, ortaklığı ilgilendiren haklar ve borçlar bakımından bütün ortakların birlikte davacı ve davalı olarak katılmaları gerektiğini, davaya konu ihtilafta kusurun kimden kaynaklandığının mahkemece belirlenmesi gerektiğini, davalıya atfedilecek bir kusur olmadığını, davalı açısından davaya konu alacak likid olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden İcra İnkâr Tazminatı talebi hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Rücu ve halefiyet ———- sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecek ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir. Dosyaya sunulan kira sözleşmesinden, davaya konu taşınmazın davacı sigortalısı tarafından, davalıdan kiralandığı görülmekle arada kira ilişkisi olduğu görülmektedir. Hâl böyleyken; eldeki davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle kira ilişkisinden kaynaklanan işbu davada Mahkememiz görevsizdir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 4/1-a gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesine göre, görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usûlden reddine karar verilmesi gerektiğinden, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya ———- Sulh Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——— Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 13/10/2023