Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/463 E. 2023/718 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/463 Esas
KARAR NO: 2023/718 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 10/07/2023
KARAR TARİHİ: 06/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı-alacaklı görünen taraf müvekkile karşı———E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatmıştır. Söz konusu icra takibine yasal süresi içerisinde itirazlarımızı yapamadığımızdan huzurdaki bu davayı ikame etme gereği hasıl olmuştur. Takibe dayanak yapılan faturaya ilişkin müvekkilin hiçbir borcu olmadığını belirterek söz konusu icra takibe itirazlarımızı sunmaktayız. Davalı ———- Şirketi, müvekkile karşı ———E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatmıştır. Ancak müvekkilin, davalı şirketle hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığı gibi böyle bir faturanın tarafı olması da mümkün değildir. Müvekkil davalı taraftan hiçbir ürün veya hizmet satın almamıştır. Yani müvekkilin davalı tarafa hiçbir şekilde ürün/hizmetten kaynaklanan borcu da bulunmamaktadır. Müvekkil davalıyla birlikte hiçbir ticari faaliyet yürütmemiş, borç doğmasına neden olacak eylemlerde de bulunmamıştır. Hal böyleyken davalı tarafın müvekkile karşı haksız icra takibi başlatması kötü niyetlidir. Yapılan bu icra takibi borçlu olmayan müvekkil bakımından telafisi imkansız zararlara neden olacaktır. Bu nedenle karar verilinceye kadar takibin mevcut delil durumu göz önüne alınarak teminatsız olarak dururulmasına, teminatsız tedbir talebimiz kabul görmemesi halinde uygun görülecek teminat mukabilinde takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilmelidir. Davalı tarafça takibe dayanak olarak gösterilen faturaya ilişkin müvekkilin hiçbir borcunun bulunmaması ve mahkemenizce re’sen gözetilecek sebeplerin varlığıyla borca, faiz oranına, ferilerinin tamamına ve takibe itiraz ediyoruz. müvekkilin borçlu olmadığının tespit edilerek davalı tarafın haksız ve kötü niyetli icra takibini durdurulması gerekmektedir. Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerden dolayı ve Sayın Mahkemeniz tarafından re’sen gözetilecek sebeplerden dolayı, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Menfi tespit davamızın kabulü ile müvekkilin davalı şirkete borcu bulunmadığının tespitine,Kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, Haciz tehdidi altında olan müvekkilin mecvut delil durumu göz önüne alınarak öncelikle teminatsız olarak veyahut uygun görülecek bir teminat mukabilinde ———- esas sayılı icra dosyası icra takip ve işlemlerinin tedbiren durdurulmasına, Takibin Tedbiren durdurulmasına dair talebimiz kabul görmemesi halinde icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini ” talep ve dava etmiştir. Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ” Türk Ticaret Kanunu Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 5/A – (Ek : 7155 – 6.12.2018 / m.20 / Yürürlük / m.26/1a) (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Dava şartı arabuluculuk süreci yerine getirilmeden açılan davanın, herhangi bir işlem yapılmadan dava şartı yokluğundan reddine, H.M.K.’nın 390.maddesi, Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olmasına rağmen Davacı, iddiasını ispata yarar hiçbir delil ibraz edememiş olduğundan, kesinleşen icra dosya kapsamı göz önünde bulundurularak tedbir talebinin tamamen reddi gerektiği halde teminat karşılığında kısmen kabulüne dair tesis edilen 17.07.2023 tarihli tedbir ara kararı hukuka aykırı olduğundan, H.M.K.’nın İhtiyati tedbir kararının uygulanması başlıklı 393.maddesi, İhtiyati tedbir kararının uygulanması, “bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden” itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar. hükmü de göz önünde bulundurularak i.tedbir talebinin tamamen reddine, Davacı, ne faturaya, ne de icra takibine itiraz etmemiş, takibin kesinleşmesinden sonra işbu davayı kötüniyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmak kasdıyla hukuka aykırı açmış olduğundan yasal dayanaktan yoksun, ispatlanamayan davanın esastan reddine, Alacağı sürüncemede bırakmak kasdıyla haksız, kötüniyetli açılan dava nedeniyle İ.İ.K.72/4.maddesine göre alacağın % 20 sinden az olmamak üzere hükmedilecek tazminatın Davacıdan tahsili ile Müvekkilime ödenmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini” talep ve beyan etmiştir. Davacı vekilinin uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu 30/10/2023 tarihli dilekçesi ile “Davalı ile anlaşma sağlanmış olup davadan feragat ediyoruz. Karşılıklı olarak yargılama gideri, vekalet ücreti talebimiz yoktur. ” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.Davalı vekilinin 30/10/2023 tarihli dilekçesi ile ” Mahkemenizde yargılaması devam eden dosyada Davacı tarafın davasından feragat etmesi halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti taleplerinin olmadığına ” dair beyanda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava Menfi Tespit (Alım Satım) istemine ilişkindir. Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacı vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, davalı vekilinin de feragatı kabul ettiklerine dair beyan sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından feragate göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 269,85-TL harcın, dava açılışta alınan 2.015,15-TL harçtan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye kısmın davacıya iadesine,
4-Taraf vekillerinin vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/11/2023