Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/27 E. 2023/88 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/27
KARAR NO : 2023/88

DAVA : TAZMİNAT (HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 06/05/2022
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— kapsayacak şekilde ——— tarihinde kendi kusuru ile davacı şirkete ait———, davacı şirkete ait aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, bahsi geçen kaza ——- mevkisinde gerçekleştiğini, kaza tespit tutanağı olay yerinde, iki taraf ——– düzenlendiğini, davalının, kendi —– ilerlemekte olan davacının aracın önüne doğru sağ şeritten ani bir hareketle çıktığını ve davalı kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, —— ekspertiz raporuna göre, davacı şirkete ait araç sürücüsü meydana gelen kazada —-seyir halindeyken, davalı tarafın ani hareketi ile kaza meydana geldiğini ve tüm kusur davalı taraf sürücüsü üzerinde olduğunu, davacı ———- faaliyet gösteren bir firma olduğunu ve kazancını —- sağladığını, bu sebepten ——aracı aktif olarak ticari amaçla kullandığını, trafik kazası sebebiyle aracın onarılması gereken sürede davacı şirket aracı kullanamamaktan dolayı maddi zarar ettiğini, ekspertiz raporundan görüleceği üzere onarım süresinin 10 iş günü olduğunu, davacı şirket açısından hafta içi ya da hafta sonu fark etmeksizin taşımacılık faaliyeti devam ettiğinden bu süre iş günü olarak hesaplanamayacağını, iş günü olarak hesaplanan sürenin kendilerine aracı kullanamama süresi olarak karşılığı yaklaşık olarak 20 güne tekabül ettiğini, davacı şirket aracında oluşan değer kaybı için davalının ——- tarihinde tarafımıza gönderdiği cevap yazısında, davacının kusurlu olması sebebi ile ödeme yapmayacağını bildirdiklerini, ancak bu doğru olmadığnı, davacı şirketin sürücüsünün kusurlu olduğuna dair ne tutanakta ne de görüntülerde bir kayıt bulunmadığını, aksine —— tespit edileceği üzere tam kusurlu olduğunu, kazada davacı şirketin kusuru olmadığı da dikkate alındığında, davacı şirket adına kazanç kaybı bedeline ilişkin de hüküm kurulması gerektiğini, davacı şirket, bu kaza sebebiyle hem değer kaybı, hem kazanç kaybı hem de ticari itibar kaybına uğradığını, davacı şirketin uğradığı maddi kaybın giderilmesi ve davalılar açısından sebepsiz zenginleşme oluşmaması için davanın kabulü ile, davacı şirkete ait araçtaki şimdilik 1.000 TL kazanç kaybı ve 1.000 TL de değer kaybı için olarak, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla, davacı şirkete ait aracın kazadan dolayı oluşan zararın tespiti ve kaza tarihi olan 17/09/2021’den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, ayrıca işbu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini bu yönden de görev yönünden reddi gerektiğini, esas yönünden de reddini dilemiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davacının —— başvurmaması sebebiyle de işbu davanın usulden reddi gerektiğini beyan ederek işbu davanın usulden reddine karar verilerek ——- Mahkemesinin yetkili olduğunun, —- başvurulmadığından davanın reddini dilemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda ——– başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, —- sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya —- onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
TTK.’nun 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce —-başvurulmuş olması dava şartıdır.
Huzurdaki dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması TTK.’nun 5/A ve HMK’nun 114/2. maddeleri uyarınca dava şartıdır.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada Mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. bendinin son cümlesi uyarınca “——– dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
Mahkememiz tarafından —– tarihli ara karar ile davacıya arabuluculuk son tutanağını sunması için bir haftalık kesin süre verilmiş olduğu, ara kararın 21.01.2023 tarihinde davacıya tebliğ olunduğu, verilen kesin sürede arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle; TTK.’nun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. bendinin son cümlesi, HMK’nun 114/(2) ve 115. maddeleri uyarınca, huzurdaki davada, dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadığından, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usûlden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın zorunlu arabuluculuk dava şartı bulunmadığından USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —- göre belirlenen —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı———verilmesine,
5-Davalı —- vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —- göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —–verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tarihinde alınması gerekli 179,90-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Usul ekonomisi ilkesi gereği; tensip tutanağı düzenlenmeden dosya üzerinden karar verildiğinden, kararın HMK madde 27/1-2 uyarınca taraflara tebliğine,
Dair, davacı ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.