Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/269 E. 2023/510 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/269 Esas
KARAR NO: 2023/510
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 14/04/2023
KARAR TARİHİ: 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2.12.2020 tarihinde gerçekleşen ihyası istenen —— Şti.’ye ait ——plakalı aracın %100 kusurlu olduğu trafik kazasında, —— plakalı aracın sahibi olan müvekkilinin uğramış olduğu zarar sebebiyle 06.05.2021 tarihinde alacak davası ikame edildiğini,—— kararda tasfiye halinde olan ihyası istenen şirketten tahsil edilmesine hükmediğini, bahse konu ilamı icra edilmek için haciz işlemlerine başlandığını ve —— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında ödeme emri tebliği sonrasında dosyanın kesinleştiğini ve haciz yapılmak istendiğini, ancak borçlu şirketin ticari kayıtları incelendiğinde şirketin kısa bir süre önce tasfiye edildiğinin görüldüğünü, bu nedenlerle dava dışı —– Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, gerekçe göstererek tescil talebini reddettiğini, müvekkili müdürlüğe —– ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı tasfiye halinde —— Şti.’nin prosedürlere uygun olarak tasfiye edildiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecindeki eksik yada erken sonuçlandırılan tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edelin işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğundan yargılama masraflarının üzerlerine yüklenmemesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; dava dışı tasfiye halinde —– Şti.’nin, —— esas sayılı dosyasında taraf teşkili sağlanabilmesi için açılan şirketin ihyası davasıdır. —— ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı tasfiye halinde —– Şti.’nin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; ortağının —–, yetkililerinin —– ve … olduğu, şirketin son tescilini 30.12.2022 tarihinde yaptırdığı, davacı tarafından dava dışı tasfiye halinde —— Şti.’ne karşı açtığı —— esas sayılı dosyasında taraf teşkili sağlanabilmesi için, mahkemece verilen ara karar gereği dava dışı şirketin ticaret sicilden terkin edilmesinden dolayı iş bu ihya davasının açıldığı görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nun 547/(2). maddesi gereğince ek tasfiye, ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için de bir yada birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanması ve ek tasfiye ile atanmaya ilişkin keyfiyetin sicilde tescil edilmelidir. Bu kapsamda şirketin ihyasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğu tespit edilmiş olup, 6102 sayılı TTK 547. maddesinde “…tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir”, şeklinde düzenleme gereğince, davacının tasfiye esnasında derdest olan dava dosyası nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, bu nedenle davanın kabulüyle——Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —— ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı tasfiye halinde —– Şti.’nin, —— esas sayılı dosyasındaki işlemler ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, şirketin son tasfiye memuru … tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, davalı … Sicil Müdürlüğü’nün ise yasal hasım olması ve davalı … sicil müdürlüğünün iş bu davanın açılmasında üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı, akat davalı tasfiye memurunun, işçilik alacağı davası varken bu konuda bilgi sahibi olmasına rağmen tasfiyeyi sonlandırmasının hatalı olduğu ve bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle yargılama masraflarından sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
TTK’nun 547. maddesi gereğince —– Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —– ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı —— Şirketi’nin —–72 dosyasındaki işlemlerle sınırlı olmak üzere ihyasına,
2-Şirketin ticaret siciline tescil ve kararının özetinin —— ilanına,
3-TTK’nun 547/2. maddesi uyarınca … —— tasfiye memuru olarak atanmasına,
4-Harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 9.200,00 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvurma harcı, 109,25 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 469,05 TL yargılama giderinin davalı … alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2023