Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/268 E. 2023/699 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/268
KARAR NO: 2023/699
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (HAKSIZ EYLEMDEN KAYNAKLANAN ZARAR NEDENİYLE)
DAVA TARİHİ 14/04/2023
KARAR TARİHİ: 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının alacağı tutarın avans faiziyle birlikte tahsili için davalıya karşı——– sayılı dosyasında 06.03.2022 tarihinde icra takibi başlatılmış, davalı tacirin takibe yapılan itirazın iptali ile icra takibinin fatura tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek mevduata uygulanan en yüksek ticari faiz ile devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı davasını açarken ispat yükümlülüğü ve taleplerini somutlaştırma yükümlülüğü altında olduğunu, dava dilekçesinden dava konusu alacağın içeriği hiçbir şekilde anlaşılamamadığını, davacı davalının ——– ve ——– ortaklığı girişimi adına——– şirketinden ihale aldığını, davacının üstüne düşeni yaptığını ancak işin kararı olan bedeli davalı ——— alamadığını beyan ettiğini, ihalenin kim tarafından alındığı, içeriği, bedelin ne olduğu, davacının buradaki sıfatının ne olduğu, vermiş olduğu hizmetin ne olduğu ,hizmetin bedelinin neye göre hesaplandığı anlaşılamadığını, bahsi geçen dava konusu alacağın kalem kalem kaynağının ne olduğunun davacının somutlaştırma yükümlülüğü gereği açıklanması gerektiğini, davalının böyle bir borcu bulunmadığını, davacı taraf iddia ettiği ihaleyi alan kişinin davalı ——— değil ——- ve ——- Ortaklığı olduğunu beyan ettiğini, huzurdaki davanın davalıya yöneltilmesinin mümkün olmadığın, davalı adına husumet itirazında bulunmak zarureti doğduğunu, bu davanın davalıya değil davacının dilekçesinde iddia etmiş olduğu ortaklığa yöneltilmesi gerekirken müvekkilin davalı gösterildiğini, davalının borçlu ve davalı sıfatı bulunmadığından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise davalı hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.Dava, eser sözlşemesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.Tarafların tacir araştırmasına ilişkin müzekkerelere yanıt verilmiş olduğu, ilgili müzekkerelerden; davacının ticaret sicil kaydının olmadığı, esnaf kaydının bulunmadığı, defter tutma zorunluluğunun bulunmadığı görülmüştür. Gelen müzekkere cevaplarından davacının tacir olmadığı anlaşılmaktadır.Sonuç itibariyle; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın Ticaret Kanununda belirtilen işlerden olmadığından mutlak ticari dava olmadığı, gelen cevabi yazılardan tarafların tacir olmadığı, her iki tarafı tacir olmadığından davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, davanın Ticaret Mahkemesinin bakacağı davalardan olmadığı, Mahkememizin görevsizliği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya ——– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——— Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
5-Usul ekonomisi ilkesi gereği; dosya üzerinden karar verildiğinden, kararın HMK madde 27/1-2 uyarınca taraflara tebliğine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.31/10/2023