Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/254 E. 2023/728 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/254
KARAR NO : 2023/728

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 10/04/2023

KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
—– Mevkkinde vaki ve tapunun 1/1 Pafta 7458 Parsel üzerinde bina yapılmak üzere diğer arsa sahipleri, davalı ile müvekkil —–arasında —– Noterliği’nin 24/11/2017 tarih —— yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye ve projeye uygun olarak yapılan —–nolu çatı piyesli dairenin davalı tarafa 01.01.2020 tarihinde yasal süre içinde noksansız fiilen teslim edildiğini, daha sonra davalı … ile dava dışı—- talepleri doğrultusunda tadilat projesi yaptırarak —-ve —– nolu dairelerin çatı piyesinin mevcut halinin yıkılarak yerine “ 1duş + 2 oda + terasa ilave 10m2 + ayrı girişi olacak” yeniden yapılmasına ve bu işlerin de işçilik ve malzeme bedeli olarak her bir daire için 140.000-TL ödeme karşılığı yapılması konusunda anlaşılmış Tadilat Projesini —– Belediyesinden onaylatıldıktan sonra Nisan 2020 tarihinde başlanıldığını ve kısa sürede yapılarak bitirildiğini, tadilat projesi için sonrası yapılan işlemlerin hemen akabinde iskan için yasal başvurular yapıldığını ve 08.06.2021 tarihinde taşınmazın tamamı için iskan ruhsatı alındığını, 140.000-TL bedelin tahsili için davalıya——. Noterliği 18.01.2022 tarih —– yevmiyeli ihtarnamesi düzenlendiğini, vekili aracılığıyla —– Noterliğinin 25/04/2022 tarih ve—— yevmiye ile taleplerinin reddedildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek—– Mevkinde vaki ve tapunun 1/1 Pafta 7458 Parsel üzerinde bulunan davalıya ait—-nolu bağımsız bölümün Çatı Piyesinde Ek Tadilat Projesi kapsamında yapılan tadilat proje harçları ve diğer resmi masrafları, malzeme ve işçilik ücretleri için 140.000-TL naktin 25.04.2022 tarihinden geçerli olmak üzere ticari faizleriyle birlikte tahsiline,yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle
Görevli Mahkemenin—– Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafında izah ettiği üzere müvekkili olan davalı ile bir kısım dava dışı malikler ile davacı şirket arasında —– Noterliği 24/11/2017 trh. —– yev.no’lu Düzenleme Şeklinde Tasınmaz Satıs Vaadi ve Arsa payı Karsılıgı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme gereğine aykırı olarak davacı şirket edimlerini süresinde yerine getirmediğini, hatalı ve ayıplı imalatlarından ötürü tadilat projesi düzenlendiğini iş ve iskanı ise ancak 3,5 – 4 yıl sonra alabildiğini, davacı tarafın —–Noterliği 18.01.2022 trh. —— yevmiye numaralı ihtarname ile davalının ve dava dışı—– talebi ile tadilat projesi yaptığını iddia etmiş akabinde ise aynı dava dilekçesinde yapının iskanını haziran 2021 de alabildiğini ikrar ettiğini, sözleşmeye aykırı davranan ayıplı imalatları , iskan alabilmek icin düzeltmek zorunda kalan ve edimin yükümlüsünün de yine davacı taraf olduğunu, edimlerini anahtar teslimi yerine getirme yükümlüsünün sözleşmenin niteliği gereği davalıdan masraf veya ek maliyet isteme hakkı bulunmadığını, davalıya ilave yapıldığı iddia edilen imalatların aynısının sözleşme gereği davacı tarafın uhdesinde kalacak olan daireye de yapılmış olup yapılan imalatlarda anahtar teslimi kapsamında olan edim yükümünün gereği imalatlar olduğunu savunarak görevsizlik kararı verilerek dosyanın Görevli —– Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, davanın esasına girilmesi halinde ise sözleşme, tapu kayıtları, belediye baskanlıgı imar işlem dosyası vd delilleri ışığında müvekkilimin davacıya borcu olmadığından, tarafları arasında talep edilen iddiaya dair yazılı yada sözlü bir anlaşma yada talep olmadıgından davanın reddine , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Sözleşmeye dayalı verildiği iddia edilen hizmet bedeli istemine ilişkindir.
Celp edilen —– Tapu Müdürlüğü, —–Belediye Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı ile——Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği yazıları dosya içerisinde mevcuttur.Arabuluculuk son tutanak aslı dosya içerisindedir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, 5. maddesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi Mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
İddia, savunma ve celp edilen deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından,24/11/2017 tarihli Kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek tadilat projesi kapsamında —– numaralı daire çatı piyesinin yıkılarak 1 duş, 2 oda, terasa ilave 10 metrekare ve ayrı girişi yapılmasına ilişkin davacı müteaahhit tarafından verilen hizmet bedelinin davalıdan tahsili istemi ile huzurdaki dava açıldığı, davacı arsa sahibi ile davalı müteahhit arasında 24/11/2017 tarihli Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek tadilat projesi kapsamında —–nolu daire çatı piyesinin yıkılarak 1 duş, 2 oda, terasa ilave 10 metrekare ve ayrı girişi yapılmasına ilişkin sözleşme bulunduğu, 12/06/2018 tarihli yapı ruhsatında taşınmaz niteliğinin mesken olarak belirtildiği, 06/06/2021 tarihli Yapı Kullanma izin belgesinde davaya konu taşınmaz niteliğinin mesken olarak belirtilidiği, 07/11/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekili tarafından davaya konu yerin nitelik olarak konut olduğunun beyan edildiği, esnaf odasına yazılan müzekkereye verilen cevapta davalıya ait kaydın bulunmadığı, vergi dairesine yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda davalının 01/01/2022 tarihi itibariyle kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi veya leasing faaliyetleri nedeniyle gayrimenkul sermaye iradı unsuru yönünden gelir vergisi mükellefi olduğu, ticari kazanç yönünden herhangi bir mükellefiyet kaydına rastlanmadığının bildirildiği, uyuşmazlıkta Mahkememiz görevli olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)6100 Sayılı HMK m.114/c ve m.115/2 gereği göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Görevli Mahkemenin—– Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK m.21 kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-) 6100 Sayılı HMK m.331/2 uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.