Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/247 E. 2023/365 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/247
KARAR NO:2023/365
DAVA: İSTİRDAT (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 06/04/2023
KARAR TARİHİ:10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstirdat davası açılabilmesi için gerekli olan maddi hukuka göre borçlu olunmayan paranın icra takibi sırasında cebri icra tehdidi altında ödenmesi koşulları işbu dava kapsamında gerçekleşmiş olup haklı davamızın kabulü gerektiğini, icra tehdidi altında ödenen 11.999.18 TL’nin tamamı ilgili icra dairesi hesabına 29.06.2022 tarihinde ödenmiş olup işbu dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından haklı davamızın kabulü gerektiğini, İcra İflas Kanunu’nun 72. Maddesine göre istirdat davası, borçlu olunmayan paranın tamamının ödendiği tarihten itibaren bir sene içinde açılmış olması gerektiğini, bir yıllık süre hak düşürücü mahiyetinde olup bu süre ödemenin icra dairesi hesabına yapılması ile başladığını, bu dava konusu —— dosya kapsamında gönderilen ödeme emrinde var olduğu iddia edilen 11.999,18 TL’lik borcun tamamı davacı şirket tarafından 29.06.2022 tarihinde ——–sayılı dosya hesabına ödendiğini, bu istirdat davası 1 yıllık hak düşürücü süreye uyularak açıldığını, davanın kabülü ile davacı şirketin borçlu olmadığı halde cebri icra takibi neticesinde ödemek zorunda kaldığı 11.999,10 TL’nin ödeme tarihi olan 29.06.2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte istirdatına, tüm yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava,——– Sayılı dosyası kapsamında icra tehdidi altında ödenen 11.999,88 TL’nin, İİK m.72 maddesi uyarınca istirdat istemine ilişkindir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
TTK.’nun 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Huzurdaki dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması TTK.’nun 5/A ve HMK’nun 114/2. maddeleri uyarınca dava şartıdır.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada Mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. bendinin son cümlesi uyarınca “arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
Mahkememiz tarafından 11.04.2023 tarihli ara karar ile davacıya arabuluculuk son tutanağını sunması için bir haftalık kesin süre verilmiş olduğu, ara kararın 29.04.2023 tarihinde davacıya tebliğ olunduğu, verilen kesin sürede arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle; TTK.’nun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. bendinin son cümlesi, HMK’nun 114/(2) ve 115. maddeleri uyarınca, huzurdaki davada, dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadığından, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usûlden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın zorunlu arabuluculuk dava şartı bulunmadığından USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücretine YER OLMADIĞINA,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tarihinde alınması gerekli 179,90-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 204,93-TL harçtan mahsubu ile bakiye 25,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Usul ekonomisi ilkesi gereği; tensip tutanağı düzenlenmeden dosya üzerinden karar verildiğinden, kararın HMK madde 27/1-2 uyarınca taraflara tebliğine,
Dair, davacı ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/05/2023