Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/219 E. 2023/646 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/219
KARAR NO: 2023/646
DAVA: MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ: 28/03/2023
KARAR TARİHİ: 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından Davacı … aleyhine——— İcra Müdürlüğü nezdinde ———- Esas sayısı ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davacının davalıya böyle bir borcu bulunmadığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, davacının hiç bir borcu olmadan davalı tarafından kanuna açıkça aykırı bir şekilde ve tamamen kötü niyetli bir şekilde tanzim edilen sahte bononun icraya konulmuş olması nedeniyle MADDE 72/II – İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. amir hükmü nazara alınarak icra takibinin yargılama boyunca durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, aksi taktirde haksız hukuki mesnetten yoksun olan bonoya dayalı icra takibi nedeniyle sonuçları itibarıyla telafisi mümkün olmayan zararlarımız olacağından tedbir talebimizin kabulüne karar verilmesini, davacının davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, icra takibinin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına, davalının haksız takip yapmış olması nedeni ile %20 den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi ile birlikte yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederim.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından ikame edilen işbu davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri değil, Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Davacı, İcra Müdürlüğünce tanzim olunan ödeme emrinin tebliğinin usulsüz yapıldığını iddia etmiş fakat işlemde ne gibi bir usulsüzlük olduğunu izah etmediğini, bunun sebebi herhangi bir usulsüzlüğün mevcut olmadığını, ödeme emri davalının öncelikle bilinen yurt içi adresine yapılmış, daha sonra borçlunun adreste bulunamaması nedeniyle iade olan tebligat bu defa Davalının mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. Maddesi uyarınca tebliğ olduğunu, görüldüğü üzere herhangi bir usulsüz tebliğ söz konusu olmayıp Davacının bu iddiası mesnetsiz olduğunu, davacı, taraflar arasında “ödeme emrinde yer aldığı haliyle 09.05.2022 tarihli yazılı bir sözleşme yoktur” iddiasını ileri sürmekte fakat aynı zamanda dava dilekçesinde taraflar arasındaki hizmet ilişkisi uyarınca davalının yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirdiğini ispata yeter niteliktedir.” ifadesini kullandığını, öncelikle davanın arabulucuya başvurulmadan açılmış olması nedeniyle dava şartı noksanlığından usulden reddine, Davada görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan itirazımızın kabulü ile Mahkemenizin görevsizliğine karar verilmesine, bu talebi uygun görülmezse ekte sunmuş olduğumuz deliller ve ispat vasıtalarımız neticesinde esasa girilerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın esastan reddine ve davalı alacaklı olduğunun tespitine, bu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.Davanın; hizmet ilişkisinden kaynaklı yapılan ödemelerin geri istenilmesine ilişkin başlatılan takip dolayısıyla borçlu olunmadığına dair menfi tespit davasıdır.
Davalının tacir araştırmasına ilişkin ilgili müzekkerelerden; davalının Ticaret Sicil kaydının bulunmadığı, basit usulde vergi mükellefi olduğu, esnaf kaydının bulunduğu bildirilmiştir. Gelen cevabi yazılardan davalının tacir olmadığı anlaşılmaktadır.Sonuç itibariyle; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın Ticaret Kanununda belirtilen işlerden olmadığından mutlak ticari dava olmadığı, gelen cevabi yazılardan davalının tacir olmadığı, her iki tarafı tacir olmadığından davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, davanın Ticaret Mahkemesinin bakacağı davalardan olmadığı, Mahkememizin görevsizliği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya ———– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——— Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.13/10/2023