Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/956 E. 2023/639 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/956 Esas
KARAR NO: 2023/639
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/12/2022
KARAR TARİHİ: 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.03.2022 tarihinde ait ——— plakalı park halindeki araca ——– plakalı aracın çarpması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili olan davacı ———- ait ———- plakalı aracın değer kaybını sigortalı ———- tarafından karşılanmadığını, davacının zararına sebebiyet veren aracın zorunlu trafik sigortası kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, mezkur kazada davacıya ait aracın park halinde olduğunu, kaza nedeniyle davalı şirket sigortalı olan aracın sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, davacının aracında değer kaybı meydana geldiğini, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenecek olan değer kaybının belirsiz alacak olarak şimdilik 5.000 TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı şirkete ilgili düzenleme gereği usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, davacı tarafın belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar olmadığını, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, kusur durumuna ilişkin rapor alınması gerektiğini, davalı şirket aleyhine tazminata hükmedilecek olması ihitimalinde değer kaybı hesaplamasının zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlar ekinde yer alan formüle göre yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı sigorta tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Hasar dosyası celp edilmiştir.Trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.Mahkememiz dosyası uyuşmazlık konuları bakımından inceleme yapılmak üzere 1 makine mühendisi ve 1 sigorta alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, sigorta alanında uzman bilirkişi ———- ile makine mühendisi bilirkişi ———- tarafından tanzim edilen 14/02/2023 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle;”… Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, Meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dosya muhteviyatına sunulmuş olan 16.11.2022-09.03.2022 tarihli Ekspertiz Raporuna göre dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV hariç ve İşçilik dahil 4.110,03-TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğu, Dava konusu aracın ——— Merkezi kayıtlarına göre dava konusu kaza haricinde 4 (dört) adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu, dava konusu aracın dosya muhteviyatına sunulmuş olan fotoğrafların incelenmesi neticesinde; Ön çamurluk Sağ ( Değişim/boya), Ön Tampon ( Onarım/Boya), hasarının bulunduğu, Söz konusu aracın hasar gören parçalar baz alındığında dava konusu aracın ilgili servis/ tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 4 (dört) iş günü süreceği, (Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) Yargıtay’ın istikrar bulmuş olan kararları ile Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre reel piyasada ise; ” Dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değerinin 320.000,0- TL civarında olacağı, ( Söz konusu aracın dava konusu kaza öncesinde 4 (dört) adet geçmiş hasar kaydı mevcuttur.) kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, km bilgisi ( 231.455 km de) vb. Etkenler baz alınmıştır.) yaklaşık 315.000,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının 320.000,00 -315.000,00 TL= 5.000.00 TL civarında olacağı, Dava konusu kaza kapsamında; ——— plaka sayılı araç sürücüsü ——– % 100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, Dava konusu kazanın ———- plaka ayılı aracın park halinde iken meydana gelmiş olması nedeni ile ——— plaka sayılı araç sürücüsü / malikinin KUSURSUZ olduğu, dosyada mübrez ——— plakalı aracın ——— şirketi tarafından davalı sigorta şirketine sigortalı ———– adına düzenlenmiş 05.12.2021-05.12.2022 tarihleri arasında geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe teminat limitinin araç başına maddi 43.000,00-TL olduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5. Maddesi kapsama giren teminat türleri başlıklı maddesi (a) bendi fikrasında, “a) Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Hükmünün bulunduğu, Söz konusu hüküm dikkate alındığında araçta meydana gelen değer kaybının Genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmekte olup, ——— plakalı araç işleteninin davalının sigortacısından kusur oranı nispetinde hasar ve değer kaybı talebinin yerinde olduğu, sonucuna ulaşılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının aracında meydana gelen değer kaybı heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından 5.000,00 TL olarak hesaplanmış olduğu, davacı tarafından sigorta şirketine değer kaybı konusunda 29.05.2022 tarihinde başvurulduğu, 29.05.2022 tarihi pazara denk geldiğinden 30.05.2022 tarihinde başvuru yapıldığının kabulüne göre 10.06.2022 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüdünün oluştuğu…” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.Mahkememizin 02/05/2023 tarihli celse ara kararı ile davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesi ekidne sunulan ödemeye ilişkin belgenin davacı tarafa tebliği ile ek rapor alınmasına, bilirkişiler ek ücret takdir edilerek davalı tarafça 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına karar verilmiş, davalı tarafça verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı ve davacı vekilince süresinden sonra yatırılan bilirkişi ücretine ilişkin delil avansına muvafakat etmediklerini beyan etmiş, davalı vekilinin ek bilirkişi raporu deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.İddia, savunma, celp edilen belgeler, tanzim edilen bilirkişi heyet raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Davacı tarafından 04/03/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde oluştuğu ileri sürülen değer kaybına ilişkin maddi zararın tazminine ilişkin huzurdaki davanın açıldığı, olaya karışan davalı şirketi sigortalısına ait ——— plaka numaralı aracın 05/12/2021-2022 tarihleri arasında geçerli olduğu anlaşılan ZMMS poliçesi davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu görülmüştür.Davalı tarafından her ne kadar zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de davaya konu kazanın 04/03/2022 tarihinde meydana geldiği, davanın 12/12/2022 tarihinde açıldığı, talebin iki yıllık zamanaşımı süresi içinde dile getirildiği anlaşılmakla zamanaşımı def’inin reddi gerekmiştir.Taraflar arasındaki ihtilafın kazaya karışanların kusur durumları ile davacı tarafından talep edilen değer kaybına ilişkin tazminattan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı ve talep edilen tazminat tutarı üzerinde toplandığı, ———- celp edilen cevap yazısından ———- plakalı aracın kaza tarihinde davacı adına kayıt ve tescilli olduğu,Dosyada mübrez kaza tespit tutanağında, dava dışı sürücü ———- sevk ve idaresindeki ——— plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan dava dışı araçlara ve devamında çarpmanın etkisi ile ———– plaka sayılı aracın park halinde bulunan ———- plaka sayılı aracın sağ yan kısımlarına çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğu, ———– plaka ayılı araç sürücüsü ———- KTK Madde 84/1maddesini ihlal etmiş olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiş olduğu,Mahkememizce re’sen seçilen heyet bilirkişi heyet raporunda kazaya karışan ———– plakalı aracın kusursuz olduğu, ———– plakalı aracın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacıya ait ———— plakalı araçta kaza nedeniyle 5.000,00-TL değer kaybı meydana geldiğinin belirtildiği, bilirkişi raporu ile hesaplanan değer kaybı bedelinin yüksek mahkeme içtihadlarına uygun şekilde dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değeri, kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, vb. etkenler baz alınarak tespit edildiği, yapılan kusur istinadının somut olay özellikleri ile kazanın meydana geliş şekline uygun olduğunun anlaşıldığı, raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmekle Mahkememizce benimsendiği,Davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bir kısım ödeme belgesi sunulmakla Mahkememiz ara kararı ile ek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar tesis edilmiş ve ara karar içerisinde kesin süre müeyideleri de bilidirilmiş olmasına karşın davalı tarafından ek bilirkişi ücretinin süresi içerisinde yatırılmadığı ve davacı tarafından süresinden sonra yatırılan delil avansına muvaffakat edilmediğinin beyan edilmesi karşısında 10/10/2023 tarihli celse ara kararı ile davalı vekilinin ek bilirkişi raporu deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiği, davalı tarafından sunulan ödeme dekontları incelendiğinde dekontlara konu ödemelerin hasar tazminatına ilişkin olduğunun anlaşıldığı, zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümü yada yaralanması veya bir şeyin zarara uğraması nedeniyle o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu, hesaplanan değer kaybı bedelinden davalı sigorta şirketinin sigortalısının tespit edilen kusuru (%100) nispetinde sorumlu olduğu, sigorta şirketine davacı tarafından 30/05/2022 tarihinde başvuru yapıldığı ve davalı nezdinde temerrüdün 12/06/2022 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesinde temrrüd tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talep edildiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın kabulü ile 5.000,00-TL değer kaybı tazminatının 12/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 341,55-TL harçtan peşin alınan 85,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 256,16‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 177,59-TL harç ve 3.078,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.256,09‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 10/10/2023