Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/919 E. 2022/813 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/919
KARAR NO : 2022/813
DAVA : ZAYİ BELGESİ VERİLMESİ (HASIMSIZ)
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ——– tarihinde —— maruz kaldığını, —-saldırı sonucunda hem davacı şirketin kendi bünyesinde hem de —- konusunda destek aldıkları —- tedarikçi firmada bulunan sunucular enfekte olmuş, sunucularda önemli dosyalar —-,——bulunan sunucular ———– kapsamında geri getirildiğini, davacı şirket bünyesindeki sunucular yedekleri ile birlikte enfekte olduğu için, geri getirilemediğini,—–davacı şirketin kendi bünyesindeki sunucularda olduğu için, bu durumdan —-verileri de etkilendiğini, davacı şirketin—-etkilendiğini, davacı şirketin verilerini kurtarma çalışmaları devam ettiğini, ancak şimdilik davacı şirketin—— en son yedeği —— tarihine ait olduğunu, veri güncelliği, tüm kayıtların tekrar girilmesi ile sağlanacağından bu çalışmaların tamamlanması uzun süreceği ve davacı şirketler gerekli evrak ve çalışmaları kısa vadede sağlayamayacağını, tüm bu nedenlerle, siber saldırı sonrası davacının ticari itibarı zedelenmiş ve davacı hem maddi hem manevi olarak zarara uğradığını, ————davacı şirketin uğramış olduğu siber saldırı sonrası yok olduğundan dolayı zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettiği, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
GEREKÇE :
Dava, TTK’nun 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
[“Dava açılarak Mahkemeden hukuki koruma talep edilir. Dolayısıyla hukuki koruma ihtiyacı içinde olmayan bir kimsenin Mahkemeye başvurmasında hukuki yararı da yoktur. Hukuki yarar sadece davada değil, Mahkemeye yönelik her talepte, örneğin, geçici hukuki korumalarda, kanun yoluna başvurmada da (o taleple bağlantılı olarak) bulunmalıdır. Aksi halde Mahkeme bu talebi de inceleyip karara bağlayamaz.
Hukuki yarar sadece maddi hukuka göre belirlenmez. Dava açmaktaki yarar, hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada hukuki yarar halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir.
Davacının dava açmakta hukuki korunma ihtiyacı olmadan sadece ideal veya ekonomik yararı, hukuki yarar sayılmaz. Ekonomik bir yararın varlığının, hukuki yararın da varlığına delalet edebilmesi için, onu, halihazırda hukuken ve korunmaya değer bir nitelik taşıması gerekir. Ayrıca, bir kimsenin hakkına ulaşmak için Mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararının olduğundan söz edilebilir. Bir Mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez, şüpheli ya da ileride ortaya çıkacak muhtemel belirsiz bir yarar da hukuki yarar sayılmaz. Bir konuda Mahkemeye başvurup karar almadan daha basit ve daha kolay başka bir yolla aynı sonuca ulaşılabiliyorsa bu konuda Mahkemeye başvurmakta hukuki bir yararın olduğu söylenemez.
Hukuki yarar davanın açıldığı tarihte var olmalıdır. Aksi takdirde Mahkemenin hukuki yararın bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar vermesi gerekir. Bu ret kararı usule ilişkin nihai bir karar olduğundan bu karara karşı kanun yoluna gidilebilecektir. Hukuki yarar eksikliği dava sırasında tamamlatılamaz. Bu nedenle Mahkemenin hukuki yarar eksikliği tamamlanıncaya kadar beklemesi de söz konusu olamaz.
——- yararın sadece davanın başında var olması yeterli olmayıp hüküm verilinceye kadar mevcut olması gerekir. Bu nedenle hukuki yararın mevcut olmadığını tespit eden Mahkemenin davanın esası hakkında bir karar vermesi mümkün olmamalıdır———
Eldeki dosyada davacı şirket vekili; davacının tebliğ kapsamında —- sistemine evvelce yüklenmiş olan —- —– şirketimize ait bilgisayar ve sunucuları ile depolama alanlarında tespit edilemediği, —————- ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi —— kuruluşlardan veya—– örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte —- içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun —– yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin ——- ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan —- kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan —– uygulaması aracılığı ile —- sistemine yeniden yüklenmesi için —- yazılı izin verilir.” şeklindedir.
Talepte bulunan şirket; —- ikincil örneklerin temini için gerekli idari başvuruyu yapmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, idari başvuru yapmadan eldeki davayı açmışır. Dava açmadan idari yoldan talep sonucuna ulaşma imkanı eldeki davada sözkonusudur. Buradan hareketle; idari başvuru yapmadan doğrudan dava açılması suretiyle e-defterler için zayi belgesi verilmesini talep etmekte hukuki yarar yoktur.
Davacının, dava açmakta hukukî yararının bulunması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-h uyarınca bir dava şartıdır. Dava şartlarının mevcut olup olmadığını Mahkeme her aşamada re’sen araştırır. Dava şartları tamam değilse HMK madde 115/2 gereğince davanın usûlden reddi gerekir. İdari başvuru yapılmadan ve sonucu beklenmeden dava açılması nedeniyle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Yeterince harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
5-Usul ekonomisi ilkesi gereği; tensip tutanağı düzenlenmeden dosya üzerinden karar verildiğinden, kararın HMK madde 27/1-2 uyarınca taraflara tebliğine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/12/2022