Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/914 E. 2023/363 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/914 Esas
KARAR NO: 2023/363
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/11/2022
KARAR TARİHİ: 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.05.2022 tarihinde, müvekkili olan davacıya ait —– plakalı araç ile —— plakalı araç arasında, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacıya ait araç kazada %0 ve —— plakalı araç ise %100 kusurlu olduğunu, davacının aracında huzurdaki davaya konu kaza sebebiyle reel değer kaybı oluştuğunu, sigorta şirketine reel değer kaybı talebi için başvuru yapılmış olup herhangi bir dönüş olmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, kaza sonucu davacıya ait araçta meydana gelen reel değer kaybı bakımından uğranılan zararın miktarının tam olarak belirlenemediğini ileri sürerek ,HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile; davacıya ait araçta meydana gelen 100,00-TL Reel Değer Kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının huzurdaki davayı Kısmi/Belirsiz dava olarak ikame etmesinde hukuki menfaati bulunmadığını, davalı şirket nezdinde —– poliçe no ile 09.01.2022-09.01.2023 tarihleri arasında —– Sigortası ile sigortalanan—– plaka sayılı aracın 12.05.2022 tarihinde karıştığı iddia edilen kazada hasarlanan —— plaka sayılı aracın değer kaybı bedelinin karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu davanın açıldığını, söz konusu taleplere katılmanın mümkün olmadığını, Usul eksikliğine ilişkin beyanları saklı kalmak ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limitinin 50.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirketin bu teminat ile sorumlu olduğunu, davalı şirket tarafından ekspertiz raporu doğrultusunda 20.06.2022 tarihinde 3.000 TL tutarında hasar tazminatı ödemesi yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, Haksız fiilden kaynaklanan sigorta tazminatı istemine ilişkindir. Trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.Hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizin 17/01/2023 tarihli celse ara kararı ile dosya uyuşmazlık konularında rapor tanzim edilmek üzere makine mühendisi ve sigorta alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, makine mühendisi bilirkişi —— ile sigorta alanında uzman bilirkişi —— tarafından tanzim edilen raporda özetle; ”… Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dosya muhteviyatına sunulmuş olan 08.06.2022 tarihli —— tarafından tanzim edilmiş olan Ekspertiz Raporuna göre dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV hariç ve İşçilik dahil 3.000,07 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğu, Dava konusu aracın —— kayıtlarına göre dava konusu kaza haricinde —— adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu, Dava konusu aracın dosya muhteviyatına sunulmuş olan fotoğrafların incelenmesi neticesinde; Arka Tampon ( Değişim/Boya) hasarının bulunduğu, Söz konusu aracın hasar gören parçalar baz alındığında dava konusu aracın ilgi atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 2 (iki) iş günü süreceği, (Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) , —– istikrar bulmuş olan kararları ile —— doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre REEL PİYASADA ise; Dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değerinin 210.000,00 TL civarında olacağı, ( Söz konusu aracın dava konusu kaza öncesinde —- ( sekiz) adet geçmiş hasar kaydı mevcuttur.) kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, km bilgisi ( 416.815 km de) vb. etkenler baz alınmıştır.) yaklaşık 208.500,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının 210.000,00 — 208.500,00 TL – 1.500,00 TL civarında olacağı,Dava konusu kaza kapsamında; —– plaka sayılı araç sürücüsü —– * 100 kusur oranı ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, Dava konusu kazanın —— plaka sayılı aracın arkadan sağ köşeden çarpması şeklinde meydana gelmiş olduğundan —– plaka sayılı araç sürücüsünün KUSURSUZ olduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5. Maddesi kapsama giren teminat türleri başlıklı maddesi (a) bendi fıkrasında, Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Hükmünün bulunduğu, Söz konusu hüküm dikkate alındığında araçta meydana gelen değer kaybının Genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmekte olup, —— plakalı araç işleteninin davalının sigortacısından kusur oranı nispetinde hasar ve değer kaybı talebinin yerinde olduğu, sonucuna ulaşıldığı, davacının aracında meydana gelen değer kaybı teknik bilirkişisi tarafından 1.500,00 TL olarak hesaplanmış olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalısının 02.05.2022 tarihinde meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olması sebebiyle ödendiği beyan edilen 3.000,00 TL hasar tutarı dahil araç başına maddi teminat limitini aşmadığından 1.500.00 TL değer kavbını —— şirketinden talen edebileceği sonucuna ulaşıldığı…” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu 02/03/2023 tarihli dilekçesi ile ”Müvekkil şirket nezdinde —— poliçe no ile 09.01.2022-09.01.2023 tarihleri arasında Trafık Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan —— plaka sayılı aracın 12.05.2022 tarihinde karıştığı iddia edilen kazada hasarlanan —– plaka sayılı aracın değer kaybı bedelinin karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu dava işbu dava açılmıştır. Bilirkişi ek raporu doğrultusunda; Davacının toplam talep edebileceği zarar miktarı : değer kaybı 1.500 TL olduğu kanaatine varılmıştır.” denilerek davacının aracında 1.500 TL değer kaybı oluştuğu tespit edilmiş olup yargılamayı sürüncemede bırakmamak adına işbu davayı kabul ederek asıl alacak, yargılama giderleri ve faiz dahil olmak üzere tüm zarar müvekkil şirketçe 27.02.2023 tarihinde karşılanmıştır. 1.500 TL Değer Kaybı, 92,01 TL İşlemiş Faiz (08/04/2021 tarihinden itibaren), 1.500 TL İlam Vekalet Ücreti , 3.256,81-TL Yargılama Gideri olmak üzere toplam 6.348,82 TL üzerinden 254,24 TL Stopaj ile 6.094,67 TL tutarında davacıya ödeme yapılmıştır. Dava konusu değer kaybına ilişkin tüm talep, fer’ileri ile birlikte karşılandığından ve dosyada karar verilecek herhangi bir husus kalmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesini arz ve talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu 02/03/2023 tarihli dilekçesi ile; ”Mahkemenizce görülmekte olan yukarıda esas numarası belirtilmiş dosyasında Bilirkişi Raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda davalı tarafça asıl alacak, vekalet ücreti ve yargılama giderleri bedeli olarak toplam 6.094,67-TL 27.02.2023 tarihinde haricen banka hesabımıza gönderilmiştir. Davalı Sigorta şirketi tarafından yapılan bu ödeme davayı kabul niteliğinde olup davalı tarafça mahkemenize sunulan 27.02.2023 tarihli beyan dilekçesinde de davayı kabul ettiklerini açıkça beyan etmişlerdir. Bu itibarla geriye kalan yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin ve masrafların faiziyle davayı kabul eden davalı yana yükletilmesi talep olunur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davacı vekili Mahkememizin —– tarihli celsesinde;” davayı belirsiz alacak davası olarak açtık. Biz davayı ıslah edemeden davalı taraf ödeme yaptı, bu sebeple biz davayı ıslah etmeyeceğiz ancak yapılan ödeme miktarı da dikkate alınarak vekalet ücretinin hüküm gerekçeli karar kısmında gözetilmesini talep ederiz. Davalı taraf asıl alacak ve davadaki talebimiz olan işlemiş faiz yönünden davaya konu talepler ödendi. Dilekçemizde yazdığımız üzere yargılama gideri vekalet ücreti ve masrafların gerekçeli karar yazımında dikkate alınmasını talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından 12.05.2022 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait —– plakalı araçta meydana gelen değer kaybının davalıdan tahsili istemiyle huzurdaki davanın HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL harca esas değer gösterilmek suretiyle açıldığı,
Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi heyet raporu ile davaya konu kazanın meydana gelmesinde —— plaka sayılı araç sürücüsü —— % 100 kusur oranı asli ve tam kusurlu olduğu, —– plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı tarafın 1.500.00-TL değer kaybı bedelini davalıdan talep edebileceğinin bildirildiği,Davalı vekili UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu 02/03/2023 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettikleri ve bu kapsamda davacı tarafa bilirkişi raporu doğrultusunda yargılamayı sürüncemede bırakmamak adına asıl alacak, yargılama giderleri ve faiz dahil olmak üzere 27.02.2023 tarihinde 1.500-TL Değer Kaybı, 92,01-TL İşlemiş Faiz (08/04/2021 tarihinden itibaren), 1.500-TL İlam Vekalet Ücreti , 3.256,81-TL Yargılama Gideri olmak üzere toplam 6.348,82 TL üzerinden 254,24 TL Stopaj ile 6.094,67 TL tutarında ödeme yapıldığının bildirildiği,
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu 02/03/2023 tarihli dilekçesinde; Davalı tarafından asıl alacak, vekalet ücreti ve yargılama giderleri bedeli olarak toplam 6.094,67-TL 27.02.2023 tarihinde haricen banka hesaplarına ödendiğinin bildirildiği ve geriye kalan yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin ve masrafların faiziyle davayı kabul eden davalı yana yükletilmesinin talep edildiği,Yapılan yargılama ile davacı tarafından 12/05/2022 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait —– plakalı araçta meydana gelen değer kaybının davalıdan tahsili istemiyle huzurdaki dava açılmış olup, davalı vekili tarafından davayı kabul ettikleri beyan edildiği, dosya kapsamında sunulu davalı tarafa ait vekaletnamede davayı kabul yetkisi bulunduğu anlaşılmakla davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmesi gerekmekte ise de davalı tarafından davayı kabul beyanından önce bilirkişi raporu ile tespit edilen asıl alacak bedelinin davacıya ödendiği, bu halde davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş olup, her ne kadar davalı tarafından ödemesi yapıldığı anlaşılan davaya konu asıl alacak bedelinin harca esas değerden daha fazla olduğu görülmüş ise de huzurdaki davanın asıl alacağa ilişkin harca esas değer dikkate alınarak değerlendirilmesi ve fer’ileri yönünden hüküm tesis edilmesi, dava aşamasında yapılan ödemelerin ise infaz aşamasında değerlendirmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Konusu kalmayan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 179,90-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 100-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 172,90-TL harç ve 3.048,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.221,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Dava aşamasında davalı tarafından yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 09/05/2023