Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/87 E. 2022/658 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/87
KARAR NO : 2022/658

DAVA : TAZMİNAT (HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının —— adresindeki —- bulunan davalıya —- —- binanın ——- aşamasında; —- duvarında bulunan davacının dairesindeki —- kırıldığını, buna ilişkin davacı tarafından —— başvuru yapılmış, —— davacıya ——— tespit edilerek ivedilikle giderilmesi hususunda ——– yüklenici firmaya tebligat gönderildiği” şeklinde cevabi yazı verildiğini, bu cevabi yazı sonrası davacıya ilgili hasarların yapılacağı —– verilmişse de davacıya ait —– oluşan hasarın karşılanmadığını, daha sonrasında davalıya ————– yapıldığı ———– davacının——- esnada, ——— yetersiz olması sebebi ile davacının —— tarafında bulunan ——–yıkılması ve ————- davacının ——- içine boşaltması suretiyle davacının ———— anneannesinden kalan mobilyaları kırılarak kullanılamaz hale geldiğini, davalı şirket gerek Borçlar Kanunu ”Kusursuz Sorumluluk” ilkeleri gereği sorumlu olup, gerekse ———— almamaları gerekse oluşan maddi zararların asli kusurlusu olmasından dolayı haksız fiilinden dolayı sorumlu olduğunu, davalı —- ve ———- davacının evine vermiş olduğu zararda asli ve tam kusurlu olduğunu, ayrıca Borçlar Kanununa göre de kusursuz tehlike sorumluluğu — kapsamında söz konusu zararlardan sorumlu olduğu gibi davacının maddi ve manevi zararlarını da karşılaması gerektiğini, bu konuya ilişkin dava şartı olan —- yapılmış ve anlaşılamadığı, açıklanan nedenlerle davalıya—————– aşamasında davacının evinde meydana gelen zararlardan, —– dolayı müvekkilim büyük zarar gördüğünü, davanın kabulüne, davacının ————- yıkılması,—- bozulması,————– kullanılamaz hala gelmesi bedeli ——– tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine, davacının evinde yaşanan bu kadar zarar sonucu bir de ————– kullanılamaz hale gelmesi ile yaşadığı moral bozukluğu ve üzüntü için şimdilik ——- manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine, toplamda şimdilik 30.000 TL maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın tüm beyan ve iddiaları tamamen gerçek dışı olup huzurdaki davanın usul ve esastan reddi gerektiği, karşı tarafın iddia ettiği olayın meydana gelmesinde davalıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, davalı … davacının dairesinin bulunduğu taşınmazın bitişiğinde —– karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ——– bulunan—— sahibi olduğunu, söz konusu inşaatta dava dışı ———— firması olduğu, yapılan——–davalı ile akdedilen sözleşme gereği ———-söz konusu——- fiilen kendisi yaptığı, davacıya ait duvarın sağlam ve tekniğine uygun olması halinde ——dökülen — böyle bir duvarın yıkılmasına yol açması ——olarak mümkün olmadığı, başka bir ifade ile, iddia edilen fiil ile zarara meydan veren sonuç arasında uygun bir sebep – sonuç ilişkisi, yani illiyet bağının olayda gerçekleşmediği, duvarın yıkılmasına sebep olan tamamen davacının —– davranışları olduğu, bu nedenle olayda asıl ve tek kusurlunun, en kötü olasılık ile müterafik kusurlunun davacının kendisi olduğu, davalının her ne kadar olayda kusurlu olmasa bile büyük bir iyiniyet ile davacıya ait —- ——— yaptırmış ve eskisinden daha sağlam bir hale getirdiği, ayrıca —— kırılmasında davalıya atfedilecek herhangi bir kusur da bulunmadığı, —- sırasında yasal mevzuat gereği alınması gereken bütün önlemlerin alınmış olduğu, ———- durumda olduğu ve—- izin verildiği ilgili —- tarafından tutulmuş olan yapmak kesinlikle mümkün olmadığı,—— çerçevesinde —-yapıldığı, davacı yanın yapmış olduğu şikayet nedeniyle ———- dosyasında yapılmış olan bilirkişi incelemesi sonucu verilen—- bilirkişi raporunda; Dava konusu olayın meydana gelmesinde; Bahse konu inşaatın, mevzuatın öngördüğü her türlü tedbiri almak, uygulamak ve — sorumlu olan ——– olayın gerçekleşmesinde asli kusurlu olduğu, bahse konu —görevlendirilmiş olan uygulama—- mühendisi veya ilgili —- elemanının tali kusurlu olduğu olduğu; olayın gerçekleştiği—- hem uygulama ——- —– beraber görevlendirilmiş olması durumunda her ikisinin ayrı ayrı tali kusurlu olması gerektiği, olayın gerçekleşmesinde başkaca kusurlu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı, bu nedenle dava dilekçesinde, “bilirkişi raporuna göre davacının asli kusurlu olduğunun tespit edildiği” hususundaki beyan ve iddia tamamen gerçek dışı olduğu ve kusuru bulunmadığı, öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili—-gönderilmesine, haksız ve kötüniyetli davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz————– hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
Dava, davalıya ——— davacının —— —– yıkmasından kaynaklı, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacının tacir ————– müzekkerelere yanıt verilmiş olduğu, ilgili müzekkerelerden; davacının———- kaydının bulunmadığı, ———- kaydının bulunmadığı görülmüştür.
Sonuç itibariyle; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın Ticaret Kanununda belirtilen işlerden olmadığından mutlak ticari dava olmadığı, gelen cevabi yazılardan davacının tacir olmadığı, her iki tarafı tacir olmadığından davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, davanın Ticaret Mahkemesinin bakacağı davalardan olmadığı, Mahkememizin görevsizliği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya ——- Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli——– Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı