Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/862 E. 2023/204 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/862 Esas
KARAR NO: 2023/204
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 09/11/2022
KARAR TARİHİ: 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı dava dilekçesinde özetle; Dava dışı —– tasfiyesinin tamamlandığını ve terkin edildiğini, bu şirketin terkin ilanının —– sayılı suretinde yayınlandığını, müvekkili şirketin,—- cari hesap ilişkisinden kaynaklanan sebeplerle alacaklı olduğunu, davacı tarafça cari hesaba dayalı olarak açılacak olan alacak davasından önce ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk yoluna —– arabuluculuk başvuru tarihinden önceki tarih olan —– tarihinde terkin olmasından dolayı davacı tarafça yapılan arabuluculuk başvurusunun, —— hükmi şahsiyete sahip olmaması sebebiyle herhangi bir sonuç doğurmadan sona erdiğini, dava dışı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinden dolayı, davacı şirketin dava dışı şirketten olan alacaklarını tahsil etme yönündeki hukuki yolları kullanılamaz duruma düştüğünü, müvekkili şirketin terkin edilen dava dışı şirkete karşı hukuki haklarını hiçbir şekilde ileri süremez durumda olduğunu ve hak kayıplarına uğradığını, müvekkili alacaklının —– sayılı dosyasıyla icra takibi yaptığını ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali için yapılan arabuluculuk aşamasında şirketin tasfiyesinin öğrenildiğini, bu nedenlerle —- tarihinde terkin olunan dava dışı ——— yeniden tescili ile ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuru cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı şirketin tasfiyesinin hukuka uygun bir şekilde yapılarak ——- ilanının yapıldığını, tasfiyesi tamamlanıp —— silinmek suretiyle hukuk alemindeki varlığı sona eren münfesih şirketin takibin tarafı olma ehliyetinin de bulunmadığını, —— terkin edilmiş şirket hakkında takip işlemlerine başlanması ve yürütülmesi, tasfiye memuru ile —— yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkün olduğunu, davacının başvurularının sonuçsuz kalmasının normal olduğunu, davacının dava dilekçesine konu ettiği—— dosyasında yapılan icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, şirketin ihyası için ihya sürecinin hukuka aykırı olarak yürütülmesi ve alacaklı tarafın alacağının çekişmesiz olması gerektiğini, ihya sürecinin hukuka uygun olduğu gibi takip kapsamında şirketin borçlu olmadığını ve alacaklının talep ettiği alacağın da çekişmeli olduğunu, takibin dayanağı, İİK’nın 38. Maddesinde sayılan ilam niteliğine haiz belgelerden olmadığını, davacının talebinin hukuka uygun olmadığını, davanın kabulü halinde dahi şirketin ihyasının ancak davacı taraf ve talep konusu ile sonuç doğuracağından, davacının şirketin ——- yeniden tescilini ve ihyası davasının da bu yönü ile reddi gerekeceğini, bütün bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——–cevap dilekçesinde özetle;——- tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, gerekçe göstererek tescil talebini reddettiğini, müvekkili —- kayıtlı dava dışı ——- prosedürlere uygun olarak tasfiye edildiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecindeki eksik yada erken sonuçlandırılan tasfiye memurunun kusurundan dolayı ———- sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edelin işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğundan yargılama masraflarının üzerlerine yüklenmemesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı ——– esas sayılı dosyasındaki işlemler ve açılacak itirazın iptali davasında taraf teşkili sağlanabilmesi için açılan şirketin ihyası davasıdır.
—— kayıtlarının incelenmesinde; şirketin sermayesinin —-ana sözleşmesinin ——- ortağının ve tek yetkilisinin — olduğu, şirketin tasfiyesinin sona erdiği —-tarihinde tescil edildiğinden —- terkin edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından dava dışı —— esas sayılı dosyasındaki işlemler ve açılacak itirazın iptali davasında taraf teşkili sağlanabilmesi için dava dışı şirketin —— resen terkin edilmesinden dolayı ihya davası açıldığı görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 547/(2). maddesi gereğince ek tasfiye, ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için de bir yada birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanması ve ek tasfiye ile atanmaya ilişkin keyfiyetin sicilde tescil edilmelidir ———-
Bu kapsamda şirketin ihyasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğu tespit edilmiş olup, 6102 sayılı TTK 547. maddesinde “…tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye —–Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir”, şeklinde düzenleme bulunduğu, davacının tasfiye esnasında derdest olan icra takibi dosyası nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, bu nedenle davanın kabulüyle——— kayıtlı dava dışı ——– dosyasındaki işlemler ve açılacak itirazın iptali davasındaki işlemler ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, şirketin yetkili ortağı — tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, davalı—- ise yasal hasım olması ve davalı—– iş bu davanın açılmasında üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalı —— yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı, fakat davalı——-, icra takibi varken bu konuda bilgi sahibi olmasına rağmen tasfiyeyi sonlandırmasının hatalı olduğu ve bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle yargılama masraflarından sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmış, icra takibinin—– yapılmış olmasına rağmen sehven kısa kararda –olarak yazıldığı görülmüş, bu maddi hata iş bu gerekçeli kararın hüküm kısmında düzeltilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE
1—— nosunda kayıtlı tasfiye halinde Davalı ——- dosyasındaki işlemler ve açılacak itirazı iptal davasında esas olmak üzere ihyasına,
3-Ek tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru—– atanmasına, tasfiye memurunun aynı zamanda şirket ortağı anlaşılmakla tasfiye memuruna ücret takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Karar kesinleştiğinde ihya işleminin ve neyle sınırlı olarak ek tasfiyeye karar verildiğinin ———- şerhi için karardan yeterli suretinin ——- GÖNDERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 99,20 TL harcın davalı —– alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 122,00 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 283,40 TL yargılama giderinin davalı —— alınarak davacıya ödenmesine,
6-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzene karşı, davalı vekillerinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde——- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08.03.2023