Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/831 E. 2023/517 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/831 Esas
KARAR NO: 2023/517 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/10/2022
KARAR TARİHİ: 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket ———- Şti. ile müvekkil şirket ——— Şti. arasında mal alım satımı dolayısıyla ticari ilişki bulunmaktadır. Dava konusu borcun kaynağı, mal alım satımına ilişkin düzenlenmiş 03/02/2022 tanzim tarihli ———- E-Arşiv Fatura Numaralı 200.751,04-TL bedelli 1 adet fatura alacağından kaynaklı ödenmemiş bakiye 30.623,04-TL alacaktır. Ekte sunduğumuz 2022 yılına ait cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere, 03/02/2022 tarihinde fatura düzenlenmiş ve daha sonrasında bu fatura borcuna mahsuben, davalı borçlu tarafça müvekkil şirkete 07/02/2022 tarihinde 2 adet 55.000,00-TL bedelli ve 1 adet de 60.128,00-TL bedelli çek verilmiştir. Bu tarihten beri de başkaca hiçbir ödeme yapılmamış olup, 30.623,04-TL bakiye borç ödenmemiştir. Ayrıca davalı borçlu tarafça fatura borcuna mahsuben müvekkile verilen 3 adet çekten 60.128,00-TL bedelli olan çek ödeme süresi içinde bankaya ibraz edilmiş ancak karşılığı olmaması nedeniyle çek bedeli alınamamıştır. Söz konusu bu çek borcu için de tarafımızca borçlu şirkete karşı ayrıca ———- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı borçlu tarafça dava konusu bakiye fatura alacağımızın ödenmemesinden dolayı tarafımızca davalı-borçlu şirkete karşı 16/08/2022 tarihinde———- Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine geçilmiştir. Borçlu ödemeden imtina ettiği gibi icra takibine de haksız bir şekilde itirazda bulunmuş ve takip durmuştur. 2022 yılına ait cari hesap ekstresinden de açıkça görüleceği üzere, borçlu şirket fatura borcuna mahsuben, müvekkil şirkete 07/02/2022 tarihinde 3 adet çek vermiş olup, çeklerden biri tahsil edilememiştir. Bu tarihten beri de başkaca hiçbir ödeme yapılmamış olup, 30.623,04-TL bakiye borç ödenmemiştir. Davalı şirkete verilen mallara ilişkin olarak düzenlenen fatura, cari hesap ekstresi ile bunun temelini oluşturan muaccel alacak, müvekkil şirketin e-Arşiv ve ticari defter kayıtlarında da mevcuttur. Mevzubahis kayıtlarda ve defterlerde yapılacak olan incelemede bu husus ispatlanacaktır. Dava konusu malların satımına ilişkin düzenlenen e-Arşiv faturaya, alıcı şirket tarafından kanuni süresi içinde itiraz edilmemiş ve satılan mallar faturası ile birlikte davalı şirkete eksiksiz teslim edilmiştir. Ayrıca davalı borçlu itiraz dilekçesinde “Takibe geçen tarafa bir borcu bulunmadığı” nı iddia etmektedir. Davalı tarafın bu beyanı karşısında borcu ödediğini yazılı bir ödeme belgesiyle ispatlaması gerekir. Davamızın kabulüne, Davalı-borçlunun vaki itirazının iptaline, Davalının, asıl alacak üzerinden asgari %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, Yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekiline usulüne uygun tensip zaptı ekli duruşma gününün, davalıya tensip zabtı, dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği görüldüDavalı tarafça cevap dilekçesinin sunulmadığı görüldü.———- esas sayılı dosya uyap kayıtlarının celp edildiği görüldü. Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Mahkememizce dava konusu uyuşmazlık konularında SMMM bilirkişisine ticari defterlerin incelenmek suretiyle uyuşmazlık hususlarında rapor düzenletildiği görüldü.Teknik bilirkişi 02/06/2023 tarihli raporunda sonuç kısmında: ” 1) Taraf ticari defter kayıtlarının delil vasfı taşıdığı, davacının davalı adına düzenlediği takip konusu KDV dahil 200.751.04 TL bedelli fatura davacı tarafından “ İhraç Kayıtlı ” olarak düzenlenmiş olup, faturanın tarafların Ba ve Bs formlarında kayıtlı olduğu, faturanın davacı kayıtlarında KDV dahil 200.751.04 TL bedelle, davalı kayıtlarında ise KDV hariç 170.128.- TL
bedelle kayıtlı bulunduğu, davacı kayıtlarında gözüken toplam 170.128.- TL tutarındaki ödeme sonrasında davacı kayıtlarında faturanın 30.623.04 TL tutarındaki KDV’nden davacı davalıdan cari hesap ilişkisi içinde 30.623.04 TL alacaklı gözüktüğü, davalı kayıtlarında herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığından davalı ticari defter ve cari hesap kayıtlarında davalının davacıya 170.128.- TL borçlu gözüktüğü, yukarıdaki tespitlerden takip dayanağı faturanın davalıya tebliğ edildiğinin ve fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, 2) Davacı ticari defter ve cari hesap kayıtlarında; Davacının davalı adına “ İhraç Kayıtlı ” olarak düzenlediği takip dayanağı 3.2.2022 tarih ve ———- no.lu KDV dahil 200.751.04 TL bedelli faturanın 30.623.04 TL KDV tutarından davacı davalıdan cari hesap ilişkisi içinde 30.623.04 TL alacaklı gözüktüğünden ve “ İhraç Kayıtlı ” olan 200.751.04 TL bedelli faturanın 30.623.04 TL olan KDV tutarının davacı tarafından icra takibine konu edildiği anlaşıldığından davacının takip konusu yaptığı 30.623.04 TL tutarın KDV mevzuatı yönünden incelendiği, 3) Davacının imalatçı, davalının ihracatçı konumunda olduğunun anlaşıldığı, davacı davalı adına takip konusu “İhraç kayıtlı” 3.2.2022 tarih ve KDV dahil 200.751.04 TL bedelli faturayı düzenlemiş olduğundan 3065 sayılı KDV kanununun 11/1-c.Maddesi hükmü gereği davacının faturayı KDV dahil 200.751.04 TL bedel üzerinden, ihracatçı olan davalının KDV ödeme yükümlülüğü bulunmadığından faturayı KDV hariç 170.128.- TL bedel üzerinden kayıtlarına alması, davalı ihracatçı tarafından fatura konusu ürünün 3 ay içinde ihraç edilmesi ve ihracatın yapıldığını davacıya yazılı olarak bildirmesi, ihracatın yapıldığını tevsik eden belgeleri davacıya iletmesi ve davacının da bu belgeleri vergi dairesine bildirmesi halinde vergi dairesi tarafından davacıya KDV tutarının iadesi ve KDV tutarının davacı kayıtlarından terkininin mümkün olduğu, davalı ihracatın gerçekleşmiş olduğunu davalıya bildirdiğini ve ihracat belgelerini davacıya gönderdiğini usulüne uygun olarak kanıtlayamadığı, Davacı taraf ihracatın gerçekleşmiş olduğuna ilişkin olarak davalıdan yazı ve ihraç
belgesi temin edememiş olduğundan ve bu belgeler olmadan davacının vergi dairesinden KDV iadesi alması ve KDV terkin işleminde bulunması mümkün bulunmadığından, davacının iade alamadığı ve terkin yapamadığı KDV tutarı olan 30.623.04 TL.nı davalıdan talep edebileceği, bu kapsamda davacı ———- Şti.’nin davalı ———- Şti.’nden 17.8.2022 takip tarihi itibariyle 30.623.04 TL alacaklı olduğu, 30.623.04 TL alacak tutarına 17.8.2022 takip tarihinden itibaren %15.75 ve değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunulabileceği, ” görüşlerini bildirir rapor tanzim edilmiştir.Taraflara usulüne uygun bilirkişi raporunun tebliğ edildiği görüldü.

DELİLLER:
Esas sayılı dosya uyap kayıtları,*Davacı ve davalı şirket ticari defter kayıtları*Taraf şirketlere ait BA-BS (vergi kayıtları) formları*Bilirkişi raporu *Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; taraflar arasında yer alan ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, tarafından davalı aleyhine başlatılan ———– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı ise davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini talep etmiştir.———– esas sayılı icra takibinde alacaklı davacı borçlu davalıdan fatura bakiyeleri ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.623,04-TL ödenmesini talep etmiş, borçlu davalı ise takibe itiraz etmiş, takip durmuştur.Tarafların ticari defterlerinin sunulması istenmiş her iki tarafta ticari defterlerini sunmuştur. 6100 sayılı HMK ;Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” (2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” (3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.” 5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ” Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Somut olayda davacının imalatçı, davalının ihracatçı konumunda olduğunun anlaşıldığı, davacı davalı adına takip konusu ”ihraç kayıtlı” 03.02.2022 tarih ve KDV dahil 200.751,04 TL bedelli faturayı düzenlemiş olduğundan 3065 sayılı KDV kanunun 11/1-c maddesi hükmü gereği davacının faturayı KDV dahil 200.751,04 TL bedel üzerinden, ihracatçı olan davalının KDV ödeme yükümlülüğü bulunmadığından faturayı KDV hariç 170.128 TL bedel üzerinden kayıtlarına alması, davalı ihracatçı tarafından fatura konusu ürünün 3 ay içinde ihraç edilmesi ve ihracatın yapıldığını davcıya yazılı olarak bildirmesi, ihracatın yapıldığını tevsik eden belgeleri davacıya iletmesi ve davacının da bu belgeleri vergi dairesine bildirmesi halinde vergi dairesi tarafından davacıya KDV tutarının iadesi ve KDV tutarının davacı kayıtlarından terkinin mümkün olduğu, davalı ihracatın gerçekleşmiş olduğunu davalıya bildirdiğini ve ihracat belgelerini davacıya gönderdiğini usulüne uygun olarak kanıtlayamaduığı, davacının iade alamadığı ve terkin yapamadığı KDV tutarı olan 30.623,04 TL yi davalıdan talep edebileceği kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜ K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının ———- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 30.623,04-TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
3-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 2.091,85-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 369,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.722,00-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.022,50-TL yargılama gideri ile davacı tarafından dava açılışta yatırılan 462,05-TL harç giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———- bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekili yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023