Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/824 E. 2022/843 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/824 Esas
KARAR NO: 2022/843
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili olan davacı şirket tarafından işletilen —- takip tarihi itibariyle kendisine ait olan araç ile ihlali geçiş yaptığını ve ihlali geçişler nedeni ile borçlandığını, —– kullanılabildiğini, davalıya ait olan —— plakalı araç ile davacı şirketin işlettiği otoyoldan ihlalli geçiş yaptığını, bu aracın plakasının bağlı bulunduğu hesaptan — istenmiş olmasına rağmen, —— istemleri davalının sahip olduğu aracın plakasının — olmaması ve davalının etiketsiz geçiş yapmış olması nedeniyle davalının geçişlerine dair tahsilat yapılamadığını, davalı tarafa ihlalli geçiş ihtarnamelerinin tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça ödeme yapılmadığını, bunun üzerine ——— dosyasıyla icra takibine başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla zorunlu arubuluculuğa başvurulduğunu, uzlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin bildirimde bulunma zorunluğunun olmadığını, davalının —– yeterli bakiye bulunup bulunmadığını davacının kontrol ederek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, davalının müvekkili şirket tarafından belli ücret karşılığında ——- geçiş hizmetinden bedelini ödemeksizin yararlanarak ihlalli geçiş yaptığını ve geçiş bedeli borcunu ödemek için yasada öngörülen 15 günlük yasal süre içinde de teşebbüste bulunmadığını, davalının basiretli bir tacir olarak geçiş esnasında ödeme yapıp yapmadığının düzenli olarak kontrol ve takip ediyor olması gerektiğini ileri sürmüş, öncelikle ihtiyati haciz kararı verilerek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Geçiş ihlalinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
—— sistemi üzerinden celp edilmiş olup dosya arasına alınmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun madde 30/5: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir——–
Davacı şirketin, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve işbu Kanuna istinaden verilen —— kapsamında —–yap-işlet-devret modeli ile işletmesini üstlendiği anlaşılmaktadır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında, davacı şirketin işletmesini üstlendiği tünel ve otoyollardan geçiş sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretini tahsil yetkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı işletmeci şirketin; geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin dört (4) katı kadar ceza bedelini tahsil edeceği, —- sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle yapılan değişiklikler sonucunda hüküm altına alınmıştır.
Hâlböyleyken, ——- işletmesini üstlenen davacı şirketin geçiş ücretini tahsil etme yetkisi olduğu, geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden ise geçiş bedeli ile birlikte geçiş ücretinin dört (4) katı tutarında ceza bedelini de tahsil edebileceği 6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca açıktır.
Dosya kapsamında taraflar ticaret şirketi olup, tacir sıfatını haiz oldukları uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, ——– özel hukuk hükümlerine göre işletmekte olduğu iddiası ile alacak iddiasında bulunmakta olup, huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.
—- uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte —- aldıkları, ——yollarından geçiş sırasında araç sahibinin—— yeteri kadar bakiye bulundurmayan araç plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edilmesi, yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edilmesi, bu sorgulamanın geçişten sonraki on beş (15) gün boyunca devam etmesi gerektiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan araç geçişi ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüşmektedir.
—– işleten davacının, davalı ve diğer gerçek/tüzel kişilere tünelden geçmeleri hususunda ——– açık tutmak suretiyle icapta bulunduğu, tünelden geçmek isteyenlerin ise tüneli kullanmak suretiyle icabı kabul etmiş durumda oldukları, böylece taraflar arasında hizmet alma sözleşmesi kurulduğu sabit olup, huzurdaki dava ile davacı tarafından sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zarar iddiasında bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptâli davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin yada edilmesin, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın;
6. maddesinde; (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
10. Maddesinde; Sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği,
Yetki sözleşmesi başlıklı 17. Maddesinde ise;” (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzelenmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. ——— maddesinde ise; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takipte yetkili olacağı, düzenlenmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde; Borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde… ifa edilebileceği düzenlenmiştir.
10. Maddesinde; Sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği,
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde; Borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde… ifa edilebileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda her ne kadar davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de; İtiraz beyanında yetkili icra müdürlüğü gösterilmediği ve itirazın usulüne uygun şekilde yapılmadığı anlaşılmakla icra müdürlüğünün yetkisine yönelik davalı itirazının dikkate alınmayarak reddine karar verilmesi ile uyuşmazlığın esasına yönelik inceleme yapılması gerekmiştir.
İcra dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde —— asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer’ilere itiraz edilerek takibin durduğu ve huzurdaki davanın yasal süresi içinde takip çıkışı üzerinden harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
Noterler birliğinden davaya konu araca ait trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.,——— yazılan müzekkere cevapları dosya içinde mübrezdir.
—- tarihli cevap yazısından ihlalli geçis iddiasına konu ——–plakalı aracın ihlal tarihinde davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevaplar, ihlali geçiş tarihlerine ilişkin fotoğraflar dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Davalıya ait —-plaka sayılı aracın —– tarihinde davacı tarafından işletilen — kez ihlalli geçiş yaptığı ve geçiş bedelinin 15 gün içinde ödenmediği iddiasıyla huzurdaki davanın açıldığı, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik davalı tarafından dile getirilen itirazın yukarıda açıklanan gerekçe ile yerinde olmadığı, —– tarihlerine yönelik yazılan müzekkerelere —- tarafından verilen cevapta araca ilişkin —- ürün kaydı bulunmadığı, —– kaydı bulunmadığı, —— verilen cevapta aracın ilgili dönemler yönünden kara listede olduğu, —– tarafından verilen cevapta aracın kara listede olup negatif bakiyesi bulunduğu bildirilmiş olup, ihlal tarihi ve devamındaki 15 günlük süre içinde ilgili döneme ilişkin geçiş ücretinin ödendiğine ya da ilgili dönemler bakımdan hesap bakiyesinin bulunduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, ihlalli geçiş sebebi ile davacının —– asıl alacak tuarında alacağı bulunduğu, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava itirazın iptaline ilişkin olup, davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Takibe konu bedel belirli (muayyen) -likid- kabul edilmekle, takip talebinde gösterilen ve yargılama ile varlığı kabul edilen asıl alacak üzerinden %20’si tutarında icra inkar tazminatının İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ——– takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 46,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 15,71-TL harcın peşin alınan 80,70-TLharçtan mahsubu ile bakiye 64,99-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 230,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 172,90-TL harç ve 68,50-TL posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 241,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.13/12/2022