Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/81 E. 2023/336 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/81 Esas
KARAR NO: 2023/336 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/02/2022
KARAR TARİHİ: 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı borçlu arasında 13.07.2021 tarihinde ——- Belediyesi —— Akredite Denetim Hizmet sözleşmesi imza edildiğini, Davalının işin başında müvekkil firma hesabına 23.09.2021 tarihinde 6.000-TL tutarlı avans ödediğini, davalı tarafa ——- numaralı, 19.016,31-TL tutarlı e-fatura 11.10.2021 tarihinde kesildiğini, bakiye 13.016,31-TL’ nin ödenmesi için mailler gönderilmiş ve neticeten ödeme yapılmadığından, ——- E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlunun itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculukta uzlaşma sağlanamadığını, borçluların haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına ve davalının takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini, 13.292,32-TL tutarında ki asıl alacak üzerinden devamına, alacağa temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanunun amir hükümlerine uygun başlatılan bir takip bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etiklerini, takip dayanağı belgelerin dosyalara sunulmadığını, takipte borcun sebebi olarak 13.000,00 TL fatura gösterildiğini, faturanın tek başına borç doğurucu işlem niteliğine haiz olmadığını, faturaya ——- Noterliği 02.12.2021 tarih ve ——- yevmiye numaralı ihtarname ile itiraz edildiğini, taraflar arasında Hizmeti Sözleşmesi akdedildiğini, davacı şirket tarafından müvekkilin güneş enerji santralleri çalışma sahasına denetim hizmeti verilmesi ve bunun karşılığında Müvekkil tarafından 12.000,00TL ödenmesi hususunda tarafların anlaştığını, 23.09.2021 tarihinde 6.000,00TL ödeme yapıldığını, kalan miktarın ise denetim hizmeti tamamlandıktan sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 29.09.2021 tarihi çarşamba günü sabah 11:00 civarı sahaya gelindiği elektrik kesik olduğundan denetimin yapılamadığını, elemanların döndüğünü, denetim hizmetinin tamamlanmadığını, 7.000,00 TL masraf eklenerek fatura edildiğini, bunu kabul etmediklerini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve harç giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için defter inceleme günü verildiği, davalının defterleri için talimat yazıldığı görüldü. Talimat mahkemesi teknik bilirkişisi davalı defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor takdim edilmiştir, bilirkişi teknik raporu sonuç kısmında; “1-Taraflar arasında ticari ilişki olduğu, 2-Davacı tarafından düzenlenen 11.10.2021 tarihli ——– Numaralı 19.016,31TL e-faturanın, davalı tarafından defter kayıtlarına açık fatura olarak kaydedildiği, her ne kadar 02.12.2021 tarihli ihtarname ile fatura iade edilmiş olsa da TTK hükümlerine göre itirazın süresinde yapılmadığı, fatura iade işleminin defter kayıtlarına yansıtılmadığı,3-Davalının defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 19.016,31 TL alacaklı olduğu 4-Davalının 23.09.2021 tarihinde 6.000,00TL avans ödemesi yaptığı ancak defter kayıtlarına almadığı, ancak taraflarca bu hususta bir ihtilafın olmadığı, 5-Davanın kabulü halinde, davacının 13.000,00 TL asıl alacak ve 256,53 TL reeskont avans faizi olmak üzere toplam 13.256,53 TL alacağının olduğu, ” görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir.Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişi tevdi edildiği, teknik bilirkişi ayrıntılı raporu sonuç kısmında; “5.1. Davacı ve davalı tarafından ibraz edilen 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı ve davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, 5.2.Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, taraflarını ticari defterlerindeki borç/alacak tutarlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, 5.3. Tarafların ticari defterlerine göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 19.016,31.-TL olduğu Ancak talebe bağlılık ilkesi gereğince davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 13.000,00-TL alacaklı olduğu, ” hususlarında rapor tanzim edilmiştir.

DELİLLER
——- Esas sayılı icra dosyası kayıtları *Davacı ve davalı şirket şirket ticari defter kayıtları*Taraf şirketlere ait BA-BS (vergi kayıtları) formları*Bilirkişi raporları*Tüm dosya kapsamı

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.——- esas sayılı dosyamız arasına celp edilmiş, davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık dava açma süresi içinde açtığı anlaşılmaktadır.Taraflar arasında uyuşmazlığın çözümü için ticari defterlerin incelenmesine karar verilerek taraflara defterlerini sunmak üzere kesin süre verilmiş, taraflar defterlerini sunmuştur.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” (2: “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz v usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” (3: “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.” (5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür. Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Somut olayda ; Taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunduğu, takibe konu davacı tarafından davalı adına düzenlenen 11.10.2021 tarihli —— nolu e-faturanın düzenlendiği, elektronik ortamda gönderildiği,fatura tutarının 19.016,31 TL olduğu fatura detayında ; —— Belediyesi ——- akredite Denetim Hizmeti 12.000 TL +2.160 tl KDV olmak üzere toplam 14.160,00 TL olduğu ayrıca faturada 4.353,49 TL masraf ve 502,82 TL KDV olmak üzere toplam 4.856,31 TL olduğu ve fatura toplamının n19.016,31 TL olduğu, tarafların ticari defterlerine göre faturanın kayıtlı olduğu , davacının talebinin 13.000 TL alacak olduğu , tebliğ edilen e fatura uyarınca işlemiş faizin 256,53 TL olduğu, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 13.000,00-TL asıl alacak ve 256,53-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.256,53-TL alacağın işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
3-Fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Kara ve ilâm harcı olan 905,55-TL harçtan peşin alınan 160,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 745,01-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9200-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 35,79-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 252,74-TL harç toplamı ile bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 1.927,60-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 1.922,41-davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 13/04/2023