Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/782 E. 2023/420 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/782 Esas
KARAR NO: 2023/420
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/10/2019
KARAR TARİHİ: 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı —— şirketinin müvekkili olan davacı sigorta tarafından 31.03.2016-31.03.2017 vade ve —— numaralı —– Sigortası ile sigortalı olduğunu, sigortalı firmanın dava dışı alıcı firmaya 19.11.2016 tarihli fatura ile muhtelif gıdalar olan emtiaları sattığını belirtilen emtianın —— götürülmek üzere —– Lojistik isimli nakliyeci firma sorumluluğunda —— plakalı nakliye aracına yüklendiğini, nakliye aracının fiili nakliyeci —— sevk ve idaresinde muhtelif illerdeki alıcılarına da teslimat yapılmak üzere yola çıktığını, ancak araç sürücüsüne ulaşılmaması üzerine, araç içindeki ürünlerin nakliye aracı ile birlikte araç sürücüsü tarafından çalınmış olduğunun anlaşıldığını, akabinde edinilen bilgiye göre ürünlerin bir depoda bulunduğunu ve neticesinde sigortalının firmanın zararına yol açan hasar meydana geldiğini, hasar ihbarı olan davacı şirketin —– Nolu hasar dosyasını oluşturduğunu ve ekspertiz çalışmalarını yürütmesi için —— ile anlaştığını, gerçekleştirilen ekspertiz çalışması sonucu 27.03.2017 tarih ve —– nolu rapor ile hasarın toplam miktarı 23.811,62-TL olup diğer sigorta şirketleri oranlarına göre davacının payının 5.952,90-TL olarak hesaplandığını, davacı tarafından sigortalısının zararını tazmin etmek için, dava-dışı sigortalısı ——- 05/04/2017 tarihinde 1.520,00 EUR ödediğini, Davalı —– aleyhine —— sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına takibe ve yine davacıya borcu bulunmadığı iddiası ile borca itirazda bulunduğunu, hasarın nakliyeci firma —— sorumluluğunda yapılan taşıma sırasında meydana geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, borçlunun takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, faize ve ferilerine ilişkin haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taşıma hasarına dayalı olarak ikame edilecek davaların 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, —– plaka sayılı araca yüklenen, aracın sürücüsü —— tarafından çalınan ticari emtia bilahare hırsızlık soruşturması sonucunda 439 kolinin 410 kolisinin bulunmuş olup bulunan ticari emtia gönderci firmaya iade ve teslim edildiğini, çalınan ürünlerin bilahare 410 koli olarak iade alındığını, bu ürünlerin hasar ve imhasına ilişkin herhangi bir belge ve raporun davalıya ve sigorta şirketine sunulmadığını, bilahare çalınan ticari emtia soruşturma sırasında bulunmuş 01.12.2016 tarihinde —— teslim edildiğini, çalınan emtianın bulunan kısmı için iade faturası düzenlenmiş ve 410 koli ticari emtianın firmaya iade ve teslim edildiğini, davacı sigorta şirketi ve ticari emtianın sahibi —— tarafından müvekkilleri olan davalı şirkete herhangi bir ihbar ve talep de bulunulmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dava, 02/10/2019 tarihinde Mahkememizin —– Esas sayılı dosyasında açılmış, Mahkememizin —– sayılı kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine dosya —— Somut olayda; taşıma sigortasına konu eşyanın davalı kargo şirketince teslimat yerine ulaştırılması beklenen tarih 21/11/2016 tarihi olup, davacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin rücuen tazmini istemine ilişkin icra takibinin 11/12/2017 tarihi olduğu, mahkemece her ne kadar 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, emtianın taşıma işi yapan davalının şoförünün yapmış olduğu hırsızlık neticesinde vuku bulduğundan 6102 sayılı TTK’nun 855/5. bendine göre taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışı ile böyle bir zarar meydana gelmiş olması sebebi ile taşıyıcının sorumluluğunda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, bu nedenle mahkemece davanın 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hukuken yerinde değildir…” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilerek işbu esas numarası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Arabuluculuk son tutanak aslı dosya içerisindedir.—— sayılı dosyası celp edilmiştir.Hasar dosyası celp edilmiştir.Mahkememizin —– tarihli celse —– nolu ara kararı ile dosya uyuşmazlık konuları bakımından rapor tanzim edilmek üzere 1 taşıma alanında uzman, 1 sigorta alanında uzman ve 1 gıda mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, taşımacılık alanında uzman bilirkişi —— sigorta alanında uzman bilirkişi —— ile gıda yüksek mühendisibilirkişi —— tarafından tanzim edilen 21/02/2023 tarihli raporda özetle;”… Taraflar arasında bir taşıma sözleşmesinin kurulduğu ve bu taşıma sözleşmesine göre taşıyıcı tarafın davalı şirket olduğu ve taşıma konusu emtianın araç şoförü tarafından çalınması nedeniyle kaybolduğu ve bir kısmının sonradan bulunduğu ve davacı şirket tarafından imha edilmek üzere teslim alındığı noktasında tarafların mutabık olduğu; ihtilaf noktalarının ise hasarın davalı taşıyıcı şirket veya sigortacısına ihbar edilip edilmediği ve davacı şirket tarafından yapılan hasar ödemesinin gerçek zarar ilkesine uygun olup olmadığı noktasında ortaya çıktığı; Dava konusu hasarın davalı taşıyıcıya ihbar edilmediği iddiası, kendisi tarafından hazırlanan belgelerden (Davalı şirketin sahibi—— ——- hasardan haberdar olduğunun anlaşılmasına göre —– yerleşmiş içtihatlarına göre TMK m.2 gereği yerinde görülmediği; Sigortacı ödediği tutar kadar TTK. 1472. Madde gereği sigortalısının halefi olduğu, KTY / Karayolu Taşıma Yönetmeliği Sorumluluk, Yükümlülük ve Haklar, Yetki belgesi sahiplerinin sorumlulukları başlıklı maddesinde; Acenteler ve taşıma işleri komisyoncuları; bu sıfatla yapmış oldukları faaliyet ve işlemlerden, taşımacılar ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, Eşya ve kargo taşımacılığı alanında yetki belgesi sahibi olanlar, eşya ve kargoları teslim aldıkları andan teslim edinceye kadar, eşyanın ve kargonun tamamen veya kısmen kaybından, zayiinden, hasara uğramasından, çalınmasından, güvenliğini sağlamaktan, teslim alınan şeklini muhafaza etmekten, korunması ve taşınmasından sorumlu olduklarının belirtildiği, 4) Dava dosyasında hasara ilişkin eksper raporunun bulunduğu, unvanına göre davanın tarafları bakımından üçüncü kişi görünen —— şirketinin kaşe ve imzası bulunan bir imha tutanağının dava dosyasında bulunduğu; eksper raporunda belirlenen toplam hasar miktarı olan 23.811,62 TL’nin ve diğer sigorta şirketleri oranına göre davacı şirkete düşen hasar miktarı olan 5.952,90 TL’nin denetime elverişli, kadri maruf ve TTK tarafından belirlenen ilkelere uygun olduğunun değerlendirildiği; Somut olayda, 21.11.2016 tarihinde teslimi gereken eşyanın zıya bakımından zamanaşımı süresi 21.11.2019 tarihinde dolduğu (TTK m.855/1-2, 879 ve 855/5), ayrıca zamanaşımını kesen veya durduran sebeplerin de dikkate alınabileceği ve nitekim 11.12.2017 tarihinde yapılan takip başvurusu ile üç yıllık zamanaşımı süresinin kesildiğinin değerlendirildiği…” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosya içerisinde mübrezdir.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından taşıma ilişkisinden doğan dava dışı sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı,Sunulu —— 05/04/2017 tarihli dekontundan; Davacı tarafından dava dışı —— şirketinin—— hesabına 1.520,00 Euro ödeme yapıldığı,Davaya konu olayda davalının akdi taşıyıcı olup, taşımaya konu emtianın şöfor tarafından hırsızlanmak suretiyle çalındığı, bir kısım emtia sonradan bulunmakla birlikte taşımaya konu emtianın gıda maddesi olması nedeniyle ürünlerin imha edildiği, bu kapsamda taşımaya konu emtiada tam ziyaa gerçekleştiğinin anlaşıldığı,Mahkememizce re’sen alınan heyet bilirkişi raporunda; Dava dışı —— şirketinin davalı nezdinde olay tarihinde geçerli olduğu anlaşılan poliçe ile sigortalı olduğu, poliçenin müşterek sigorta esasına göre tanzim edildiği, eksper raporu, satış faturaları ve sevk irsaliyelerinin dikkate alındığı, —– değeri üzerinden tazminatın belirlendiği hallerde TTK m.883 gereği emtianın taşınması için yapılan masrafların taşıyıcı tarafından ayrıca ve sınırlı sorumluluk hükümlerine bağlı kalmamak üzere tazmin edilmesi gerektiği, dava konusu somut olayda olduğu gibi taşıyıcının kastı veya pervasızca davranışla hasara sebebiyet verdiği veya eşyanın ağırlığına göre sınırlı sorumluluk kuralının fiilen uygulanma olanağı bulunmayan olaylarda bu ayrıma gitmenin pratik bir faydası bulunmadığının, gıda maddesi olduğundan dolayı sovtaj değerinin bulunmadığının değerlendirildiği, yine sunulu raporda eksper raporunda belirlenen toplam hasar miktarı 23.811,62 TL’nin ve diğer sigorta şirketleri oranına göre davacı şirkete düşen hasar miktarı olan 5.952,90 TL’nin kadri maruf ve TTK tarafından belirlenen ilkelere uygun olduğunun değerlendirildiği, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, hırsızlık olayına ilişkin yapılan soruşturmada daimi arama kararı verildiği, davalı taşıyıcının yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile takip talebinde yer alan asıl alacak bedeli yönünden davacının talep hakkı bulunduğu, bilirkişi heyeti tarafından her ne kadar işlemiş faiz alacağı yönünden sunulu raporda inceleme yapılmadığı anlaşılmış ise de ödemenin yapıldığı 05/04/2017 ile takip tarihi olan 06/12/2017 tarihleri arasında işleyecek yasal faiz hesaplandığında icra dosyasından talep edilen işlemiş faiz alacağının yerinde olduğunun anlaşıldığı, olaydan sonra davalı şirket yetkilisi tarafından adli merciilere şikayette bulunulması karşısında hasarın davalı tarafından bilindiğinin anlaşıldığı ve davacı tarafından ayrıca bir ihbar külfetinin yerine getirilmesinin beklenemeyeceği, davacı tarafından yapılan ödeme ile dava dışı sigortalısı haklarına halef olduğu ve ödenen bedeli davalıdan talep hakkı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davaya konu alacak likit ve belirlenebilir olmakla icra inkâr tazminatı talebinin kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının —— sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 1.254,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 403,66-TL harçtan peşin alınan 100,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 302,74-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.909,30-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 354,72-TL harç ve 3.161,10-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.515,82‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 30/05/2023