Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/778 E. 2023/238 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/778
KARAR NO : 2023/238

DAVA : ALACAK (TAŞIMA SÖZLEŞMESİ KAYNAKLI)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının kendisine ait minibüsü ile taşımacılık işi yapmakta olup, kendisi ile davalı şirket arasında davalı tarafından işletilmekte olan ——-öğrenim görmekte olan öğrencilerin servis vasıtası ile taşınması konusunda anlaşıldığını, davacı öğrenim döneminin son aylarından olan Mayıs ayında servis ihtiyacının hasıl olduğu ve bir süre de deneme yapmak istediklerinden bahisle yazılı sözleşme yapmak istemedikleri, ücretin gün üzerinden hesaplanacağı ve aylık olarak ödeneceği bilgileri verilerek bu şartlar üzere teklif yapılmış, davacının da bu teklifi kabul ettiğini, ilk birkaç gün 550,00 TL olarak kararlaştırılan günlük ücret, daha sonra günlük 600,00 TL’ye revize edildiğini, bahse konu tekliflerin okul müdürü—— tarafından bizzat davacı çağrılarak gerçekleştirildiğini, ilk ay olan Mayıs ayında, ıslak imzalı olarak (yasal limit sınırlaması dolayısıyla toplam 3 adet olacak şekilde) toplam tutar olan 5500 TL alacağa ilişkin 28/05/2022 tarihli 1900 TL bedelli, 29/05/2022 tarihli 1800 TL bedelli ve 30/05/2022 tarihli 1800 TL bedelli 3 adet fatura davacı tarafça düzenlenmiş ve düzenlenen faturalara binaen davalı tarafından 4400 TL 13/06/2022 tarihinde ——-IBAN numaralı hesap üzerinden ödenmiş, kalan ödemenin bilahare yapılacağı bilgisi verildiğini, geçen zaman içerisinde anlaşılan servis faaliyetini yapmaya devam eden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davacının alacağının eksik yatırıldığı ve kendisine eksik kalan kısım için ödeme yapılmadığını, davacının alacağını talep etmesi terbiyesizlik olarak nitelendirilmiş ve bu şekilde ödeme alamayacağı bilgisini almış, bu nedenle de davacının servis faaliyetini durdurmak zorunda kaldığını, kalan ödeme miktarına ilişkin bahse konu okul müdürü tarafından tutulan çizelge fotoğrafı ile de uyuştuğunu, Mayıs ayı içerisinde davacının günlük 550 TL ile belirlenen 4 gün (11,12,13 ve 16 mayıs 2022) ve 600 TL üzerinden kararlaştırılan 8 gün (20, 23-27, 30, 31 mayıs 2022 günleri) süre ile öğrencileri taşıdığı, 550 TL üzerinden hesap edilen günler için 1500 TL ödeme yapıldığı görüldüğünü, kalan 8 günlük süre için ödenmesi gereken 4800 TL olduğunu, bu hal üzere 550 TL üzerinden kararlaştırılan 4 gün için ödenmesi gereken toplam tutar 2200 TL ve 600 TL üzerinden kararlaştırılan 8 gün için 4800 TL yani Mayıs ayı için toplam 7000 TL ödenmesi gerekmekte iken davacıya fotoğraftaki çizelgede de gösterildiği üzere önce 1500 TL ve daha sonra dilekçe ekinde dekontu sunulmakta olan 4400 TL yani toplam 5900 TL ödeme yapılmış kalan 1100 TL’nin sonra ödeneceği bilgisi yukarıda da anlatıldığı şekilde verilmiş ancak ödenmediğini, Haziran ayında da davalı şirket bünyesindeki okul öğrencilerini taşımaya devam eden davacının 9 günlük taşıma sonunda ödeme alamayacağı yanıtını alarak faaliyetine son verdiğini, bu nedenle davacının Haziran ayına ilişkin alacağı olan 5400 TL’yi de tahsil edemediğini, yaşanan tüm bu durumlardan sonra faaliyetine son veren davacının, son öğrenci taşımasını 13/06/2022 tarihinde gerçekleştirerek davalı şirket ile arasındaki ilişki sonlandığından 2022 yılı haziran ayına ilişkin alacağına dair 14/06/2022 tarihinde 5400 TL bedelli e-fatura düzenlediğini, E-fatura sistem gereği kesildiği anda muhataba görünür hale geldiğini, davacının faturayı düzenlediği anda bu fatura aktif faaliyet gösteren muhasebe departmanı olan davalı şirket tarafından öğrenildiğini, alacağı yine ödenmeyen davacının ilk olarak dilekçe ekinde sunulan—– Noterliği’nin 20/06/2022 tarih ve —— yevmiye nolu ihtarnamesini davalıya göndermiş, ödeme yapılmaması halinde yasal yollara başvuracağını belirttiğini, davalı tarafça da davacıya —— Noterliği’nin 23/06/2022 tarih ve —— yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek ihtarname içeriğinde davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir ilişkinin bulunmadığı, düzenlenen faturanın kabul edilmediği cevabı verildiğini, davacı ile davalı arasında gerçekleşen ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen toplam 6500 TL alacağın belirtilen fatura tarihlerinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf her ne kadar davalı şirketi davalı olarak göstermiş ve davasını kuruma yönelik ikame etmişse de daha önce noter ihtarı sürecinde de arz edilen hususları tekrar ile davacının davalıdan herhangi bir ad veya nam altında alacağı olmadığını, Özel Eğitim alanında faaliyet gösteren davalı tüzel kişiliğin servis taşımacılığı gibi bir faaliyeti olmamakla birlikte asıl faaliyet alanı olan eğitim hizmeti vermenin yanında yer alan bu fer-i hizmetleri (Servis-Kantin- Kırtasiye ) için dışarında hizmet alımı gerçekleştirdiğini, 2022-2023 Eğitim Öğretim sezonun servis taşımacılığı işi de davalı ile arasında imzalanan sözleşme gereği —–Şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, sözleşmeden de görüleceği üzere davalıya ait okullarda ki öğrencilerin servis taşıma işi bu firma tarafından gerçekleştirildiğini, davacı tarafın iddialarını hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte bir an için olsun davalıya ait okulda ki öğrencileri taşımış ve bu taşıma sebebi ile bir hak ediş elde etmiş ise bunu talep edeceği taraf davalı değil yukarıda arz edilen üzere ——- olduğunu, davacı taraf ile davalı firma arasında anılan alacağa dair herhangi bir iş ilişkisi olmadığını, dolayısıyla husumet yokluğu sebebi ile davanın reddini, hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve de kötü niyetli davanın taraflar arasında husumet bulunmaması sebebi ile öncelikli olarak bu yönü ile reddine karar verilmesini, davanın esası bakımından kötü niyet içeren, davacının varsa dahi bir başka dava dışı firmadan oluşabilecek alacağını haksız biçimde davalı tüzel kişilikten tahsil etme çabası ile açılmış davanın esas yönü ile reddine karar verilmesini, yargılama masraf ve giderlerinin ve de vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini davalı adına talep etmiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.Dava, servis taşımacılığı hizmetinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacının tacir araştırmasına ilişkin ilgili müzekkerelerden; davacının Ticaret Sicil kaydının bulunmadığı, Esnaf Odasına kayıtlı olduğu, ikinci sınıf tüccar olduğu ve işletme hesabına göre defter tutmakla yükümlü olduğunun bildirildiği görülmüştür. Gelen cevabi yazılardan davacının tacir olmadığı anlaşılmaktadır.Sonuç itibariyle; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın Ticaret Kanununda belirtilen işlerden olmadığından mutlak ticari dava olmadığı, gelen cevabi yazılardan davacının tacir olmadığı, her iki tarafı tacir olmadığından davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, davanın Ticaret Mahkemesinin bakacağı davalardan olmadığı, Mahkememizin görevsizliği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya——- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli——Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.