Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/770 E. 2023/90 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/770 Esas
KARAR NO : 2023/90

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum sigortalısı olan —-davalı şirket çalışanıyken — kazası geçirerek malul kaldığını, sigortalının maluliyeti nedeniyle müvekkili kurumca — zararlarının rücuen tahsili amacıyla işveren davalı şirket aleyhine——- sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, davalı şirketin —- yılında resen terkin edildiğinin öğrenilmesi üzerine mahkeme tarafından şirketin ihyası açılmak üzere taraflarına süre verildiğini, —dosyası ile görülen alacak davasında taraf teşkilinin sağlanabilmesi için şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —— tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, gerekçe göstererek tescil talebini reddettiğini, —- numarasına kayıtlı davalı——- uygun olarak tasfiye edildiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecindeki eksik yada erken sonuçlandırılan — kusurundan dolayı — sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edelin işlemlerin muhatabının—- olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğundan yargılama masraflarının üzerlerine yüklenmemesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı—- —-esas sayılı dosyası ile alacak davasında taraf teşkili sağlanabilmesi için açılan şirketin ihyası davasıdır.
—yazı cevabının incelenmesinde; —– —kayıtlarının incelenmesinde; şirketin ana sözleşmesinin—- olduğu ve şirketin son tescilini—- tarihinde yaptırdığı ve aynı tarihte TTK’nın geçici 7. Maddesi kapsamında sicilden resen terkin edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalı —- esas sayılı dosyasında açılan alacak davasında davalı şirketin—resen terkin edilmesinden dolayı ihya davası açıldığı,— dosyasında davalı — yönünden ihya davası açmak üzere davacı vekiline süre verildiği görülmüştür.
Davacı tarafça— dosyasında alacak davası açıldığı, davalı— sona erdirildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki —- göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere — aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 7201 sayılı TK hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak————– sitesinde aynen yayımlanır.
—Müdürlüklerince; 559 sayılı KHK gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya —- itibaren iki ay içinde—- bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre—- kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılacağı” hükmü yer almaktadır.
Davalı —- adına tebligat çıkartıldığı,bu tebligatın yapılamadığı ancak ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere—– adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat yapıldığı bilgisi bulunmamaktadır. Ancak 559 sayılı TTK’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair KHK ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde, asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilir. —-
6102 sayılı TTK’nun 547/(2). maddesi gereğince ek tasfiye, ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için de bir yada birkaç kişinin—- atanması ve ek tasfiye ile atanmaya ilişkin keyfiyetin sicilde tescil edilmelidir — ilamı aynı yöndedir.).
Bu kapsamda şirketin ihyasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğu tespit edilmiş olup, 6102 sayılı TTK 547. maddesinde “…tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, —– yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir”, şeklinde düzenleme bulunduğu, davacının tasfiye esnasında derdest olan davası nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, bu nedenle davanın kabulüyle ———– dosyasındaki işlemler ile sınırlı olmak üzere ihyasına,— yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, şirketin yetkili ortağı——– olarak atanmasına karar verilmiş, davalı — yasal hasım olması ve davalı— müdürlüğünün iş bu davanın açılmasında üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalı—yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı anlaşılmış, ihyası istenen şirketin taraf sıfatı bulunmadığından davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğundan husumet nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1———nosunda kayıtlı —— sayılı dosyasındaki işlemlere esas olmak üzere ihyasına,
2—–olarak şirketin ortaklarından —— atanmasına,
3-Karar kesinleştiğinde ihya işleminin ve neyle sınırlı olarak ek tasfiyeye karar verildiğinin—- şerhi için karardan yeterli suretinin —- GÖNDERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.