Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/588 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/76 Esas
KARAR NO: 2022/588
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili davacıların dava dışı —— farklı tarihlerde işçi olarak çalıştıklarını ve işçilik alacaklarına yönelik ayrı ayrı davaların ——– edildiğini, davalar görülmekteyken işveren şirketin tasfiye edilerek– terkin edildiğini, ilgili mahkemelerde ihya davası açmak üzere tarafımıza süre verildiğini, davacı müvekkillerinin, ihyasını talep ettikleri şirketin yurtdışı inşaat işlerinde işçi olarak zorlu şartlarda farklı ülkelerde çalıştıklarını, işçilik alacaklarının kendilerine hiç ödenmediğini veya eksik olarak ödendiğini, haklarını dava yoluyla aradıklarını, tasfiye olunan şirketin davalar devam ederken tasfiyeyle beraber ticaret sicilinden silinmesinin kötü niyetli ve tamamen —– kurtulmak amacıyla yapıldığını, davalılardan—– silinen şirketin tek ortağı olduğunu, tasfiye sürecinde —- olarak görev aldığını, şirketin karara çıkarak ilamlı takibe konmuş borçlarının, bilirkişi raporları ile sabit hale geldiğini, derdest davalardaki borçlarının mevcutken tasfiye işlemlerinin tamamlanmasının hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple davanın kabulü ile sicilden terkin edilen şirketin ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;—–adına davacıların dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları icra takibi tarihinden önce terkin işleminin gerçekleştiğini, münfesih şirket adına kurulan hükme dayanarak icra takibi başlatıldığını ve ihya davası açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu halde, huzurdaki davanın maddi ve hukuki bir temeli bulunmadığını, —– yargılama devam ederken, ——–terkin edildiğini, ——– olarak müvekkili —- atandığını, şirketin, usul ve yasaya uygun olarak, —– ve ilanların yerine getirilmesi suretiyle terkin işlemi gerçekleştirildiğini, davacıların ihya talebine konu ettikleri dava ve icra takiplerinde söz konusu şirketin dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığını, hal böyle iken, davacıların yasal bir dayanağı olmayan ihya taleplerinin reddi gerekmektiğini, HMK’nın 115. maddesi uyarınca mahkeme yargılamanın her aşamasında tarafların dava veya taraf ehliyetine sahip olup olmadıklarının gözetilerek buna göre hüküm kurulması gerektiğini, HMK’nın 114. maddesinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartı sayıldığını, davacı tarafın dava dilekçesinde ilgili iş mahkemelerinin davalarıyla ilgili bilgi verilmediğini, davaların karar ve kesinleşme durumları bilinmemekle beraber, eğer karara çıkmış davaların ise dava şartı eksikliğine rağmen taraf ehliyeti ortadan kalkan şirket hakkında hüküm kurulduğunu, ——–dava devam ederken tüzel kişiliğinin son bulması halinde, şirketin taraf ehliyetinin ortadan kalkacağı için davaya devam edilmesinin imkanı olmadığını, bu hususun —— ilgili olup hakimin bu hususu re’sen göz önünde bulundurmasının zorunlu olduğunu, yerel mahkeme tarafından tasfiye olunan ——– hükümün kurulması halinde isehatalı olup istinaf yargılaması neticesinde bozmayı gerektireceğini, şirkete açılmış bir dava sürerken şirket tasfiye edilmişse, Mahkemenin bu durumda davacıya ihya davası açması için de süre vermek zorunda olduğunu, herhangi bir davalı şirketin sicilden terkini halinde, devam eden davada ihya talep edilebilmesi için yasal prosedür işletilmeliyken bu yapılmadan davada taraf ehliyeti varmış gibi karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuk davalarında olduğu gibi, bir icra takibinde de takip talebinde alacaklı ve borçlu olarak gösterilen kimselerin taraf ve takip ehliyetine haiz olmalarının ilk şart olduğunu, tüzel kişiliği —— silinmek suretiyle sona eren şirketler hakkında da terkinden sonra icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, takibin iptalinin gerektiğini, ilama dayalı takibin, ancak usul ve yasaya uygun olan ilamda aleyhine hüküm kurulan tarafa karşı yapılabildiğini, davalı şirketin yargılama devam ederken tasfiye olması nedeniyle, ilamın dayanağı yargılamada taraf sıfatını kaybettiğini, davacıların talep ettikleri gibi şirketin ihyasını gerektiren herhangi bir hukuki dayanağın mevcut olmadığını, aksine yasal sürece aykırı davranıldığını, bu nedenle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dava; şirket ihyası ve —– atanması istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından dava dışı ihyası istenen şirkette farklı tarihlerde işçi olarak çalışırken işçilik alacaklarını alamadıkları gerekçesiyle değişik tarihlerde —– değişik iş mahkemelerinde işçilik alacakları davası açtıkları, bu davaların görülmesi esnasında şirketin tasfiye edilerek —— terkin edildiği,—-sayılı dosyasında mahkemece işbu davanın davacılardan —-hya davası açmak üzere süre verildiği, diğer iş mahkemelerinin de mahkememizde açılan işbu ihya davasının sonucunun beklendiği görülmektedir.
Mahkememizce—- kayıtları celp edilmiş, yapılan incelemede dava dışı ——- tarihi itibariyle sona erdiği ve terkin edildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda şirketin ihyasında davacıların hukuki menfaatinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, 6102 sayılı TTK 547.maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir, şeklinde düzenleme bulunduğu, bu nedenle,—– işlemler ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, davacının talebi dikkate alınarak son ——-olarak atanmasına;
Davalı —— yasal hasım olup dosyaya sunulan delillerden, işçilik alacakları davaları devam ederken davalı —– tarafından borçlu şirketin tasfiyeye sokularak şirketin borçları henüz tasfiye edilmeden ——– kapatıldığı anlaşılmakla, TTK 547 ve davamı maddeleri gereğince şirketin ihyasında davacıların hukuki menfaatini bulunduğu, davalı —— işbu davanın açılmasında üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalının yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı mahkememizce benimsenmiş ve yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
1——numarasına kayıtlı iken terkin edilen tasfiye halinde ———Esas sayılı dosyaları yönünden yapılacak işlemler ile SINIRLI OLMAK ÜZERE İHYASINA,
2-Şirketin —–tescil ve kararın özetinin—— ilanına,
3-TTK 547/2 .maddesine göre son tasfiye memuru ——–OLARAK ATANMASINA,
4-Alınması gerekli olan harç peşin alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——— VERİLMESİNE,
7-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2022