Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/747 E. 2023/570 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/747
KARAR NO: 2023/570
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 05/10/2022
KARAR TARİHİ: 15/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacı şirketten satın almış olduğu mallar nedeniyle takip tarih itibariyle davacı şirkete 31.690,99 TL borçlu olduğunu, borçlunun davacıya olan borcunu,——– Esas sayılı dosyasıyla açtığı Konkordato davasında kabul edildiğini, kabul tarihi itibariyle davacı şirketin alacağı 33.670,23 TL iken işbu davaya konu icra takibinin açıldığı tarih itibariyle alacak miktarının 31.690,99 TL olduğunu, taraflar tacir olduğundan, dava konusu olayda uygulanması gereken faiz ticari avans faiz olduğunu, borçlunun bu yöndeki itirazı da mesnetsiz olduğunu, borçlunun, icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğünü, temerrüt tarihinin 23.11.2018 tarihi olduğunu, 23.11.2018 tarihinde aynı alacakla ilgili olarak ——- Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçludan icra takibiyle alacak talep edildiğini, icra takibinin borçlunun ——– Esas sayılı konkordato dosyasından aldığı ihtiyati tedbir kararı nedeni ile ———Esas sayılı dosyasıyla iptal edildiğini, borçlunun açtığı konkordato davasının reddi üzerine davacı şirket tekrardan ——- Esas sayılı dosyasıyla borçlu aleyhine icra takibi açtığını beyan ederek; borçlu, alacağın tahsilini güçleştirmek hatta imkansız hale getirmek için borca haksız bir şekilde itiraz ettiğinden, davacı şirketin kesin olarak ispatlı alacağı rehinle de temin edilmediğinden, borçlunun taşınır, taşınmaz ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davalının itirazın iptali ile 31.690,99 TL asıl alacak ve 17.959,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.650,00 TL üzerinden takibin devamına, davalı taraf borca itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, arabuluculuk vekalet ücretimizin davalıya tahmiline, yargılama giderleriyle ve avukatlık ücretinin, davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——— Esas sayılı dosyasında yetkiye itirazlarının bulunduğunu, icra takibi sırasında davalı şirketinin merkezi ——– olduğunu, bu nedenle de yetki itirazımızın kabul edilmesi, işbu davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davalı kayıtlarında davacıya herhangi bir borcunun görülmediğini, davacının dava dilekçesiyle birlikte, ilgili belge ve bilgiler tetkik edildiğini, işbu davada yer alan davalı aleyhine tüm iddialara açıkça itiraz ettiklerini, davalının davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, nitekim, davacının davalının konkordato süresince davacının alacak iddiasını kabul ettiği yönündeki beyanlar da asılsız olduğunu beyan ederek; davacı tarafından açılan haksız davanın reddine, reddedilen alacak tutarı üzerinden davacının davalı şirket adına olmak üzere %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.——– Esas sayılı dosyası uyaptan celp edilmiştir.Taraflara ait 2018-2019-2020 yılı ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): ” Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.Mahkememizce işbu dosyada, davacının 2018-2019-2020 yılına ait ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile talimat yolu ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. SMMM bilirkişi tarafından talimat yolu ile tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacının, davalı ile olan 2018, 2019 ve 2020 yılları ——– Kodlu Alıcılar hesabının incelemesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının 07.08.2018 tarihli ——– no.lu satış faturası ile başladığı, davacının 07.08.2018 tarihinden 11.12.2018 tarihine kadar davalı tarafa 7 fatura ile 49.134,99 TL bedelli satışı yaptığı, bu süreçte davalı taraftan 3 ayrı tarihte 15.465,41 TL ödeme aldığı ve 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı taraftan 33.669,58 TL alacaklı olduğu ve bu tutarın 2019 yılına devir ettiği, davacının 6.02.2019 tarihinden 14.06.2019 tarihine kadar davalı tarafa 17 fatura ile 173.278,39 TL bedelli satışı yaptığı, bu süreçte davalı taraftan 12 ayrı tarihte 173.277,79 TL ödeme aldığı ve 31.12.2019 tarihi itibariyle davalı taraftan 33.670,18 TL alacaklı olduğu ve bu tutarın 2020 yılına devir ettiği, davacı satıcının 6.02.2020 tarihinden 17.08.2020 tarihine kadar davalı tarafa 5 fatura ile 54.185,60 TL bedelli satışı yaptığı, bu süreçte davalı taraftan 5 ayrı tarihte 55.173,60 TL ödeme aldığı, davalının 991,20 TL tutarlı iade faturasını davalı alacağına kayıt ettiği ve 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı taraftan 31.690,98 TL alacaklı olduğu görüldüğü, davalının, davacı ile olan 2018, 2019 ve 2020 yılları ——– Kodlu Satıcılar hesabının incelemesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının 07.08.2018 tarihli ——— no.lu satış faturası ile başladığı, davalının 07.08.2018 tarihinden 11.12.2018 tarihine kadar davacı taraftan 7 fatura ile 49.134,99 TL bedelli alış yaptığı, bu süreçte davacı tarafa 3 ayrı tarihte 15.464,77 TL ödeme yaptığı ve 31.12.2018 tarihi itibariyle davacı tarafa 33.670,22 TL borçlu olduğu ve bu tutarın 2019 yılına devir ettiği, davalının 6.02.2019 tarihinden 14.06.2019 tarihine kadar davacı taraftan 17 fatura ile 173.278,39 TL bedelli alış yaptığı, bu süreçte davacı tarafa 12 ayrı tarihte 173.277,79 TL ödeme yaptığı ve 31.12.2019 tarihi itibariyle davacı tarafa 33.670,82 TL borçlu olduğu ve bu tutarın 2020 yılına devir ettiği, davalının 06.02.2020 tarihinden 20.08.2020 tarihine kadar davacı taraftan 5 fatura ile 54.185,60 TL bedelli satışı yaptığı, bu süreçte davalı taraftan 5 ayrı tarihte 55.176,35 TL ödeme yaptığı, davacıya 991,20 TL tutarlı iade faturası düzenlediği ve 31.12.2020 tarihi itibariyle davacı tarafa 31.688,87 borçlu olduğu görüldüğü, davacı şirketin 2018 yılı BS Formunda davalı ——- şirketine 3 adet belge/fatura ile KDV hariç 32.547,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı gerçekleştirdiği, davalının 2018 yılı BA formu ile 3 adet belge/fatura ile KDV hariç 32.547,00 TL tutarlı faturalarının bildiriminin yapıldığı görüldüğü, davacı şirketin 2019 yılı BS Formunda davalı ——- şirketine 16 adet belge/fatura ile KDV hariç 145.094,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı gerçekleştirdiği, davalının 2018 yılı BA formu ile 16 adet belge/fatura ile KDV hariç 145.094,00 TL tutarlı faturalarının bildiriminin yapıldığı görüldüğü, davacı şirketin 2020 yılı BS Formunda davalı ——- şirketine 3 adet belge/fatura ile KDV hariç 42.520,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı gerçekleştirdiği, davalının 2020 yılı BA formu ile 3 adet belge/fatura ile KDV hariç 42.520,00 TL tutarlı faturalarının bildiriminin yapıldığı görüldüğü, davacının ticari defter kayıtlarına göre 22.07.2022 takip tarihi itibariyle davalından olan alacağının 31.690,98 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre 22.07.2022 takip tarihi itibariyle davacıya olan borcunun 31.688,87 TL olduğu görüldüğü, taraf ticari defterlerinin incelemesinde, davacının 2018, 2019 ve 2020 yıllarında kesmiş olduğu 26 adet 276.598,98 TL tutarlı faturaların davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, taraf ticari defter kayıtlarında 2,11 TL (31.690,98–31.688,87=) tutarındaki uyumsuzluğunda; davalının 11.12.2018 tarihli 1.656,00 TL tutarlı ödemesinin, kendi defterlerinde 1.655,36 TL olarak kayıtlı olmasından, davalının 11.02.2020 tarihli 16.874,00 TL tutarlı ödemesinin, kendi defterlerinde 16.876,75 TL olarak kayıtlı olmasından kaynaklandığı tespit edildiği, incelemeye sunulan banka ödeme dekontlarına göre davalı tarafından 11.12.2018 ve 11.02.2020 tarihinde yapılan ödemeler aşağıdaki gibidir. T Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 23.11.2018 tarihinden sonrada devam ettiği, 21.07.2022 takip tarihi itibariyle davacının davalından olan alacağının 31.690,98 TL olduğu, iş bu alacağının 06.02.2020 tarihinden 17.08.2020 tarihine kadar davalı tarafa düzenlediği, 5 adet 54.185,60 TL tutarlı faturaların kalan bakiyesinden oluştuğu görülmekle, davalı tarafından farklı tarihlerde davacıya yapmış olduğu ödemelerde, davacının düzenlediği her bir fatura tutarlarına göre ödemler yapılmış olduğu görüldüğü, ——– Esas sayılı dosyasına konu cari hesap alacağı ile ——— E. sayılı dosyasına konu cari hesap alacağının aynı olduğunun kabulü halinde; 33.670,23 TL asıl alacağa, 23.11.2018 tarihinde, 26.06.2020 tarihine kadar 31.691,03 TL asıl alacağa 27.06.2020 tarihinden 21.07.2022 takip tarihine kadar yıllık %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak işlemiş avans faizin 15.808,83 TL olduğu hesaplandığı, ——– Esas sayılı dosyasına konu cari hesap alacağı ile ——- E. sayılı dosyasına konu cari hesap alacağının aynı olmadığının kabulü halinde; ——— verilerinden 21.07.2022 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının yıllık %15,75
olduğu görüldüğünden davacının 31.690,98 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, davacı şirketin ibraz ettiği 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görüldüğü, davalının şirketin ibraz ettiği, 2018, 2019 ve 2020 yılları ilişkin ticari defterlerin; T.T.K M.64,66, V.U.K. m.220- 226’ ve ——-Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre Defteri Kebir ile Yevmiye defterlerini GİB onaylı beratlarını süresinde almış olduğu görüldüğü, davacının ticari defter kayıtlarına göre 22.07.2022 takip tarihi itibariyle davalından olan alacağının 31.690,98 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre 22.07.2022 takip tarihi itibariyle davacıya olan borcunun 31.688,87 TL olduğu görüldüğü, taraf ticari defterlerinin incelemesinde, davacının 2018, 2019 ve 2020 yıllarında kesmiş olduğu 26 adet 276.598,98 TL tutarlı faturaların davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu,
taraf ticari defter kayıtlarında 2,11 TL (31.690,98–31.688,87=) tutarındaki uyumsuzluğunda; davalının 11.12.2018 tarihli 1.656,00 TL tutarlı ödemesinin, kendi defterlerinde 1.655,36 TL
olarak, 11.02.2020 tarihli 16.874,00 TL tutarlı ödemesinin, kendi defterlerinde 16.876,75 TL olarak kayıtlı olmasından kaynaklandığı tespit edildiği, buna göre davacının 21.07.2022 takip tarihi itibariyle davalından olan alacağının 31.690,98 TL olduğu hesaplandığı, ———- Esas sayılı dosyasında 23.11.2018 tarihli takibe konu cari hesap alacağı ile ——– sayılı dosyasında 21.07.2022 tarihli takibe konu cari hesap alacağının aynı cari hesap alacağına ilişkin olup, olmadığı ve davalının 23.11.2018 tarihli takipte temerrüde düşürüp, düşürülmediği hakkında takdir Mahkemeye ait olmak üzere, 2 seçenekli faiz hesaplaması yapılacağı,——— Esas sayılı dosyasında 23.11.2018 tarihli takibe konu cari hesap alacağı ile ——– Esas sayılı dosyasında ki 21.07.2022 tarihli takibe konu cari hesap alacağının aynı olduğunun kabulü halinde, 33.670,22 TL asıl alacağa, 23.11.2018 tarihinden 26.06.2020 tarihine kadar, 31.690,98 TL asıl alacağa 27.06.2020 tarihinden 21.07.2022 takip tarihine kadar yıllık %9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak işlemiş avans faizin 15.808,83 TL olduğu hesaplandığı,——– Esas sayılı dosyasında 23.11.2018 tarihli takibe konu cari hesap alacağı ile——– Esas sayılı dosyasında ki 21.07.2022 tarihli takibe konu cari hesap alacağının aynı olmadığının kabulü halinde, ——– verilerinden 21.07.2022 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının yıllık %15,75 olduğu görüldüğünden davacının 31.690,98 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği bildirilmiştir.Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları sonucunda; tarafların ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, taraf ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulmuş olduğu, ticari defterlerin delil niteliğinde bulunduğu, gerek davacı gerekse davalı ticari defterlerinde takibe konu asıl alacağın mevcut olduğu, tarafların BA-BS formlarında söz konusu alacağa ilişkin faturaların kayıtlı olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre 22.07.2022 takip tarihi itibariyle davalından olan alacağının 31.690,98 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre 22.07.2022 takip tarihi itibariyle davacıya olan borcunun 31.688,87 TL olduğu görüldüğü, taraf ticari defterlerinin incelemesinde, davacının 2018, 2019 ve 2020 yıllarında kesmiş olduğu 26 adet 276.598,98 TL tutarlı faturaların davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, taraf ticari defter kayıtlarında 2,11 TL (31.690,98–31.688,87=) tutarındaki uyumsuzluğunda; davalının 11.12.2018 tarihli 1.656,00 TL tutarlı ödemesinin, kendi defterlerinde 1.655,36 TL olarak kayıtlı olmasından, davalının 11.02.2020 tarihli 16.874,00 TL tutarlı ödemesinin, kendi defterlerinde 16.876,75 TL olarak kayıtlı olmasından kaynaklandığı, ticari defterler ile asıl alacak olan 31.690,98 TL davacının davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğu görülmüştür.Davalının iptal edilen ilk icra takibi olan ——– Esas sayılı takiple temerrüde düşmüş olduğu, temerrüt tarihi olan 23/11/2018 ile davaya konu takip tarihine kadar (21/07/2022) avans faizinin 31.690,98 TL üzerinden hesaplandığında 18.553,77-TL olduğu, davacının dava dilekçesi ile bundan daha az bir miktarı talep ettiği, taleple bağlı kalınarak 17.959,01 TL işlemiş faize hükmedilmiştir.Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2——- Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 31.690,98 TL asıl alacak, 17.959,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.650,00 TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan 31.690,98 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan 3391,59-TL harçtan peşin alınan 581,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2810,59-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan toplam 2.366,25 TL yargılama gideri ve 581,00 TL peşin harç toplamı 2.947,25 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.15/09/2023

TASHİH ŞERHİ:
Hükmün 2. Maddesinde sehven toplam tutarın ”49.649,99-TL” yerine ”49,650,00-TL” olarak yazıldığı görülmekle, hükmün 2. Maddesinin ”2———- Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 31.690,98 TL asıl alacak, 17.959,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.649,99-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,” şeklinde değiştirilmesine karar verildi.15/09/2023