Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2023/515 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/731 Esas
KARAR NO: 2023/515 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacıya ait —– Plaka No’lu aracın davalı sigortalı nezdinde sigortalı olan —– plaka no’lu aracın sebep olduğu 05/10/2021 Tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, —— plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkili olan davacının davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkili olan davacının haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil etmeleri gereken tazminat alacaklarının yasal sürede tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizini aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar taleplerine ilişkin işbu davayı açma zorunluluğu olduğunu, kazanın çift taraflı olduğu karşı yanın kusurlu olduğu dikkate alındığında sigortalısının kusurlu bulunduğu , müvekkili olan davacının ise kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında müvekkil olan davacıyı zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, taraflarınca —– sayılı itiraz hakem heyetine başvuru yapıldığını ve davalı şirketin sorumluluğuna hüküm kurulduğunu, müvekkili olan davacının borcu tahsil etmek amacıyla borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 11/05/2022 Tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, müvekkili olan davacının Müvekkilin davalıdan talep ettiği Hasar Tazminatı talebi temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve müvekkili olan davacının zarara uğrayacağını, dosyada tahsil edilen faizi ile müvekkili olan davacının zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını ileri sürerek, HMK 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkili olan davacının alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, Davalının kusuru sebebi ile temerrüde düştüğü davacının zararına davalının herhangi bir kusuru ile sebebiyet verdiğine dair veya illiyet bağı olduğuna dair dosyada somut delil ve veri tespit edilememiştir. Davalı tarafın sigorta poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu olduğu bu sorumluluğunun mahkeme kararı ile tespit edildiği, kazaya sebebiyet verenlerin kusurlu olduğu ancak kazada ve kaza sebebi ile açılan tazminat davasında davalının kusuru olmadığı, tazminat davasının karara çıkmasından sonra icra takibi açıldığında davalının kararı istinaf etmediği, icra takibi açıldığında makul sürede mahkeme hükmü gereğince doğan borcunu ödediği, tespit edilmiştir. Davacının munzam zararına sebebiyet verenin bizatihi davalı sigorta şirketi olduğuna dair somut belge ve delil olmadığından davacının davalıdan talep edebileceği munzam zarar tazminat alacağı bulunmadığını beyan etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, munzam zarar istemine ilişkindir—— sayılı takip dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.—— sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiştir.—— davaya konu kaza ile ilgili belgeler celp edilmiştir—— kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.Hasar dosyası celp edilmiştir.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından 05/10/2021 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait —– plakalı aracın hasarlandığını, davacının davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını, davalının yasal 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, davacının hakem heyetine başvuru yaptığını ve davalı şirketin yönünde karar verildiğini, davacının borcu tahsil etmek amacıyla borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 11/05/2022 Tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, davacının davalıdan talep ettiği hasar tazminatı talebi temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve davacının zarara uğrayacağını, dosyadan tahsil edilen faizi ile davacının zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını ileri sürerek munzam zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle huzurdaki davanın açıldığı,Mahkememizin 23/02/2023 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı vekiline; “Davacı vekiline müvekkilinin uğramış olduğu munzam zararı somutlaştırarak kalem kalem belirtmek suretiyle belgeleriyle birlikte dilekçe sunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine ” hususunda ara kararın tefhim edildiği. Bu kapsamda davacı vekilince ıslah dilekçesi konulu dilekçe sunulduğu, Mahkememizin 23/02/2023 tarihli celsesinde davacı vekili tarafından her ne kadar dilekçelerinin konu bölümünde ıslah dilekçesi yazmış iseler de dilekçelerinin davaya konu taleplerini açıklamak ve somutlaştırmaya yönelik beyan dilekçesi olduğunu beyan ettiği,Talebe konu munzam zarar iddiasının hukuki niteliğinin, borçlu temerrüdü nedeniyle uğranılan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zararlar olduğu, her ne kadar alacaklının temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararını borçludan tahsilini talep hakkı bulunmakta ise de munzam zararın varlığının alacaklı tarafından ispatlanması gerektiği, talebe konu tarihte yürürlükte olduğu ve somut olaya uygulanması gereken TBK kapsamında öngörülen faizi aşan zararın, cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri gibi genel ekonomik olumsuzluklar dışında, davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanması gereken bir zarar türü olduğu gibi munzam zarara yönelik sigorta poliçesinde teminat yer almadığı, netice itibariyle talep yasal şartları somut olay nezdinde gerçekleşmediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 179,90-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davalı tarafça yatırılan 11,50-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı davalı vekili yokluğunda dava miktarı itibariyle kesin olarak karar verildi.06/07/2023