Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/712 E. 2023/198 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/712 Esas
KARAR NO : 2023/198

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacıya ait —– Plaka No’lu aracın davalı sigortalı tarafından sigortalı olan —–plaka no’lu aracın sebep olduğu 04.08.2021 Tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, SBM kayıtlarında —— plakalı aracın kusurlu olduğunun bildirildiğini, müvekkili olan davacının 01.09.2021 tarihinde davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkili olan davacının haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil etmeleri gereken tazminat alacaklarının yasal sürede tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizini aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar taleplerine ilişkin işbu davayı açma zorunluluğu olduğunu, kazanın çift taraflı olduğu karşı yanın kusurlu olduğu dikkate alındığında sigortalısının kusurlu bulunduğu , müvekkili olan davacının ise kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında müvekkil olan davacıyı zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, taraflarınca 01/09/2021 tarihinde —–sayılı dosyası ile Hasar Tazminatı talep edilmiş dosya tarihinde —–numarasıyla karar verildiğini, akabinde müvekkili olan davacı tarafından—— numarası ile itiraz hakem heyetine başvuru yapıldığını ve davalı şirketin sorumluluğuna hüküm kurulduğunu, müvekkili olan davacının borcu tahsil etmek amacıyla borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 11/05/2022 Tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, müvekkili olan davacının . Müvekkilin davalıdan talep ettiği Hasar Tazminatı talebi temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve müvekkili olan davacının zarara uğrayacağını, dosyada tahsil edilen faizi ile müvekkili olan davacının zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını ileri sürerek, HMK 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkili olan davacının alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, ilgili hasar dosyasının incelendiğini ve davadan önce davacının zararının —– nolu hasar dosyası kapsamında ——- nolu tahkim başvurusunda verilen kesin hükme istinaden müvekkili olan davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, poliçeden kaynaklı başkaca sorumluluğu bulunmadığını, Sigortacılık Kanunu’nu madde 30 gereği ancak sigorta sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkların çözümü için sigorta tahkim yargılamasına başvurulabileceğini, ancak sigorta sözleşmesinde kaynaklı tazminatın gereği gibi ödenmemesinden kaynaklı munzam zarar iddiası asıl alacakla birlikte talep edilmeyip ayrı bir dava konusu yapılmışsa sigorta tahkim yargılamasına gelinemeyeceğini, munzam zararın asıl alacaktan tamamen bağımsız olduğunu, bununla birlikte tahkim yargılaması öncesinde ödeme yapılamaması müvekkili olan davalının değil davacının kusuruna dayandığını, aracın onarımı veya değer kaybı hususunda şirkete gerekli ihbarlar yapılamadığından taraflarınca aracın inceleme ve hasarı tespit edebilme imkanı tanınmadığını, kabul manasında olmamak üzere müvekkili olan davalı şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, sorumluluklarına gidilecekse bile faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini savunarak, müvekkili olan davalı sigorta şirketinin ihbar olunan konumunda olduğundan aleyhine hüküm tesis edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, munzam zarar istemine ilişkindir.—— Esas sayılı takip dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonunun —— sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiştir.
Sigorta bilgi ve gözetim merkezinden davaya konu kaza ile ilgili belgeler celp edilmiştir.
Noterler birliğinden kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.
Hasar dosyası celp edilmiştir.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından 04/08/2021 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait —— plakalı aracın hasarlandığını, davacının 01/09/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını, davalının yasal 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, davacının hakem heyetine başvuru yaptığını ve davalı şirketin yönünde karar verildiğini, davacının borcu tahsil etmek amacıyla borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 11/05/2022 Tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, davacının davalıdan talep ettiği hasar tazminatı talebi temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve davacının zarara uğrayacağını, dosyadan tahsil edilen faizi ile davacının zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını ileri sürerek munzam zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle huzurdaki davanın açıldığı,Mahkememizin 10/01/2023 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı vekiline; “Munzam zarar iddiasına konu talebini HMK m.194 kapsamında somutlaştırması ve bu kapsamda delillerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde mevcut dosya kapsamına göre yargılamaya devam olunacağının ihtarına (ihtarat yapıldı),…” hususunda ara kararın tefhim edildiği,Bu kapsamda davacı vekilince ıslah dilekçesi konulu dilekçe sunulduğu, Mahkememizin 07/02/2023 tarihli celsesinde davacı vekili tarafından her ne kadar dilekçelerinin konu bölümünde ıslah dilekçesi yazmış iseler de dilekçelerinin davaya konu taleplerini açıklamak ve somutlaştırmaya yönelik beyan dilekçesi olduğunu beyan ettiği,Talebe konu munzam zarar iddiasının hukuki niteliğinin, borçlu temerrüdü nedeniyle uğranılan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zararlar olduğu, her ne kadar alacaklının temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararını borçludan tahsilini talep hakkı bulunmakta ise de munzam zararın varlığının alacaklı tarafından ispatlanması gerektiği, talebe konu tarihte yürürlükte olduğu ve somut olaya uygulanması gereken TBK kapsamında öngörülen faizi aşan zararın, cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri gibi genel ekonomik olumsuzluklar dışında, davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanması gereken bir zarar türü olduğu gibi munzam zarara yönelik sigorta poliçesinde teminat yer almadığı, netice itibariyle talep yasal şartları somut olay nezdinde gerçekleşmediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 179,90-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davalı tarafça yatırılan 11,50-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.