Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/672 E. 2023/254 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/672 Esas
KARAR NO : 2023/254

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacıya ait —- plakalı aracın, davalı nezdinde ZMMS ile sigortalı olan—— plakalı araç ile 08.11.2020 tarihinde karıştıkları trafik kazası sonucunda maddi hasar verdiğini, trafik kaza tespit tutanağında görüleceği üzere —— plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, sigorta şirketine işbu poliçe kapsamında 25.08.2022 tarihinde başvuru yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile araç hasarı zararının talep edildiğini ancak 15 günden fazla süre geçmesine rağmen 11.01.2021 tarihinde yalnızca 5.264,86.-TL ödendiğini, ödenen tutarın eksik olduğunu, davalı sigorta şirketinin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, davacının aracında oluşan hasar neticesinde sorumlu sigorta şirketi tamiri mümkün olmayan parçaların değişiminde ZMMS Genel Şartlar gereğince orijinal parça kullanmak zorunda olduğunu ancak davalı sigorta şirketinin aracın onarımında, hasarlı yerlerde, orijinal parça kullanmak yerine eşdeğer/çıkma/yan sanayii parça kullanarak davacıyı zarara uğrattığını, zararın giderilmesi amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan 08/11/2021 –—- – 16/05/2022 – —–sayılı başvuru ile davacının araç hasarı zararının bakiye KDV dahil 7.035,67.-TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilip bu doğrultuda karar verilmişse de 01/06/2022 —— sayılı itiraz kararı ile verilen hüküm “..Tahkim yargılaması sırasında, kusur oranının paylaştırılması hakkındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan delillerin ceza dosyasında toplanıldığının kanaatine varılması ve fakat iş bu belgelerin, dava dışı üçüncü kişilerin katılımıyla dosyaya sunulacağı, hakemlerin ise, üçüncü kişileri zorlayıcı nitelikte karar alma hakları olmadığından, davanın adli yargıda görülmesi için el çekilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle kaldırıldığını,Bahsi geçen 08/11/2021 –—– sayılı başvuru kapsamında el çekme kararı verilmeden önce hesaba ilişkin bilirkişi raporu düzenlendiğini, bu rapora göre davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle 7.035,67.-TL bakiye araç hasarı zararı olduğu tespit edildiğini, bu nedenle dava kapsamında talepleri toplamının 7.035,67-TL olduğunu, davacının aracının 2006 yılında trafiğe çıktığını, —– marka bir araç olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı için 7.035,67.-TL araç hasarı zararının (poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazları bulunduğunu, kusura yönelik itirazları olduğunu, onarım bedeli yönünden şifahi olarak mutabık kalınarak 5.264,86-TL hasar onarım bedeli ödemesinin davacı vekiline yapıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvurunun ardından dosyadan el çekilmesi üzerine işbu dava açıldığını ve oradaki bilirkişi raporuna istinaden 7.035,67.-TL üzerinden bakiye alacak adı altında işbu dava açıldığını, —– esas sayılı başvurudaki bilirkişi raporuna istinaden açılan davanın kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından aracının onarımı için 7.021,00-TL haricinde servise ekstra bir ödeme yapılğı yada aracının onarımının eksik yapıldığı iddiası bulunmadığını, davacıya ait aracın anahtar teslim onarılarak teslim edildiğini, talep yönünden yansıtma fatura karşılığı yapılan ödeme ile dava tarihinden önce davalı şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, başvuran tarafın hiçbir hak ve alacağı kalmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı maddi zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Hasar dosyası, davaya konu araca ait tramer kayıtları, trafik kazası tespit tutanağı celp edilmiştir.
Mahkememizin 19/12/2022 tarihli celsesi ara kararı ile uyuşmazlık konuları bakımından inceleme yapılmak üzere makine mühendisi bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, Makine mühendisi bilirkişi—–ile sigorta alanında uzman bilirkişi —–tarafından düzenlenen 01/02/2023 tarihli raporda özetle;”…Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dava konusu kazalı araçta kaza tarihi itibariyle KDV ve İşçilik dahil 13.200,50 TL hasar meydana gelmiş olduğu, bu kapsamda davalı şirket tarafından 11.01.2021 tarihinde 5.264,86 TL ödeme yapılmış olduğundan davacının 13.200,50 TL – 5.264,86 TL = 7.935,64 TL bakiye alacağının bulunduğu, Bu kapsamda talebe bağlılık ilkesi gereği davacı tarafından talep edilmiş olan 7.035,67 TL hasar miktarının piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, Dava konusu aracın hasar gören parçalar baz alındığında dava konusu aracın ilgili servis /tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 5 (beş) iş günü süreceği, (Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) Dava konusu kaza kapsamında; —– plaka sayılı araç sürücüsü —-% 100 kusur oranı asli ve tam kusurlu olduğu, Söz konusu kazanın —- plaka sayılı aracın kırmızı ışık ihlali neticesinde meydana gelmiş olması nedeni ile —– plaka sayılı araç sürücüsü —–KUSURSUZ olduğu, —-plakalı aracın ——tarafından—– adına düzenlenmiş 09.06.2020-09.06.2021 tarihleri arasında geçerli—– poliçe nolu Trafik/Artı Trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, araç başına maddi teminat tutarının 41.000,00 TL olduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları ‘nın a.3 Sigortanın kapsamı başlıklı maddesi kapsamında “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü,” olduğu, Söz konusu hüküm dikkate alındığında araçta meydana gelen değer kaybının Genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmekte olup—- plakalı araç işleteninin dava dışı —–plakalı aracın sigortacısından sürücünün kusur oranı nispetinde hasar bedelini talebinin yerinde olduğu, —— plakalı aracın poliçesinde araç başına maddi teminat limitinin 41.000,00 TL olduğu görülmüş olup, 08.11.2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının 5.264,86 TL hasar bedeli almış olduğu dosya muhteviyatından anlaşılmış olup, davacının hasar bedeli yönünden heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından tespit edilen hasar tutarı kdv dahil 13.200,50 TL olduğu, bu nedenle davacının almış olduğu hasar bedeli düşüldükten sonra (13.200,50-5.264,86) = 7.935,64 TL hasar bedelini poliçe limitini aşmadığından talep edebileceği, Davacı vekili tarafından —— davadan önce 25.08.2022 tarihinde müracaat edildiği 8 iş günü sonrası 06.09.2022 tarihi sigorta şirketinin itibarıyla temerrüdünün oluştuğu, takdirin Mahkemeye ait olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.Davacı vekili UYAP sisteminden Mahkememize sunmuş olduğu 08/02/2023 tarihli dilekçesi ile Dava dilekçesinde talep edilen 7.035,67 TL araç hasarı talebini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ile 899,97-TL arttırarak toplam 7.935,64.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiş, 08/02/2023 tarihinde ıslah harcı dosyaya yatırılmıştır.
Davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.İddia, savunma, bilirkişi raporu ile sunulu deliller birlikte değerlendirildiğinde; Huzurdaki dava, 08/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya ait —— plakalı araçta meydana gelen hasarın ZMMS kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Noterler Birliğinden celp edilen müzekkere cevaplarından kazaya karışan—– plakalı aracın davacı adına tescilli olup, yolcu nakil-hususi nitelikte bulunduğu, —– plakalı aracın ise dava dışı —–adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından usulüne uygun şekilde yapılan tebliğe karşın davaya cevap verilmediğinden, iddiayı tümüyle inkar ettiği varsayılmış, davalı tarafından her ne kadar 03/01/2023 tarihli dilekçesi ile zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise süresi içerisinde dile getirilmeyen zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu sonrasında davacı tarafından dava değeri ıslah yoluyla arttırılmış ve davalı tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de; davaya konu trafik kazasının 08/11/2020 tarihinde gerçekleştiği, davacı tarafından 25/08/2022 tarihinde sigortaya başvuru yapıldığı, sigorta şirketi nezdinde temerrüdün 06/09/2022 tarihinde meydana geldiği, davalı tarafından 11/01/2021 tarihinde ödeme yapıldığı ve davacı tarafından 24/05/2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığı, huzurdaki davanın ise 20/09/2022 tarihinde açıldığı ve 08/02/2023 tarihinde talebin ıslah yoluyla arttırıldığı, bu halde TBK 154. Maddesi dikkate alındığında talebin 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dile getirildiği anlaşılmakla zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Dosyaya sunulu poliçeden kazaya karışan —– plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihinde geçerli olduğu anlaşılan ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, araç başına maddi teminat tutarının 41.000,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporunda davaya konu kazanın meydana gelmesinde —- plaka sayılı araç sürücüsü —– kazanın meydana gelmesinde %100 kusur oranı asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın —– plaka sayılı aracın kırmızı ışık ihlali neticesinde meydana gelmiş olması nedeni ile—–plaka sayılı araç sürücüsü —–kusursuz olduğu, davacıya ait —– plakalı aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin değerlendirildiği, kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, dava konusu kazalı araçta kaza tarihi itibariyle KDV ve İşçilik dahil 13.200,50 TL hasar meydana gelmiş olduğu ve bu kapsamda davalı şirket tarafından 11/01/2021 tarihinde 5.264,86 TL ödeme yapılmış olduğundan davacının 13.200,50 TL – 5.264,86 TL = 7.935,64 TL bakiye alacağının bulunduğunun bildirildiği, alınan bilirkişi raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin kazanın meydana geliş ve oluşa uygun olduğu, raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,
Tüm bunlardan; Zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümü yada yaralanması veya bir şeyin zarara uğraması nedeniyle o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu, dosya kapsamına sunulu poliçeden davaya konu hasar onarım bedelinin nitelik ve miktaren teminat kapsamında olduğunun ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılan davalı sigortalısının kusuru oranına karşılık gelen hasar bedelinin talep edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından 25/08/2022 tarihinde sigortaya başvuru yapıldığı, sigorta şirketi nezdinde temerrüdün 06/09/2022 tarihinde meydana geldiği, davacı vekili tarafından celsede alınan beyanlarında davaya konu aracın onarım aşamasının devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmakla dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulü ile davacıya ait aracın niteliği dikkate alınarak tespit edilen alacağa temerrüd tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın, dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak kabulü ile 7.935,64-TL bakiye hasar onarım bedelinin 06/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 542,08-TL harçtan peşin ve ıslah suretiyle alınan 136,16‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 405,92‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.935,64-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 228,36-TL harç ve 3.077,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.305,86-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.