Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/671 E. 2023/170 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/671 Esas
KARAR NO: 2023/170 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİH: 20/09/2022
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil Şirket nezdinde, dava dışı ——- ait —– Mah. —– Cad.—— Blok Apt. Dış Kapı No: —— İç Kapı No: —— —— adresinde bulunan konut, 16.05.2019 – 16.05.2020 tarihleri arasında ——- no.lu depremsiz evim paket Sigorta Poliçesi ile sigortalıdır. Sigortalı ile yapılan görüşmede, 24.05.2019 tarihinde tatilde olduğu sırada sitenin gider hattının tıkanması nedeniyle -2. bodrum katta dairelere ait depoların bulunduğu alana kirli su bastığı, bundan dolayı depoda bulunan 1 adet —— marka klima ve ünitesi içine su girmesi nedeniyle hasar görerek kullanılmaz hale geldiği, 6-7 senelik olan cihazın çalışır durumda olduğu, ancak yeni alınan evlerine taktıramadıkları, depo alanında montaj için bekletildiği ifade edilmiştir. İlgili hasar nedeniyle müvekkil şirkete yapılan müracaat sonucu açılan ——- numaralı hasar dosyası ile 5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için yaptırılan ekspertiz incelemelerine istinaden hazırlanan rapora dayanarak toplam 5.000,00 TL. hasar tazminatı müvekkil şirket tarafından, poliçe kapsamında, ilgili hasar dosyası üzerinden dava dışı sigortalıya ödenmiştir. Hasarın sitenin gider hattının tıkanması nedeniyle vuku bulduğu belirtilmiş olup, ödenen hasar tazminatın davalı site yönetimine rücu edilebileceği anlaşılmıştır. İşbu sebeple müvekkilimiz şirket tarafından yapılan ödemenin halefiyet prensipleri gereği davalı taraftan rücuen tazmini gerekmektedir. Davalı kat mülkiyeti kanunu ile sorumludur. Zira, Apartmana ait pis su gider borularının ortak yer olması nedeniyle ortaya çıkan zarardan tüm kat malikleri sorumludur. Kat Mülkiyeti Kanununun 4. Maddesinde sayılan ortak yerler sınırlı sayıda olmamakla beraber, KMK madde 2 hükmünde yer alan ortak yer tanımına göre,”anataşınmazın bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine ortak yer denilmektedir. Söz konusu apartmana ait temiz su borusu da ortak yerdir. Şu halde, hasarın meydana gelmesinde davalı taraf sorumlu olduğundan, TTK madde 1472 gereği müvekkil şirket sigortalısının halefi durumuna geçerek kusurlu olan davalıya rücu talebinde bulunmuş ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, davalıya karşı ——- Esas sayılı dosyası ile 5.000,00 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş 655,89-TL yasal faizi ile toplam 5.655,89-TL için ilamsız icra takibinde bulunulmuştur. Ancak borçlu/davalı tarafından alacağımıza haksız olarak itiraz edilmek suretiyle takip durdurulmuştur. İtiraz akabinde,——- Arabuluculuk Bürosu kapsamında davalı taraf ile gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlanması nedeniyle Mahkemeniz huzurundaki itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Tüm bu sebeplerle davalı tarafından yapılmış olan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.Davalı vekilininin cevap dilekçesinde özetle:Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları kabul etmemekle birlikte bir an için iddiasında haklı olduğu düşünülse huzurdaki davanın Sulh Hukuk Mahkemelerinde Açılması lazım gelirdi. Zira kat mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğu için, huzurda açılan bu davanın ——- Asliye Ticaret Mahkemesinin görev yönünden sakat olması nedeniyle usulden reddi gerekir. Aksi halde dahi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” dava konusu uyuşmazlık tüketici uyuşmazlığı olup görevli mahkeme ——– Tüketici Mahkemeleridir.Davacı tarafın taleplerinin varit olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, süresinde ve usulüne uygun olarak davacının hâlihazırdaki ve müstakbel tüm talepleri bakımından zamanaşımı def’i ileri sürüyoruz. Davacı tarafın belirttiği dava konusunu oluşturan alacaklar ve dava konusu diğer tüm talepler zamanaşımı süresini doldurmuş olmakla, sayın mahkemenizin zamanaşımı itirazımız doğrultusunda davanın reddine karar vermesini talep ediyoruz. İşbu davanın muhatabı müvekkil site yönetimi değildir. Davacı yanın iddialarının aksine, söz konusu olay —— şirketi çalışmları ve —— Başkanlığı’nın gerekli önlemleri almamasından kaynaklanmıştır. Olay tarihinde —— Başkanlığı’nın kontrolleri altında —— şirketi tarafından projesinde belirtilen yol çalışmaları yapılmıştır. Söz konusu çalışma yapılırken, müvekkil site alt yapı tesisleri olarak yapılan alt yapı tesisi olarak müvekkil firma tarafından yapılmış olan yağmur suyu giderleri, site çıkışında ağzı kesilmiş, gider hattı kesilmiş ve gider ağzı önce açıkta bırakılmış, sonrasında çalışmanın devamı sürecinde giderlerin ağzı tıkanmıştır. Olay tarihinde yağan yağmurlarda, söz konusu giderlerin site dışında kalan ağızları tıkanmış olması sebebiyle, geri tepmeler yaşanmış ve iki blokta zemin katları komple su altında kalmış, depolarda bulunan eşyalar zarar görmüştür. Gerek blok ortak alanlarında gerek site sakinlerinin eşyalarında oluşan zarardan dava dışı kişiler sorumlu olup müvekkil yönetimin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Tüm bu sorunun ve davanın sebebi——- Başkanlığı’nın kontrolleri altında—— şirketi tarafından yapılan yol çalışmalarıdır. Davacı bu taleplerini ilgili başkanlığa ve şirkete yöneltmelidir. Bundan dolayı da husumet yokluğundan davanın reddi gerekmektedir. Ayrıca ——- Başkanlığı’nın kontrolleri altında —— şirketi işin başlangıcında, müvekkil yönetime tanzim ve imza etmiş olduğu ve her türlü zarar ve ziyana ilişkin sorumluluğu üzerine aldığını beyan ile tazmini taahhüt eden taahhütname de vardır. Yani tüm sorumluluk —– şirketindedir. Tüm beyanlarımız doğrultusunda davacının davasının ve taleplerinin sıfat yokluğundan (husumetten), usulden reddine, aksi kanaatte olunacak olur ise esastan reddine, itirazın kötü niyetli olmadığına karar verilmesine, Aksi halde davanın ——- Başkanlığı’na ve —— şirketine ihbar edilerek davaya dahil edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraf ehliyeti 6100 sayılı HMK nın 114-1 d Maddesi gereğince dava şartı olarak düzenlenmiş olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi taraflarca ileri sürülmesi dahi mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulur. Site /Apartman yönetimlerinin tüzel kişiliği bulunmadığından site /apartman yöneticisi yada yönetim kurulunun dava ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır, davalı site yönetimi hakkında açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı site yönetiminin pasif dava ehliyeti bulunmadığından; DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 179,90- TL harcın, peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.655,89- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2023