Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/669 E. 2022/548 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/669
KARAR NO : 2022/548

DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı——— taşınmazlar üzerinde ——- bölümden —– olmak üzere % 67 hissesi müvekkil adına ——– tescil edimek üzere ——-sayılı ———— vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini,—— —— Sözleşmesi yapıldığını ve —–bazı maddeleri ek sözleşme ile değiştirildiğini, sözleşme ve ek sözleşmeye——teslim tutanağı ile ——— dosyası ile eksiklikleri ile birlikte müvekkili şirket tarafından davalı ——– teslim edildiğini, müvekkil ———– sözleşmesi gereği yükleniciliğini —– daireden Davalı ——–adına —— yapılması kararlaştırılmış olan——–teslim etmiş ve taraflar arasında 6.maddede de belirtildiği üzere teslime ilişkin —–tarihli teslim tutanağı tanzim edildiğini, davalı —– taşınmazları haliyle teslim ve kabul ettiğini, davalı ———— üzerinde bulunan taşınmazda kat irtifakı kurulamadığını ve bu suretiyle sözleşmeye aykırılık olduğu gerekçesiyle sözleşmenin feshi ile müvekkil, müteaahhit ——- arsa payının iptal edilerek ——-adına tapuya tesciline karar verilmesi istemi ile dava açtığını, işbu davada müvekkili şirket adına tescil edlien —— oranındaki arsa payının iptali ile kooperatif adına tesciline karar verildiğini ve temyiz incelemesi sonucunda bozularak mahkemeye iade edildiği ve dosyanın derdest olduğunu belirterek, dava —davalı —- adına kayıtlı——– davalı adına olan ———– kaydının iptali ile müvekkili şirket adına ——–tescil edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacıya —–yapılan payın —– dayalı olduğunu, —— ait mevcut — devamı niteliğinde olan — olmasına rağmen yapılmayan binanın — olan bu yerin mülkiyetini sonradan edinen —- — ortaklığının giderilmesi davası açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, davalı ——— ayrıldığını, ——— müteahhidin edimini yerine getirmemiş olması sebebi ile——- olarak tescili yapılan —- iadesi gerektiğinden bu —açısından açılan davanın yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden reddini, esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının iddialarına bağlı olarak davaya —- taşınmazın davalı adına olan — iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere —- toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154),—— Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
——-davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren — ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Sonuç itibariyle; açılan davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın Kooperatifler Kanunundan kaynaklı bir dava olmadığı, dolayısıyla açılan davanın mutlak ticari dava olmadığı, işbu uyuşmazlıkta Mahkememizin görevsizliğini, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu tespit etmek gerekmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya—————GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Kararın kesinleşmesini müteakip MERCİ TAYİNİ İÇİN ———– GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
5-Usul ekonomisi ilkesi gereği; tensip tutanağı düzenlenmeden dosya üzerinden karar verildiğinden, kararın HMK madde 27/1-2 uyarınca taraflara tebliğine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.