Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/653 E. 2022/855 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/653 Esas
KARAR NO : 2022/855

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememize ——İş Mahkemesinin ——- sayılı görevsizlik kararı verilen dosya aslı mahkememize gönderildiği Mahkememize tevzi edilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Dava dilekçesi özetle: Davalının müvekkili şirkette 23.06.2014 – 04.05.2021 tarihleri arasında ve son olarak—— görevinde çalıştığını, Davalı iş sözleşmesi 30.04.2021 tarihli dilekçesiyle iş sözleşmesini istifa ederek sona erdirdiğini, Davalının müvekkili şirketteki son görevi —– olduğunu, Davacı ——-sorumlu satış müdürü olarak bölgedeki tüm satış ve pazarlama stratejisine hakim olduğunu, görev tanımında ayrıntılı bir şekilde yer aldığı üzere davalının müvekkili şirketinde yürüttüğü görevi kapsamında oldukça geniş yetki ve sorumlulukları olduğunu, Davalının müvekkili şirketin pazarlama kanalları, pazarlama faaliyetleri, müşteri profili, pazardaki konumu/hedefleri ve ürünler gibi pek çok alanda ayrıntılı bilgiye sahip olduğunu, Davalının çalıştığı dönemde kendisi ile 23.06.2014 tarihli “Gizlilik Ve Rekabet Sözleşmesi” imzalandığını, davalı tarafça rekabet yasağına aykırı davranılmayacağı, davranılması halinde cezai şartın / tazminatların ödeneceği hüküm altına alındığını, Ancak söz konusu yükümlülüğe rağmen davalı tarafın müvekkili şirketten ayrılır ayrılmaz müvekkil ile aynı sektörde faaliyet gösteren —– Şirketi firmasında işe başladığının tespit edildiğini, Davalı ——Bölge sorumlusu olarak çalıştığını, Bahsi geçen bölge ise müvekkil —– satış rakamlarının yüksek olduğu, başarılı olduğu bir bölge olduğunu, Davalının —–güçlü olduğu bir bölgede —— stratejilerine hakim şekilde çalışmasının müvekkil şirketi zarara uğratacağını,—— müvekkili ile aynı ticari alanda faaliyet gösteren rakip firmadır. Her iki firmanın iştigal alanlarının aynı olduğunu Davalının ——-“bölge satış müdürü” olarak çalışmakta olup müvekkili şirketin ticari sır niteliğindeki bilgilerine sahip olması sebebiyle 1 yıllık süre dolmadan rakip firmada çalışmaya başlaması cezai şartı gerektirdiğini, şimdilik 10.000,00 TL cezai şart alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Cevap Dilekçesi Özetle: Davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, Rekabet yasağına ilişkin uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının ticari uyuşmazlık yoluna başvurulmuş, dava İş Mahkemesinde açıldığını, İş Mahkemesinde dava açılmadan önce İşçi- İşveren uyuşmazlığı dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmasına gerekli olduğunu bu nedenle de davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir—— sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı şirket bünyesinde iş sözleşmesi ile çalıştığı iddia edilen——- ile aralarında imzalandığı iş sözleşmesine aykırı davrandığı iddiası ile açılan haksız rekabet kurallarına aykırılıktan doğan cezai şart bedelinin ödenmesi talebine ilişkindir.Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ). İş mahkemeleri 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına(——) dava ve işlere bakar.(7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.5/1-a)
İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.(TBK m.400/1)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, iş sözleşmesi, iş tanımı, istifa dilekçesi, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının 22/02/2017 tarihinde yürürlüğe giren iş sözleşmesine istinaden davacı şirket nezdinde ——ünvanıyla çalıştığı ve 30.04.2021 tarihinde sözleşmenin sona erdiği ve davalının işinden ayrıldığı, davalının iş sözleşmesinin 3. maddesi rekabet yasağına aykırı hareket halinde müeyyidelerin düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafça davalının rakip bir firma ile iş birliği içerisine girdiği, “bölge satış müdürü” olarak rekabet yasağı süresi içerisinde çalışmaya başladığının öğrenildiğinin iddia edildiği, bu nedenle sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca kararlaştırılan cezai şartın davalı işçinden tahsilinin talep edildiği, iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonra sonraki dönem için rekabet etmeme yasağının TBK’ nun 6. Bölümünde yer alan 444. Ve devamı maddelerinde düzenlendiği, İş Mahkemeleri Kanunu gereğince Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği——uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu——-Dolayısıyla, davacı vekilinin istinafına dayanak teşkil ettirdiği iş akdi kapsamında işçinin rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayalı davalarda, Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki önceki tarihli Yargıtay kararlarının da 7036 sayılı kanundaki belirtilen düzenlemeye göre (rekabet yasağına aykırılığın iş akdinin devamı veya feshinden sonra olup olmadığına bakılmaksızın) somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığından, uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan, Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olup davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. —– Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.)——‘Davalı işçinin iş akdinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Bundan önce iş akdinin son ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki Yargıtay kararları hükmünü yitirmiş olduğundan, mahkemenin verdiği karar yerindedir. ”) mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya ——Nöbetçi İş Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-6100 sayılı HMK 21/C maddesi gereğince görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememizle ——- İş Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşacağından bu takdirde resen merci tayini için dosyanın ilgili——- Hukuk Dairesi başkanlığına gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.