Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/638 E. 2023/353 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/638
KARAR NO: 2023/353
DAVA: 3. ŞAHIS TARAFINDAN AÇILAN MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ: 11/09/2022
KARAR TARİHİ: 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklının talebi üzerine icra dosyasında borçlu olan —— İİK 89 uyarınca üçüncü kişilerdeki hak ve alacağının bildirilmesi ve haczi için davacıya haciz ihbarnameleri gönderilmiş olup üçüncü haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davası açtıklarını, davacının borçlu ile herhangi bir alacak – borç ilişkisinde olmaması ve kendisine ait olmayan bir borç için cebri icra tehdidi altında kaldığı hususlarından ötürü Mahkeme nezdinde işbu davayı ikame etme ihtiyacı hasıl olduğunu, davacıya dava konusu icra dosyasından 15.711,17 TL tutarlı haciz ihbarnameleri gönderilmiş olup Üçüncü Haciz İhbarnamesi 01/09/2022 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiğini, bu aşamada süresi içerisinde işbu davamızı ikame ettiğini, davacı nezdinde hiçbir suretle borçlu —— hak ve alacağı bulunmamakta olup davacı —— kız kardeşi olduğunu, davalı alacaklı tarafından kötü niyetli hareket edip borçludan tahsil edemediği alacak yüzünden davacıya sırf kardeşi olmasından ötürü dayanaksız ve mesnetsiz olarak haciz ihbarnamesi gönderilmesi talep edildiğini, davalı taraf, tarafları aynı olan 4 farklı icra dosyasından borçlu —— olan alacaklarını tüm dosyalarda borçlunun kardeşlerine Haciz İhbarnamesi göndermek suretiyle tahsile uğraştığını, dosyaya konu Kredi Sözleşmelerinde kefalet olmaksızın yapılan bu işlemi hukuk düzeni korumayacağını, yaklaşık 40 gün önce Anneleri vefat etmiş olan kardeşlerin 4 farklı dosyada 7 kardeşe 48 adet tebligat gönderilmesi karşısında bu aşamada ailevi bir krize sebebiyet verildiğini, davacı, davalı yan tarafından kötü niyetli olarak cebri icra tehdidi altında bırakılmış olup bu husus kötü niyet tazminatını gerektirdiğini, davanın kabulü ile—— Esas sayılı icra dosyası borcunun davacıya ait olmadığı ve borçlunun hak ve alacağının davacıda bulunmadığının tespiti ile üçüncü haciz ihbarnamesine itirazların kabulüne, davalının, % 40 kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; .Davacı taraf vekili dava dilekçesinde genel olarak; davacı ile dosya borçlusu —– arasında herhangi bir alacak borç ilişkisi olmadığını, kardeşleri olmasının dışında herhangi bir hukuki-ticari bağlantılarının bulunmadığını, sırf kardeş olmalarından ötürü dayanaksız ve mesnetsiz olarak haciz ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürdüğünü, taraflar arasında ortaklık ve illiyet bağı bulunduğunu, borçlu —— ile davacı tarafların kardeş olduğunu, borçlu —— ve davacının babaları —— —— 17.03.2005 tarihinde vefat etmiş olup üzerine kayıtlı gayrimenkul mevcut olduğu, bu gayrimenkul üzerine——- Esas sayılı dosya üzerinden İİK madde 94 gereği haciz tesis edildiği, mezkur gayrimenkul, mirasçı olan borçlu —– ve davacı ——- üzerine intikal edilmemiş olup, miras payları ortak olduğu, taraflarların murisleri üzerine kayıtlı kendi üzerlerine intikal edilmemiş ortak gayrimenkul hisseleri mevcut olduğu sabit olduğu, bu bahisle gayrimenkul üzerine anılan icra dosyasından haciz tesis edilmesinin akabinde hisseleri henüz paylaşmamış/intikal edilmemiş olan davacı/ortak pay sahibinin, diğer ortak pay sahibi borçlu —— ille illiyet bağı olması nedeniyle 89/1 – 2 ve 3 Haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı tarafın dava dilekçesinde davacı ve borçlunun sadece kardeş olmalarından öte hukuki bağı olmadıkları şeklindeki beyanları gerçeği yansıtmadığı, davacı ve dosya borçlusu arasında ortak gayrimenkul olması ve bu gayrimenkule haciz konulması nedeniyle ortaklığın giderilmesi davası da tarafımızca derdest edileceği, davacı taraf, ortak miras paylarından kaynaklı taraflar arasındaki borç ilişkisinin mevcut olmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davacı taraf, dava dilekçesinde davasının kabuli ile dava değerinin %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı talep etmiş, yargılama gideri ve ücreti vekaletin tarafımıza tahmil edilmesini istediğini, davacı İİK madde 89 haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyerek huzurdaki menfi tespit davasının açılmasına mahal verdiğini, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olan huzudaki davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Huzurdaki dava, davacının takip borçlusuna karşı herhangi bir borcu bulunmadığına dair İİK 89/3 gereği açılan menfi tespit davasıdır.
—— Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup;
Gerek icra dosyasında gerekse mahkememiz dosyasında davacının takip borçlusuna karşı borçlu olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacının takip borçlusuna ait bir malı yedinde bulundurduğuna dair bir iddia bulunmamaktadır. Dolayısıyla, davacının takip borçlusuna karşı bir borcunun bulunmadığı ve yedinde takip borçlusuna ait bir malın bulunmadığı anlaşılmıştır. Yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalı sorumlu tutulmuştur.Davaya konu alacağın olup olmadığı, davalı tarafından istenip istenemeyeceği hususu yargılamayı gerektirdiğinden, davalının davacıya karşı kötü niyetli haciz ihbarnameleri gönderdiğine dair kanaat oluşturacak bilgi ve belge bulunmaması sebebiyle davalının kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşmamıştır. Bu nedenle şartları oluşmayan davacının kötü niyet tazminat talebi yerinde görülmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2——- Esas sayılı icra dosyasında davacının icra takip borçlusuna borçlu olmadığının ve borçlunun hak veya alacağının davacıda bulunmadığının TESPİTİNE,
3-Kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
4-Karar ve ilâm harcı olan 774,70-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 694,00-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 91,00 TL müzekkere ve posta gideri ve peşin harç 80,70 TL toplamı 171,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.05/05/2023