Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/631 E. 2023/116 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/631 Esas
KARAR NO: 2023/116
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/09/2022
KARAR TARİHİ: 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekilinin 08/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42/1 b ve ç mevzuatlarına uygun olarak tahakkuk ettirdiği kaçak elektrik tüketim borcunun davalı tarafından ödenmediğini, borcun tahsili amacıyla —— Esas numarası ile icra takibi başlatıldığını, davalının şirket kayıtlarında olmayan bir sayaçla hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahele ettiğini, kaçak elektrik enerjisi tüketerek mevzuata aykırı hareket ettiğini, kaçak elektrik tüketim bedeli faturasını ödemediğini, tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin maliyet unsurları olarak tanımlandığını, iş bu maliyet unsurlarına gecikme faizi uygulanabileceğini, gecikme faizine kdv de eklenerek kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasının yapılması gerektiğini, alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebiyle davalı aleyhine icra takibine itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekilinin 28/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkilinin kaçak elektrik kullandığını iddiasının gerçekle ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu ve bilinçli bir vatandaş olarak kaçak elektrik kullanmadığını, davacı tarafın dilekçesinde müvekkilinin hem ayrı bir hat çekmek suretiyle ve hem de şirket kayıtlarında olmayan bir sayaç kullanmakla kaçak elektrik kullandığını ifade ettiğini, bu iki durumun farklı olduğunu farklı hat çeken bir şahsın tekrar sayaç takmasına gerek kalmayacağını, davacı şirket tarafından ortaya atılan iddiaların şaibeli olduğunu, müvekkilinin kaçak bir hat çekmediğini ve ekstra bir sayaç kullanmadığını, kaçak elektrikten kullananın sorumlu olduğunu, müvekkilin bilgisi dahilinde olmayan ve yapmamış olduğu bir eylemden ötürü sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının yapmış olduğu usul ve işlemlerin usulsüz olduğunu, düzenlenen tutanakta sayaca tüketimi engelleyici her hangi bir el atmadan söz edilmemesi, tutanak düzenleyicilerin kaçak kullanımın ne şekilde olduğu konusunda açıklayıcı anlatımlarının olmaması sebebiyle tanzim edilen tutanağın hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından bu usul ve esaslara uyulmayarak afaki olarak soyut ve subjektif yöntemlerle işlem ve hesaplama yapıldığını, müvekkilin aleyhine olan cezalı borcu kabul etmediğini, %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; Usulsüz elektrik kullanımına dayalı alacak iddiası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
——- Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.Dava, satım sözleşmesinden sonra ortaya çıkan gizli ayıp sebebiyle oluşan zararların tazminine ilişkindir.Davalının tacir araştırmasına ilişkin yazılan müzekkerelere yanıt verilmiş olduğu, ilgili müzekkerelerden; —— davalının gerçek kişi işletme kaydının bulunmadığını bildirmiş olduğu, Vergi Dairesince davalının ikinci sınıf tüccarların tuttuğu işletme defterine tabi olduğu, VUK’nun 177. Maddesindeki 2022 takvim yılındaki alış-satış tutarının altında kaldığı bildirilmiştir. Gelen cevabi yazılardan davalının tacir olmadığı anlaşılmaktadır.Sonuç itibariyle; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın Ticaret Kanununda belirtilen işlerden olmadığından mutlak ticari dava olmadığı, gelen cevabi yazılardan davalının tacir olmadığı, her iki tarafı tacir olmadığından davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, davanın Ticaret Mahkemesinin bakacağı davalardan olmadığı, Mahkememizin görevsizliği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde dosyanın görevli ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin huzurunda, HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2023