Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/63 E. 2023/516 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/63 Esas
KARAR NO: 2023/516 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 24/08/2020
KARAR TARİHİ: 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TTK uyarınca ticari dava olduğunu, ——– Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, huzurdaki davanın dayanağının TTK.m.1472 ile düzenlendiğini, müvekkil davacının rücu hakkı halefiyet yoluyla güçlendirildiğini, müvekkil sigorta şirketi tarafından ———– ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu ———— plakalı araç 18.10.2017 tarihinde ———– plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada ———- plakalı araçta toplamda 60.050,56 TL hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasar, davacı-sigortacı tarafından 25.756,52 TL 23.07.2019 tarihinde ödendiğini, davacı sigorta şirketince ödenen tazminatın davalının kusuru oranında, ödeme tarihinden işleyecek faizi ile TTK m.1481 rücuen tazminin talep ettiklerini, davalı, kötü niyetli olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, taraflar arasındaki alacak likit olduğunu, zarar neticesinde ödenen tazminat ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, itirazın İptali davasını açarak dava konusu ettiğimiz alacağımızın tahsiline ve yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etme zorunluluğu hâsıl olduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazları sebebiyle asıl alacağın %20 dan dan aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir. Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ne icra dosyasında ne de iş bu dava dosyasında dayanmadığı sebepleri göstererek , iş bu bila tarihli dilekçesinde iddiasını değiştirmeye çalıştığı açık olduğunu, davacının iddiasını değiştirmesine veya genişletmesine hiç bir surette icazetimiz veya muvafakatlerinin olmadığını, davacı icra takibinde ve dava dilekçesinde gösterdiği sebeplerle bağlı olduğunu, davacı delil listesinde ve dilekçesinde göstermediği, ayrıca dava ile ilgisi olmayan (şirket yetkilisinin telefon kayıtları ,dava dışı sahısların telefon kayıtları vs.) bir takım belgeleri istemesi ususlü ve yasaya aykırı olduğu gibi arzettiğimiz üzere davanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına da aykırı olduğunu, davanın değeri ve niteliği gereği davacının tanık dinletme vs. Gibi taleplerini de kabul etmediklerini, dava dilekçesinde aynı icra dosyasına dayanarak ———– E.sayılı dosyasında başka bir dava daha açıldığını, dava şartları mahkemelerce re’sen gözetileceğini, ———– Esas sayılı dosya celp edilmesini, iki dosya da da alacak miktarı farklı olsa da ———- plakalı aracın ———– plakalı araca çarpmasından kaynaklı hasarın, şöför ———– ehliyetsiz araç kullanmasına dayalı rücuan tazmin talebi olduğu görüleceğini, itirazın iptali davası olması sebebiyle davacı icra dosyasında gösterdiği alacak sebebiyle bağlıdır itirazın iptali dosyasında sebepleri değiştirme hakkı olmadığını, davacının bila tarihli dilekçesindeki taleplerinin reddedilmesini, haksız davanın tümden reddedilmesini, davacı tarafından kötüniyetli icra takibi yapıldığından alacağın %20 siden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememiz ——— esas ——— sayılı ilamı ile ” Mahkememizin işbu ———– Esas sayılı dava dosyası ile konusu ve tarafları aynı olan ———– Esas sayılı dava dosyası arasında derdestlik hukuki ilişkisi bulunduğundan 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-ı ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usûlden reddine,” dair karar verildiği, ———— sayılı bozma ilamı üzerine dosya Mahkememize gelmekle, incelendi. Mahkememiz ———- esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı görüldü. Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosyada yaşanan trafik kazasında tarafların kusur oranlarının tespiti için dosyanın ———– kurumuna gönderildiği, ———- heyeti bilirkişi raporu sonuç kısmında: “A) Sürücü ———– sevk ve idaresinde bulunan araç ile bahse konu sokak üzerinde seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, kaza mahalli kavşak noktasına yaklaştığı sırada görüş alanını kontrol altında bulundurarak seyrine istikamet yönü içerisinde kalacak şekilde müteyakkız devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden seyirle gelmiş olduğu kaza mahalli kavşak noktasında sevk ve idare hatası nedeniyle yolun sol tarafında kavşak girişinde park halinde bulunan araçlara çarpması sonucu gerçekleşen kazada asli kusurludur.B) ———- plaka sayılı araç kaza mahalli yol kenarında park halinde bulunduğu sırada, direksiyon hakimiyeti kaybolarak gelen aracın çarpmasına maruz kalarak gerçekleşen olay üzerinde etkenliği bulunmamaktadır.SONUÇ: Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;A) Sürücü ———- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,B) Park halinde bulunan ———– plaka sayılı aracın gerçekleşen olay üzerinde etkenliği bulunmadığı” kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.

DELİLLER:
Esas sayılı icra dosyası UYAP kayıtları,———Sigorta müzekkere cevabı,*———- Müdürlüğü müzekkere cevabı,*——— birimi kusur raporu, *Tüm dosya kapsamı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu ———- plakalı araç ile 18.10.2017 tarihinde ———- plakalı aracın trafik kazasına karıştığı, yaşanan kazada ——– plakalı araçta 60.050,56 TL hasar medyana geldiğini, meydana gelen hasarın müvekkili tarafından 25.756,52 TL olarak ödendiğini, davalının sigortalısı olduğu ve sigortalısına ödenen miktarı rücuen tahsili talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu uyuşmazlık sigortacının sigortalısına rücu şartlarının oluşup oluşmadığı üzerinde toplanmaktadır.
Davacı sigortalısı davalıya ait araç sürücüsü——— sürücü ehliyetinin bulunmadığını beyan etmiş ve sigortalısına rücu şartlarının oluştuğunu iddia etmektedir.Dosyada alınan kusur raporlarına göre davaya konu kazada ———– %100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, ancak ———— 16/12/2002 veriliş tarihi olmak üzere sürücü belgesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Sigortacının ödemiş olduğu hasar bedelini sigortalısına rücu edebilmesi için sigortalının kusurlu olması tek başına yeterli değildir.Yargıtay kararları ışığında değerlendirmek yapmak gerekirse, sürücünün kasıtlı olmayan hareketi sonucu kaza meydana gelirse sigorta şirketinin rücu imkânı doğmamaktadır. Sigorta Genel Şartlarında “tam kusur”dan değil, “kasıt” ve “ağır kusur”dan söz edilmektedir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, KTK madde 84. Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma kuralına ihlal etmesi davaya konu kazanın oluş şekline göre ağır kusur olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle sigorta şirketinin rücu şartları oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 269,85- TL harcın davacı tarafça yatırılan 302,03-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan kısmın 32,18- TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzene karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2023