Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/62 E. 2022/580 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/62 Esas
KARAR NO : 2022/580

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacının oto kiralama —-işi yaptığını, —- plaka numaralı—– marka —- aracın—– İlçesinde—- değişim zamanı geldiğinden dolayı yenilenmesi için servise götürüldüğünü, servisde aracın devir daim ile—-birbirine bağlayan su —-değiştirildiğini, parçayı satan firmanın davalı—– olduğunu, parçayı üreten firmanın davalı —– olduğunu, aracın servisten çıktıktan çok kısa bir süre sonra birden bire motorun durduğunu ve aracın çalışmadığını, aracın yeniden servise çekildiğini, aracın devir daim ile —— birbirine bağlayan (değiştirilen ) su —– fabrikasyon hata olduğu, —-kendiliğinden çıktığı yönünde servis tarafından tespit yapıldığını, ayrıca ——sayılı dosyasından tespit yapıldığını, zararın aracın devir daim ile radyatörü birbirine bağlayan su —- fabrikasyon hata olduğunu, —– kendiliğinden çıktığının tespit edildiğini, tespit sonrası davalılara , —–yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamede rektefiye ücreti 4.000-TL, işçilik 6400-TL—–yedek parça ücreti 42.000-TL, tespit dosyası mahkeme masrafı 885.70TL—— aracın kiraya verilememesi dolayısıyla uğranılan zarar 6.250-TL(günlük 250-TL üzerinden 25 günlük) aracın tamiri için çekilen kredinin faizi, —–olmak üzere 13.978,22-TL ve toplam 74.763,92-TL’nin talep edildiğini ve davalıların temerrüte düşürüldüğünü, ödeme yapılmaması üzerine——- sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep, dava, ıslah , bedel arttırım hakları saklı kalmak üzere——Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacak kalemlerine ödeme tarihlerinden fiili ödeme gününe kadar işlemiş ve işleyecek ticari işlere uygulanan temerrüt faizi ve/veya ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davalıların icra dosyasına yaptıkları itiraz haksız , kötüniyetli ve tahsilatı geciktirmek amaçlı olduğundan İcra takip çıktısı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müeteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —– Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili olan davalı şirketten diğer davalı şirket ola—– üretmiş olduğu—— satın aldığını, akabinde davacının——- marka aracına bu—– taktırdığını ve aracın zarar gördüğünü iddia ettiğini, —–dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, yapılan tespit sonucunda mevcut hasarların üretim hatalı —– kaynaklı, gizli ayıp niteliğinde olarak üretici firma sorumluluğunda olduğu tespit edildiğini, davacı taraf vekilinin delil tespitinin yapıldığı yerde mevcut iken müvekkil şirket yetkililerinin olmadığı bir yerde bilirkişinin inceleme yaptığını ve rapor tanzim ettiğini, bu raporu kabul etmediklerini, hükme esas alınamayacağını, davacı tarafın her ne kadar müvekkili olan davalı şirketi ve imalatçı şirketi işbu davada taraf olarak göstermesine rağmen yargılamaya konu —— araca monte eden servisi davanın tarafı olarak göstermediğini, bilirkişi tarafından olay sonrasında yapılan inceleme neticesinde —– var olan bu durum belirlenmiş iken —— yargılamaya konu araca monte eden servisin bu farklılığı görmemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yargılamaya konu araca —— monte eden servis yaşanılan bu olaydan sorumlu olduğunu, davacının kötü niyetle hareket ederek icra takibi başlattığını beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; Görev ve faiz yönünden itirazları olduğunu, Delil tespiti talebi ile alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin isabetsiz ve yanlış değerlendirmeye dayandığını, hükme esas teşkil etmeyeceğini, Sadece söz konusu parçayı üreten şirket olması hasebiyle, ilgili servis tarafından araç için önerilmeyen ve başka model araçlar için üretilmiş bir ——takılmasından doğduğu iddia edilen zararların Müvekkili olan davalı şirkete atfedilebilmesinin mümkün olmadığını, Davanın, —– —–değiştiren ilgili araç servisine de ihbar edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddi ile davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İcra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—–sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.
——-Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.
Mahkememizin 07/06/2022 tarihli ön inceleme duruşması —-numaralı ara kararları gereği —— müzekkere yazılmıştır.
——Vergi Dairesinin 17/06/2022 tarihli cevabi yazısında; Davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, —— 23/03/2022 tarihli cevabi yazısı ile davacının —- kayıt bilgilerinin gönderildiği anlaşılmıştır.Görev hususu 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 6102 sayılı T.T.K. 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş olup, 5. maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından aracında hasar meydana geldiği, davalıların tamir gören ve değişimi sağlanan araç parçasının satıcısı ve üreticisi olduğunu ileri sürerek davalılar aleyhinde maddi tazminat talebinin konu edildiği takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunulmuş ise de—— Birliği’nin 23/03/2022 tarihli cevabi yazısı ile davacının—– kayıt bilgilerinin gönderildiği, Mahkememizce re’sen alınan—- kayıtlarına göre davacının—-Ticaret Odasında kaydı bulunmadığı, —– Vergi Dairesi’nin 17/06/2022 tarihli cevabi yazısında davacının işletme esasına göre defter tuttuğu ve ekinde bulunan beyannamelere göre davacının —- sınırı altında kaldığı, huzurdaki davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir sıfatının da bulunmaması karşısında davanın nisbi ticari dava olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK m.114/c ve m.115/2 gereği göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görevli Mahkemenin —–Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK m.21 kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-) 6100 Sayılı HMK m.331/2 uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.